| Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 63 |
| Tarih: | 21.02.2024 |
CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Sayın Komisyon "Katılmıyoruz." dedi ama niye katılmadıklarını keşke açıklasalar, keşke İç Tüzük'te düzenleme yapsak da sağlıkçıları buraya getirip koysak da onların yüzüne deseniz "Katılmıyoruz, katılmıyoruz." diye.
Başlarken, dün itibarıyla YSK'ye listelerine verdiğimiz, isimlerini verdiğimiz belediye eş başkan adayı arkadaşlarıma, belediye meclis üyeliğine adaylığını koyan arkadaşlarıma, bütün kayyum siyasetine, bütün saldırgan siyasete rağmen, hukuk düşmanlığına rağmen, hukuki düşmanlığa rağmen kendini öne koyup bu halkın değerlerini, savunmaya gönüllü olan bütün dostlara, bütün arkadaşlara başarılar diliyorum. Hepsine "..."(*) diyorum.
Ayrıca, 1-15 Şubat arası biri Kars'tan, biri Van'dan olmak üzere "..."(*) dediğimiz bir özgürlük yürüyüşü yapmıştık. Bu yürüyüşün geçtiği her kentte, her ilçede, her köyde bizi coşkuyla karşılayan, bizi coşkuyla sahiplenen bütün halkıma tekrar teşekkür ediyorum partim adına.
Yine, konuşmaya geçmeden önce burada farklı dillerde, Lazca, Süryanice, Kürtçe konuşmak isteyenlerin sesini kesenler belki utanmıyor olabilirler bu ses kesmeden ama bu utancı kendi torunlarına bıraktıklarının farkında olsunlar. Bugün Mahmut Esat Bozkurt'un torunları onun mirasına sahip çıkmıyor, yarın öbür gün sizin torunlar da sizin mirasınıza sahip çıkmayacaklar.
Ben bugün 18'inci madde üzerinde söz almıştım ve burada bu maddenin sağlıkçıları cezalandırma üzerine kurulduğuna dair söz kurmuştum. 18'inci maddeyi takip eden bütün maddeler yine aynı saiki barındırıyordu, sağlıkçıları cezalandırma, sağlıkçıları canından bezdirme saiki taşıyordu. Yani öyle ki Marquis de Sade burada olsa "Ben bu kadar sadistik bir kanun teklifi gerçekten hayal edemezdim." derdi ama oldu, onu da siz yaptınız. Yine, gelirken bakayım dedim bir doktor için ne tür tehlikeler var, bir sağlık emekçisi için çalışma alanında ne tür tehlikeler var? İşte, lateks alerjisinden bahsediyor, keskin objeler tarafından kesilme, hastalık kapma, şiddet, stres gibi şeylerden bahsediyor. Listeye bir de AK PARTİ-MHP ittifakını, Cumhur İttifakını da eklemek gerektiğini bu şekilde görmüş oluyoruz.
Şimdi, Komisyon az önce "Önergeye katılmıyoruz, bu kalabilir." dedi, "Sağlıkçıları çeşitli şekilde cezalandırmakta herhangi bir beis görmüyoruz." dedi. Örneğin, ben buraya çıkarken sağlıkla ilgili bir uzmanlığa sahip olduğum iddiasında değilim, bu iddiaya sahip olmadığım için de sağlıkçıların bugün "sağlıkta ceza yasası" diye tanımladıkları bu yasa teklifi hakkında yazdıklarını size okumak istiyorum, böylece, biz bilmiyorduk, duymuyorduk gibi bir bahane demeyeceksiniz: "Bugün, Mecliste sağlıkta ceza yasasının kalan maddeleri görüşülecek. 'Randevu bulamıyoruz.' yazan herkese anında dönen sağlıklı çözümü sağlık meslek çalışanları hiç duymadı. 'Sizleri anlıyorum, iyileştirme yapacağız.' diyen Sayın Fahrettin Koca bizi duymuyor, görmüyor ve elbette ki bu bir tercihtir. Soruyoruz: 'İyileştirme' diye lanse ettiğiniz ve ek ödemelerin kesilmesine yol açacak düzenlemeyi neden getirdiniz? Personelini anladığını söyleyen siz değil miydiniz? Her fırsatta başarımızın ve ortaya çıkardığımız işin üzerinden istatistik vererek övünüp reklam yaparken güzel de iş hak teslimine gelince mi kötü? Getirdiğiniz hiçbir yasa hayatımızı daha katlanabilir bir hâle getirmedi. Üç parça maaş alırken beş parça maaşa mahkûm edildik; adına 'beyaz reform' dediniz. Sayın Bakan, yıllardır size seslenir, gündem oluruz, bir kez yüzünüzü personelinize döndüğünüzü görmedik. Sahiden de siz Sağlık Bakanı mıydınız?"
Sağlıkçılar diyor ki: "Biz haftada otuz iki saat çalışmak istiyoruz; tükendik, artık çalışamıyoruz." Bu yükü azaltmanın birincil yolu, KHK'yle ihraç ettiğiniz sağlıkçıları derhâl görevine iade etmektir ve aynı şekilde, ILO 190'ı imzalamaktır. Bugün iş yerlerinde sağlık emekçileri tacize, mobbinge, baskıya maruz kalıyor; bu baskıyı önlemenin yolu ILO 190'ı imzalamaktır. Sağlıkçılar depreme dayanıksız yerlerde çalışmak istemiyorlar. Depremde yıkılan o hastanelerin, o aile sağlık merkezlerinin sorumlusu olanlarla ilgili hiçbir soruşturma yapmayanlar, sağlıkçıyı kaç tane disiplin cezasıyla canından bezdirip, devletteki görevinden istifa ettirip, özele alıp "Sağlık turizmiyle kendi kesemi nasıl doldururum?" diye düşünüyorlar.
Sevgili sağlıkçı arkadaşlar, sağlık emekçileri; vazgeçmeyin, sesinizi dile getirecek olan DEM PARTİ var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEYLAN AKÇA CUPOLO (Devamla) - "..."(*) (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)