Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 63 |
Tarih: | 21.02.2024 |
ASU KAYA (Osmaniye) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Genel Kurulu, yüce heyetinizi ve ekran başındaki yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Bir selam ve saygı da yıllarca Oda Başkanlığını yaptığım Türk Tabipleri Birliğine, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu AHEF'e ve alanda birlikte omuz omuza mücadele ettiğimiz tüm sağlık, emek, meslek sendikalarına. (CHP sıralarından alkışlar)
Bugün sayıları 28 bin olan ve bu kanun maddesiyle yeniden hedefe konulan aile hekimlerinin sesi, sözü olarak bu kürsüdeyim. Aile hekimliği sisteminin pilot uygulamasından bu yana içinde olan, Vekil olana kadar sahada tüm zorluklarını yaşamış bir aile hekimiyim. Pandemi sürecinde olduğu gibi 6 Şubat depremleri sonrasında da büyük bir fedakârlıkla kendi kayıplarını dahi unutup günlerce görevlerinin başında olmuş binlerce aile hekiminden sadece biriyim. Onlar en azından bir teşekkür beklerken siz daha fazla nasıl cezalandırırız, nasıl daha fazla seslerini kısarız diye oturmuş düşünmüşsünüz. Burada, aile hekimi olduğunu bildiğimiz iktidardan meslektaş milletvekillerimiz var. Buna rağmen meslektaşlarımızı bile isteye görmezden geliyorlar; yetmiyor, adaletsizliklerle dolu kanun maddelerini gündeme getirebiliyorlar. Bu maddede diyorsunuz ki: "Aile hekimleri bizim istediğimiz gibi olsunlar, çizginin dışına çıkmasınlar." Diyorsunuz ki: "Hiçbir haksızlığa, yanlışa itiraz etmesinler." Diyorsunuz ki: "Sendikal haklarını kullanmasınlar; yoksa onlara ceza üstüne ceza veririz hatta aile hekimliğinden atarız." Yani siz katmerli bir ceza yasası getiriyorsunuz, bu ülkenin mücadeleci sağlık emekçilerini ceza üstüne ceza vermekle tehdit ediyorsunuz. Sizin deprem sonrası girmeye korkacağınız aile sağlığı merkezlerine ertesi gün girerek hastalarına bakan, hayatını kaybeden binlerce yurttaşımızın günlerce otopsisini yapan aile hekimlerinin sessiz çığlıklarını duymadınız, şimdi bu yasayla bu fedakâr insanları cezalandırıyorsunuz. Eleştirilere tahammülü kalmamış, kendi insanlarına, sağlık emekçilerine kulaklarını tıkayan, yabancılaşan bir iktidar hâline geldiniz. Öyle ki geçtiğimiz aylarda Kocaeli'de dövülen bir aile hekimi için yapılan basın açıklamasına katılan hekimlerimize, AHEF temsilcisine soruşturma açtınız. Bugün, bu kanun maddesiyle de aile hekimlerinin sözleşmelerini feshetme noktasına geldiniz. Anayasa'mıza göre bir suça bir ceza verilirken aile hekimleri için bir suça birden fazla ceza öngörüyorsunuz. Sizin zaten adaletten anladığınız bu.
Halkımız bilsin istiyorum, daha evvel büyük maliyetlerle yürümüş bir sistemi aile hekimlerinin sırtına yükleyip devasa harcamalardan kurtuldunuz. Bu sistemle Sağlık Bakanlığının inanılmaz bir kârda olduğunu biliyoruz, biliyorsunuz. Bunca yükün karşılığında sözde yüksek rakamlar verdiğinizi söylüyorsunuz ama biz biliyoruz ki aile hekimlerimiz ASM'lerini kendi maaşlarından harcayarak çevirir hâle geldiler. Siz, uyarıyla, kınamayla geri kalanı da hekimlerin elinden almak niyetindesiniz. Üstelik adaletsiz vergi dilimleriyle ve yüksek enflasyonla bu rakamlar zaten kuşa dönüyor, biliyorsunuz. Aile hekimlerine verdiklerinizi söylemeyi biliyorsunuz ama harcattıklarınızı hiç söylemiyorsunuz. Mesela, kamu binalarında hizmet veren aile hekimlerinden kira almaktan vazgeçmiyorsunuz. Dışarıda hizmet verenlerin başı daha büyük dertte, mülk sahipleriyle karakolluk oluyorlar, kirayı denkleştiremiyorlar. Yüzde 300, yüzde 400'lere varan fatura artışlarının yanında fahiş oranda artan medikal sarf malzemelere, zorunlu giderlere verdiğiniz para yetmiyor, bir de desteği ancak "Hekim bir günde en az 76 hasta görürse vereyim." diyorsunuz, hekimler hastalarına dakikalar içinde bakmak zorunda kalıyor; bundan ne hasta memnun ne hekim memnun. Durum buyken yasaların içine koyduğunuz muğlak ifadelere karşın, net yaptırımlarla tehdit ediyorsunuz. Biz, sizin ne kastettiğinizi biliyoruz, aile hekimleri iş bırakma eylemi yapmasın istiyorsunuz. Onları dize getiremediğiniz için bildiğiniz tek şeyi yaparak yaptırım uygulamaya çalışıyorsunuz. Ucuz ve insanüstü bir sağlık iş gücü sistemini cezayla devam ettirmek derdiniz. AHEF temsilcisi meslektaşımın dediği gibi onların boğazlarında bir ip var. Yarattığınız haksızlıklarla ve tükenmişlikle dolu bu sistemin nihayetinde yığınlarla iyi hâl belgesi alıyor hekimlerimiz. Anlaşılan o ki sizler "Kalanlar da gitsin." demeye başlamışsınız, bu madde bunun ispatı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ASU KAYA (Devamla) - Esas siz tıkanan sağlık sistemini konuşun; on beş gün sonraya acil safra ameliyatı günü veriyorsunuz, sonbahara kolonoskopi randevusu verebiliyorsunuz, tetkikleri için 2025 yılına randevu verebiliyorsunuz. Siz oturun buna kafa yorun, sağlık emekçilerinin yakasından düşün. (CHP sıralarından alkışlar)