| Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 63 |
| Tarih: | 21.02.2024 |
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Değerli milletvekilleri ve değerli halklarımız; bugün 21 Şubat Dünya Ana Dili Günü.
Sayın Başkan, Türkçem çok iyi değil, yanlışlıkla kesmeyin, Türkçe konuşuyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Bugün sabahtandır hiçbir vekilimizin kendi ana dilinde konuşmasına izin vermediniz.
MEHMET DEMİR (Kütahya) - Hayatınız tiyatro!
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Dinleyin, dinleyin!
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Size ne oluyor ya, size ne oluyor! Size ne oluyor!
AYHAN SALMAN (Bursa) - Size ne oluyor!
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Size ne oluyor ya! Siz ne konuşuyorsunuz!
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Bu konuda da ikiyüzlü olduğunuzu ispatladınız.
MEHMET DEMİR (Kütahya) - Tiyatro yapıyorsun!
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Şimdi sözümü kesmeden bir beş dakika dinleyin. Bu konuda da ikiyüzlü olduğunuzu gösterdiniz her konuda olduğu gibi.
MEHMET DEMİR (Kütahya) - İkiyüzlü olan sizsiniz!
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Bakın, seçim dönemi... Bakın, ben size anlatayım, eğer bir yanlış varsa düzeltirsiniz. Seçim dönemlerinde bas bas bağırıp Kürtçe konuştunuz, Kürtçe oy istediniz, şimdi yine önümüzde bir seçim var. Bu seçim döneminde o seçmenin yanına gittiğinizde yine ana dilinde konuştuğunuzda onlar size "Niye bizim dilimizi Mecliste konuşmadınız?" dediklerinde ne diyeceğinizi gerçekten çok merak ediyorum, bu birincisi.
MEHMET DEMİR (Kütahya) - Türkiye Büyük Millet Meclisi burası, Türkçe konuşun.
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Tamam, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, onun farkındayız.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Burası Türkiye değil mi? Başka memlekete mi gidiyorsunuz?
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Başka topraklar mı; başka sokaklarda mı propaganda yapıyorsunuz?
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Siz, daha önce söylediğim gibi, her konuda ikiyüzlüsünüz. Bugün burada konuşulduğu için söylüyorum. Şimdi ikiyüzlülükte sınır tanımıyorsunuz.
MEHMET DEMİR (Kütahya) - Sensin ikiyüzlü.
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Bakın, bugün burada yine Filistin'le ilgili konuştunuz. Biz "İsrail'le ticaretinizi kesin." dediğimizde yine kesmiyorsunuz ama Filistin'e timsah gözyaşları döküyorsunuz. Yine, Filistin'de katledilen çocuklara üzülüyorsunuz ama Rojava'da öldürdüğünüz çocuklara üzülmüyorsunuz, bu da ikiyüzlülüğünüzün kanıtıdır. Bakın, Filistinli bir baba var, ölen kız çocuğunu son defa gözlerinden öpmüştü, o görüntüyü izleyip de üzülmeyen hiçbir insan yoktur ama bu ülkede çocuklarının cenazelerini kargoyla teslim alan anneler var. Yine, bu ülkede çocuklarının cenazelerini poşetlerde teslim alan babalar var.
MEHMET BAYKAN (Konya) - Nerede geberiyor o çocuklar?
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Bakın, yine bu ülkede kaldırım taşlarının altında cenazelerini alan aileler var.
MEHMET BAYKAN (Konya) - Dağda geberiyor o çocuklar, dağdaki teröristler.
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - "Geberiyor" dedi; kurban olun o çocuklara, kurban olun o çocuklara siz.
KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Cenazeye saygı diye bir şey var bu hayatta.
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Kurban olun o çocuklara siz.
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Siz bu ikiyüzlülüğünüzde hiçbir konuda sınır tanımıyorsunuz.
MEHMET BAYKAN (Konya) - Dağda geberiyorlar.
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Bakın, kendinize dindar diyorsunuz, eğer bir insan ölmüşse hüküm Allah'ındır; öldükten sonra hüküm Allah'ındır, hüküm sizin değildir. Bir insan öldükten sonra hüküm Allah'ındır.
KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Enelhak mı diyorsunuz siz şimdi?
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Orada din konusunda bize ders vermeye çalışıyorsunuz ama dinden de bihaber yaşıyorsunuz. Ölen insanları bile tanımıyorsunuz siz. Bakın -konumuz sağlık olduğu için sağlığa da dönüyorum- her şeyde ikiyüzlülüğünüz devam ediyor sağlıkta da devam ettiği gibi. Bugün her yerde kendi yandaşlarınıza rant sağlamak için hastaneler yapıyorsunuz. Daha önce de bu kürsüde söyledim, yine söylüyorum: Bingöl'de yaptığınız hastane on beş yılını doldurmadan, hiçbir deprem görmeden ağır hasarlı olup terk edildi, yine yetersiz olan Bingöl Devlet Hastanesiyle birleştirildi. Biz bu kürsüden daha önce de söylemiştik: Bingöl Devlet Hastanesi yine depreme dayanaksız bir bina. Şimdi, nereden bunu biliyoruz? Çünkü yapılan testlerden biliyoruz. İki hastane birleştirildi, sadece orada çalışanlar ancak hizmet görebiliyor, hiçbir hasta orada hastalığıyla ilgili bir sağlık desteği göremiyor; bu da sizin ayıbınız. Şimdi, dönüp baktığımızda o hastaneyi kim yaptı? Yine, AKP sıralarında oturan vekil yaptı. Kaç yılda yaptı? Yedi yılda yaptı. Kaç yılda hasar aldı? Beş yılda. Bir binanın ömrü beş yıl. Siz her konuda ikiyüzlülüğünüzü gösterdiniz, bu konuda da ikiyüzlüsünüz. Biz buradaki tüm halklarımıza söylüyoruz "..."(*) (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)