Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 62 |
Tarih: | 20.02.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA SALİHE AYDENİZ (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizleri izleyen halklarımızı ve cezaevlerinde başta tecridin sonlandırılması için açlık grevinde olan arkadaşları ve bütün siyasi tutsakların mücadelesini saygıyla selamlıyorum.
Defalarca dediğimiz gibi, ülkenin her yerinde bir tecrit uygulaması mevcuttur. Tecrit, toplumun her yolla nefesinin kesilmesi için birçok farklı koldan kurgulanan bir rejim hâlini almıştır. Bir ulusu ulus yapan değer yargılarını, başta Kürt halkı olmak üzere bütün Mezopotamya halklarının kültürünü, tarihini, sanatını, dilini, öncülerini, kahramanlarını toplumsal hafızadan silmek ve unutturmak için her şeyi yapıyorlar. Toplumsal, kültürel ve hafıza kırım sistemidir kayyum sistemi. İşte, tam da yerel seçimlere giderken bu tecrit rejiminin bir parçası olan kayyumlar kürdistanda her türlü tahribata yol açmaktadırlar. Bugün merkezî yönetim tarafından hukuksuzca atanan kayyumlar, yine, hukuk dışı bir şekilde belediye meclislerinin onayı dahi alınmadan belediyeleri olağanüstü borçlandırarak çalışamaz hâle getirmektedirler. Van'dan Mardin'e, Diyarbakır'dan Batman'a, illerde, ilçelerde ve beldelerde yapılan yolsuzlukların haddi hesabı yok. Bunlardan birkaç tane örnek vermek istiyorum: Mardin kayyumu politikalarının halkın iliğini kurutmasının en açık örneklerinden biridir. Halkın parasıyla bakanlara pahalı hediyeler alındı. Çerez paraları havada uçuştu. Halk yoksulluktan kırılırken istihdam alanları kapatıldı. Hatırlayalım, aralarında dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da olduğu mevcut ve eski bakanlardan oluşan heyetlerin Mardin'e yaptıkları 5 ziyaretin bedeli 863.150 TL olarak faturalandırıldı ve bu fatura belediye tarafından ödendi. Bize Instagram fenomenlerinin kara para aklama davalarını sus payı olarak gösterip geri kalan yolsuzlukları görmememizi istiyorlar. Oysa, Mardin kayyumu Mustafa Yaman'ın manevi kızı olarak bilinen Özel Kalem Müdürü Merve Erciyes Çatal'ın harcama yetkilisi olarak bulunduğu ihale, iş ve işlemlerde mevzuata açıkça aykırı işlemler olduğu ve yaptığı harcamalarda yolsuzluklardan geçilmediği bilinenler arasındadır. Yine, kayyumun manevi kızının eşine aldığı hediyeleri belediye hesabından ödediği, doğum günü ve kına gecesi bedellerini belediye imkânlarıyla gerçekleştirdiği öne sürülüyor. Bütün bunlar olurken bizler İçişleri Bakanlığına soruyoruz ancak her zaman olduğu gibi kapı duvar ve cevap yok. Yine bir kez daha buradan soruyoruz: Mardin'in eski kayyumu Mustafa Yaman'ın manevi kızı olan Özel Kalem Müdürünün düğün masrafları Mardin halkının cebinden mi ödendi? Kayyumlar yetmedi, şimdi aileleri ve manevi aileleri mi doyuruyoruz? Şimdi, giderayak belediyeleri borç batağına sokuyorlar ve taşınmazları satıyorlar; yangından mal kaçırmak tam da bu olsa gerek. Halkların nefes alabileceği, yürüyebileceği her alanı gasbetme ve yandaşa devretme çabasıdır; bunları iyi biliyoruz.
Mardin Büyükşehir Belediyesi Artuklu ilçe merkezine ait 91 bin metrekarelik 10 taşınmazı 44 milyon 967 bin TL'ye satışa çıkardılar; bu, sadece Artuklu için. Batman Belediyesi 350 milyon 249 bin, Siirt Belediyesi 71 milyon 392 bin, Diyarbakır Su idaresi 238 milyon 429 bin lira borçlandırılmıştır. Belediye borçlanması arttıkça belediyelere ait taşınmazların satılması da gün geçtikçe artmakta. Yaşanan bu yolsuzluklar ve talan yönetimi merkezî siyasetin yerel yönetime yansıması ve devamıdır. Meclisin sorumluluk alması gereken en önemli hususlardan biri de irade gasbı, demokrasi ayıbı olan kayyumlara son vermek ve yolsuzlukların araştırılmasına onay verilmesidir. Zira, satılan taşınmazlar kamu malıdır, yapılan yolsuzluklar halkın sofrasından çalınmaktadır. Halklar, kadınlar, emekçiler, gençler kendilerinden çalanları iyi tanıyorlar. Bizim yaşam alternatifimiz var. Halklarımız kendi belediyelerine sahip çıkacaklar ve yöneteceklerdir. Belediyelere gaspla geldiniz ama halk iradesiyle gideceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
SALİHE AYDENİZ (Devamla) - Daha önce de kayyum atadınız ama başaramadınız. Halk 2016'da da 2019'da da sandık meşruiyetini nasıl tanımadıysa 2024 yerel seçimlerinde de size sandık meşruiyetini tanımayacaktır, alamayacaksınız.
Değerli milletvekilleri, bütün bu verilerin ışığında bu öneriye onay vermek hepimizin sorumluluğu ve zorunluluğudur. Aksi durumda, yaşanan bu yolsuzlukların ve talanın sorumlusu hepiniz olacaksınız.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)