Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 61 |
Tarih: | 15.02.2024 |
TURAN YALDIR (Aksaray) - Sayın Divan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Yaşadığımız ekonomik kriz, emeklilerden öğrencilere, işçilerden memurlara, esnaftan çiftçilerimize kadar ülkemizin büyük çoğunluğunu geçim kaygısı ve yoksullukla baş başa bırakmış durumda. Tavuktan mantara, mercimekten fasulyeye, peynirden kırmızı ete hemen hemen tüm gıda ürünlerinde fiyatlar çığırından çıkmış durumda. Gariban vatandaşın temel besin kaynağı hâline gelen ekmek 10 liraya dayandı. 4 kişilik bir aile, üç öğün sadece kuru ekmekle beslense aylık maliyeti 3.600 TL; gitti emekli maaşının üçte 1'i. 45 TL'yi geçen motorin fiyatları ekmek gibi tüm ürünlerde üretim ve taşıma maliyetlerini artırmaktadır. Bu da a'dan z'ye her ürün ve hizmette yeni zamlar olarak arabası olan olmayan tüm vatandaşlarımızın ekonomisine olumsuz yansımaktadır.
Mübarek ramazan ayına az bir süre kaldı. Market etiketlerine bakacak olursak bu ramazan ayı "ramazam" ayı olacağa benziyor. Geçen sene içerisinde 12 kalem gıda ürünü bulunan 150 TL'lik "bereket paketi" adıyla marketlerde satılan ramazan kolisi bu yıl 600 TL'den satılıyor; yanlış duymadınız, tam 4 katına. Yıllık enflasyonun yüzde 65 açıklandığı ülkemizde ramazan paketinin yüzde 400 arttığını görüyoruz. Anlayacağınız, bereket paketinin de bereketi kaçmış.
İktidar, nasıl Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya girmesi konusunda geri adım attıysa emekli maaşlarının yeniden düzenlenmesi konusunda da aynı geri adımı atmalıdır. Nasıl ki onca kararlı ve ağır ifadeye rağmen darbeci Sisi konusunda geri adım atıldıysa en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması konusunda da vatandaşın menfaatine uygun bir geri adım atmalıdır. İktidar geri adımları sadece tutarsız dış politikada değil aynı zamanda öz yurdunda garip, öz yurdunda parya olan emeklilerimiz için de atmalıdır.
Değerli milletvekilleri, belediyeler, hastane, HBYS personelleri, il özel idareleri gibi kamu kurumlarında kadrolu personellerle aynı işi yapan taşeron işçilerinin arasında maaş, statü ve sosyal hak farklılıkları adalet duygusunu ve vicdanları zedelemektedir. İktidardan yerel seçimler öncesi bu çağrımıza kulak vermesini kadro bekleyen tüm taşeron işçilerimiz adına talep ediyoruz çünkü taşeron işçiler insanca yaşamayı hak etmektedir, kadro haktır.
Sayın milletvekilleri, onlar "Vatan için ölmekse kaderim böyle kaderin ellerinden öperim." diyen yiğitlerdir, kadroları ve meslek güvenceleri olmayan, şehidi cennete giren ama kendi orduevine giremeyen, vatan ve bayrak için canını siper eden sahipsizlerdir uzman çavuşlar. Uzman çavuşlarımız üç beş yerden ballı maaş, kıyak emeklilik, masabaşı iş istemiyor; seçim dönemlerinde söz verilen sonra unutulan haklarını istiyorlar. Uzman çavuşlarımız herhangi bir kanun ya da yönetmeliğe dayanmadan yapılan sözleşme fesihlerine karşın kadro ve özlük haklarında iyileştirmeler istiyorlar. Bizler de sadece şehadetleri haber olan uzman çavuşlarımız bir kez de haklarını aldıkları için haber olsun istiyoruz ve haklı davalarında yanlarında olacağız.
Sözlerime son verirken vefatının seneidevriyesinde Başbuğ'umuzun dava arkadaşı, çağımızın Dede Korkut'u, büyük sanat ve fikir adamı Ozan Arif'i rahmet ve minnetle anıyor, sözlerime ozanımızın şu dizeleriyle son veriyorum:
"Para, mal mülk, makam yetki,
Etmemeli sana etki
İmanını sağlam tut ki
Küfür batsın viran olsun.
Zorun zulmün hiç bir türü,
Döndürmesin seni geri,
Hak bildiğin yolda yürü
İsterse kar boran olsun.
Delikanlım! Cehle inat,
Sen gel seni bilgi donat,
İlim, irfan kültür sanat
Sana dost ve yâran olsun."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
TURAN YALDIR (Devamla) - "Sev barışı, sev dirliği,
Aşk bil vatanperverliği,
Hayalinde Türk birliği,
Gönlünde hep Turan olsun."
Genel kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)