| Konu: | Emeklilerin büyük bir ekonomik darboğazın içerisinde geçim mücadelesi verdiklerine, emekli astsubayların ve özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin taleplerine, İsrail'in Gazze'de 7 Ekim tarihinde başlattığı katliama ve başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm dünyanın derin bir sessizlik içerisinde olduğuna, Gaziantep'e "Gazi"lik ünvanının verilişinin 103'üncü yılına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 08.02.2024 |
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Bugün yıllarca çalışarak üretime katkı sağlayan emeklilerimizin durumunu gündeme getirmek isterim. Emeklilerimiz büyük bir ekonomik darboğazın içerisinde geçim mücadelesi vermektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan yeni yılın ilk Kabine toplantısı sonrasında yapmış olduğu açıklamada bu yılın emeklilerin yılı olacağını ifade etmişti, emekliler bu ifadelerin karşılığını ve tutarlılığını yaklaşan bayram ikramiyesinde yapılacak iyileştirmelerle görmek istemektedirler. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı emeklileri geçinebilmek için çalışmaya mahkûm etmiştir. Sayın Erdoğan, siyasi rantın olduğu yerde sahiplenme psikolojisiyle "Benim emeklilerim." diye ifade ettiği emekli vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak durumda olduğunu görmek mecburiyetindedir. Hükûmetin verdiği 2 bin liralık emekli ikramiyesi yüksek enflasyon karşısında bugünden erimiştir. Bu kapsamda önümüzdeki bayramda ödenecek ikramiye miktarı için emeklilerimizin ihtiyaç ve talepleri iyi değerlendirilmeli, sorunları görmezden, sesleri duymazdan gelinmemelidir.
Geçtiğimiz hafta sonu emekli astsubaylar emekli aylıklarının yetersizliğini ve buna bağlı yaşadıkları geçim zorluğunu duyurmak için 81 ilden gelerek Ankara'da toplandılar. Birçok astsubayın emekli aylıkları yoksulluk sınırının altında durumdadır. Astsubaylar, astsubay emeklileri emekliliklerine yansıyacak şekilde makam tazminatlarını alamamakta, maaşlarında da reel düşüşler yaşanmaktadır. Görev ve makam tazminatı astsubaylar için bir imtiyaz değil, hakkın teslimi olarak değerlendirilebilecek adil bir taleptir.
Yine, geçtiğimiz hafta içerisinde, özel okul öğretmenleri taban maaş haklarının geri verilmesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde toplu olarak taleplerini ifade etmişlerdir. Bugün, özel eğitim kurumlarında çalışan ve sayıları on binleri bulan öğretmenler ve akademisyenler asgari ücret veya asgari ücret seviyesinin altında maaş almaktadır. Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidarı boyunca uyguladığı eğitim politikalarında öğretmenlerin özlük haklarını ve maaşlarını iyileştiremediği gibi, belki daha da önemlisi öğretmenlik mesleğinin itibarına ve saygınlığına da gölge düşürmüştür. İYİ Parti olarak astsubaylarımıza ve öğretmenlerimize destek olmaya ve toplumun tüm kesimlerinin taleplerini Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde tutmaya devam edeceğiz.
Sayın milletvekilleri, İsrail'in Gazze'de, 7 Ekim tarihinde başlattığı katliamın üzerinden yüz yirmi günden fazla süre geçmiştir. Hayatını kaybeden sivil Filistinlilerin sayısı 27 bini aşmıştır. Ölümlerin yarısı çocuk ve kadınlardan oluşmaktadır. Gazze'de yaşanan vahşet tüm hızıyla devam ederken dün, İsrail Başbakanı Netanyahu, Hamas'ın üç aşamalı ateşkes teklifini reddederek savaşın devam edeceğini dünya kamuoyuna ilan etmiştir. İsrail'in bu açıklamasına Birleşmiş Milletlerin sessiz kalması izaha muhtaç bir garabet olduğu gibi aynı zamanda da acziyettir. İsrail'in zorbalığı devam etmekte, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm dünya derin bir sessizlik içerisinde susmakta, katliamlar ve ölümler ise aynı şiddetle devam etmektedir. Yüz yirmi gündür süregelen diplomatik girişimler ne İsrail'in aleyhine ne de Filistin'in lehine bir sonuç vermemiştir. Sayın Erdoğan'ın ve onun Hükûmetinin Filistin'deki acıyı dindirecek herhangi bir diplomatik adım atamaması kanaatimizce şaşılacak bir durum değildir. Zira ilk günden itibaren Filistin meselesini yalnızca iç politikada hamaset üretmek üzere kurgulayan bir yönetim anlayışı tercih edilmiştir. Türk devleti ve Türk milletinin ebet müddet varlığı itidalli ve akılcı bir dış politikayla sağlanmalıdır. Yüz yirmi günün ardından bir kez daha burada ifade etmek istiyoruz ki Türk Dışişleri Bakanlığını geleneksel yani aktif ama ihtiyatlı bir hariciye politikası çerçevesinde uluslararası toplumu harekete geçirecek şekilde uygun bir usul ve metotla politikalarını oluşturmaya ve uygulamaya davet ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bitiriyorum.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Dervişoğlu.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Sayın milletvekilleri, yüz üç yıl önce bugün Millî Mücadele Dönemi'nde gösterdiği üstün cesaret ve başarıdan dolayı Anadolu direnişini şahlandıran Antep'e Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarafından "Gazi"lik unvanının verildiği gündür. Böylesine anlamlı bir günde Gaziantep halkını en içten dileklerimle selamlıyor, tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle minnetle yâd ediyorum. Bu vesileyle de Genel Kurulu ve zatıalinizi saygılarımla selamlıyorum.