GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:88
Tarih:04.04.2013

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grubumuzun vermiş olduğu öneri üzerine söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugünkü grup önerimizin konusu, ülkemizde yaşayan emeklilerin sorunları ve bu sorunların çözümüne yönelik Meclisin geliştireceği süreçlerle ilgili olacak. Bu konuda biraz bilgilendirme yapmaya çalışayım ben. Özellikle, AK PARTİ döneminde, emekli olma ve emeklilerin sorunlarını aslında sürekli bu kürsüye getiriyoruz ve getirdiğimiz bu sorunların çözümü konusunda Hükûmette bir isteksizlik, bir duyarsızlık durumunun olduğunu sürekli gözlemliyoruz ve sorunlar çözülmediği için de bizler bu sorunun çözülmesi konusunda Hükûmete yol gösterme ya da Hükûmetin yapmış olduğu çalışmaların yetersizliklerini tespit etme konusunda Meclisin, mutlaka devrede olması gereken bir mekanizmanın önemli olduğunu düşünüyoruz.

Bugüne kadar maalesef AK PARTİ döneminde yapılan düzenlemelerle özellikle mezarda emeklilik olarak ortaya çıkmış pratik sorunlar, emekli olma yaşıyla ilgili sorunlar bütün güncelliğini koruyor. AK PARTİ Hükûmetinin genel olarak emeklilerin sorununa yaklaşımı, yapay krizler çıkarma, seçim döneminde de bu yapay krizleri çözüyormuş algısı yaratma ve bu şekilde bir hedef kitle olarak, bir seçmen kitlesi olarak emekliler üzerinden bir siyasi rant elde etmeye çalışma çabası olmuştur. Ancak, ısrarla, emeklilerimizin yaşamış olduğu sorunlar da hâlâ Hükûmetin önünde, bütün aciliyetiyle, bütün önemiyle durmaya devam etmektedir.

Bakın, bugün emeklilerin yaşamış olduğu sorunlara, sadece maaşlara ve maaş artışlarına, zamlara baktığımız zaman bile çok rahatlıkla kanaat getirebileceğimiz fikirler sahibi olabiliriz düşüncesindeyiz. Temmuz 2012 tarihinde bir SSK emeklisinin maaşı 885 TL iken Ocak 2013 itibarıyla yapılan zam miktarı 37 TL ve bunun sonucunda bir SSK emeklisinin maaşı 922 TL'ye çıkıyor; yine, bir BAĞ-KUR emeklisinin maaşı 717 TL, verilen zam sadece 20 TL; memur emeklisi için de bu rakam 33 TL gibi. Bunların, Gerçekten, bırakın emeklilerin yaşadığı bir mağduriyeti gidermeye yönelik, en temel yaşamsal bir ihtiyacı gidermeye yönelik de hiçbir anlamı olmayan, bir anlam ifade etmeyen rakamlar olduğunu vurgulamak istiyorum.

Neredeyse, Türkiye'deki bütün evlerde şu anda biliyoruz ki ya bir işsiz vardır, ya bir öğrenci vardır, ya bir emekli vardır ve bu yaşanan sorunlar da maalesef her geçen gün hayat koşullarının ağırlaşmasından dolayı sürekli artmaktadır.

Sendikaların, sivil toplum örgütlerinin yapmış olduğu araştırmalarda, ortalama açlık sınırı Türkiye'de 1.200 TL civarında çıkıyor. Yani, bu "açlık sınırı" dediğimiz şey, minimum yaşamsal ihtiyaçlar üzerinden belirlenen bir sınırdır ve bu rakam 1.200 TL olarak belirlenmiş. Yine, 3.208 TL olarak belirlenen bir yoksulluk sınırı var. Yani, bir taraftan 700 lira, 800 lira olan emekli maaşlarının, diğer taraftan 3.200 lira olan, 1.200 lira olan yoksulluk ve açlık sınırı rakamlarının bizce bir sorun olarak ele alınıp, bu soruna yönelik nasıl çözümler geliştirebiliriz gayretinin, ortaya konması gereken bir konu olduğu kanaatindeyiz.

Özellikle, yine geçen yıldan bugüne kadar yapılan araştırmalarda, bir ailenin yaşam maliyetinin bir önceki yıla göre en az 145 TL'lik bir artış gösterdiği gibi bir gerçeklik var önümüzde.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde 9 milyonu aşkın emekli vatandaşımız var. Neredeyse, bu emekli vatandaşların tamamının sorunlar yumağı içerisinde yaşam mücadelesi verdiğini göz önünde bulundurursak, bu vermiş olduğumuz önerinin ne kadar önemli olduğu ve desteklenmesinin de ne kadar elzem olduğu ortaya çıkar diye düşünüyoruz.

Aslında, bugün, ülkemizde, mevcut verdiğim emekli maaşının sınırlarının dünyadaki hiçbir ülkeyle kıyaslanacak bir düzeyde olmadığı gerçekliği var önümüzde. Hatta, en ağır ekonomik krizlerin, finansal krizlerin yaşandığı ülkelerde bile emeklilerin maaşları ve alım gücü maalesef ülkemizin çok çok ötesinde, çok çok üstünde bulunmakta. Bizce emeklilerin bu hayat koşullarıyla ilgili düzenlemeler yapılırken bir kere, bu sağlıkla ilgili harcamaların tamamından emeklilerin muaf tutulmasıyla ilgili çok önemli bir aciliyet, bir acil görevi belirtmek gerekiyor. Yani muayene parası, ilaç katkı parası, tetkik fark parası, bütün bunlarda mutlaka, emeklileri muaf edecek şekilde bir düzenleme yapmamız lazım.

Yine, emeklilerin sendikalaşmaları önünde ciddi engeller var ve bu hak talebi konusunda, mağduriyetlerin giderilmesi konusunda örgütlü bir gücün açığa çıkmasını engellediği için önemli bir sorun olarak önümüzde duruyor. Sendikayla ilgili, 12 Eylül ruhunu aynı şekilde koruyan pek çok yasa buraya getirdiniz ama bu emekli vatandaşlarımıza sendikalı olma hakkını tanıyan bir düzenleme yapmadınız. Bu konuyla ilgili mutlaka bir çalışmanın yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

Şimdi, emeklilerle ilgili sorunları dile getirirken bir de emekli olmayı bekleyen vatandaşlarımızın sorunları var. Bunlar da aslında Meclisin gündemine sık sık geliyor ama gelmesine rağmen bugüne kadar çözüm noktasında ciddi bir irade, ciddi bir politika oluşmadığı için onları da vurgulamak istiyorum. Burada iki önemli grup dikkat çekiyor. Birincisi, emeklilikte yaşa takılanlar grubu. İkincisi de yaşını doldurup prim gününü tamamlayamayanların sorunları. Aslında bu her iki grup da hemen hemen tüm siyasi partileri Mecliste ziyaret ettiler. Bu konuyla ilgili hem AK PARTİ Grubunun hem Cumhuriyet Halk Partisinin hem Milliyetçi Hareket Partisinden milletvekillerinin vermiş olduğu kanun teklifleri, vermiş olduğu Meclisle ilgili çalışmalar olmasına rağmen bu konuyla ilgili de mağduriyetler giderilmedi. Şimdi, basından takip ettiğimiz kadarıyla bu yaşa takılanlarla ilgili Bakanlığın başlatmış olduğu bir çalışma var. Bu çalışma önemlidir ama detaylarıyla ilgili bilgi sahibi değiliz. O nedenle, özellikle AK PARTİ Grubu adına konuşacak milletvekilinin bu yaşa takılanlarla ilgili Bakanlığın yapmış olduğu çalışmanın detaylarıyla ilgili bilgilendirme yapması, bizce, hem siyasi partilerin bilgilenmesi hem de sorun yaşayan vatandaşlarımızın bilgilenmesi açısından son derece önemlidir.

Bir diğer grup olan emekli yaşını doldurmuş ancak prim gününü tamamlayamamış gruplarla ilgili de biz kendi önerimizi daha önce sunmuştuk, tekrarlayalım.

Bu konuyla ilgili hem kanun tekliflerimiz hem araştırma ve soru önergelerimiz vardı, Sayın Bakanla yapmış olduğumuz görüşmeler vardı ve Sayın Bakan bu konuyla ilgili kendi bürokratlarına talimat verdiğini söylemişti, bu talimatın gereği hangi aşamadadır, bunu merak ediyoruz.

Bizim önerimiz şudur, yaşını doldurmuş ama prim eksikliği olmuş bu vatandaşlarımızla ilgili, 50-55 yaş arasında olanlar için kademeli olarak üç yıl, 55 yaş ve üstü olanlar için de kademeli olarak beş yıl bir borçlanma sağlanarak emekli olma hakkının tanınmasıdır.

Yine, esnaflarımız açısından, 2000 yılından önce BAĞ-KUR'lu olmayan ama vergi dairelerinde kaydı bulunan esnaflarımızın mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik bir çalışma önemlidir.

2000 yılından önce vergisini ödeyen esnafların, vergi dairelerinden vergi kayıt belgelerini tescil etmek suretiyle bunu Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmeleri ve bu doğrultuda yaşamış oldukları mağduriyetin giderilmesine dair bir çalışmanın başlatılması son derece önemlidir.

Yani kısacası bu yaşa takılan emekliler grubu, yaşını doldurup prim gününü tamamlayamamış olan emeklilik bekleyen grup ve 2000 yılından önce vergisini ödemiş ama BAĞ-KUR'da kaydı olmayan esnaflarımızın mağduriyetinin giderilmesiyle ilgili ortaya konacak bir çalışma, bizce önümüzdeki dönem açısından emeklilerin sorunlarını giderme noktasında önemli birtakım kazanımlar açığa çıkarabilir, mağduriyetleri ortadan kaldırabilir. Bu nedenle, biz bugünkü grup önerimizi getirdik.

Başta iktidar partisi olmak üzere, bütün siyasi partilerden de bu grup önerimize destek beklediğimizi belirterek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Baluken.