Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 67 |
Tarih: | 01.03.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA KAMURAN TANHAN (Mardin) - Sayın Başkan, ben sözlerime, bir dakikalık konuşmalarda Mersin Milletvekilimiz Ali Bozan'ın Kürtçe bir iki cümlesinden sonra mikrofonu kestiğiniz için sizi kınayarak başlamak istiyorum. Sizin bu uygulamanız, 1980'lerde Diyarbakır zindanlarında "Türkçe konuş, çok konuş."la gündem olan Esat Oktay Yıldıran'ın zihniyeti ve tavrıyla aynıdır. Dolayısıyla bu tavrınızı kabul etmediğimizi öncelikle teslim edelim.
Saadet Partisinin grup önerisine gelince; evet, beslenme Türkiye'de ne yazık ki sadece zenginlerin ve bir sınıfın hizmetinde, kontrolünde, tekelinde olan bir şey. Sağlıklı beslenme alışkanlığının çocukların sadece büyüme ve gelişiminde değil okul başarısı üzerinde de son derece etkili olduğu konusunda çok sayıda bilimsel araştırma vardır. Yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat süreleri kısalmakta, algılamaları azalmakta, zaman zaman öğrenme güçlüğü ve davranış bozuklukları gelişmektedir; bu ve benzeri nedenlerden dolayı okul başarıları düşmektedir.
TÜİK'in ilk defa bu yıl hazırladığı çocuk yoksulluk ve yaşam verilerine göre Türkiye'de 0-17 yaş arası 9,4 milyon çocuk yani neredeyse her 2 çocuktan 1'i yoksulluk koşulları içinde yaşayıp yetersiz beslenmekte ve sosyal dışlanma riski altında yaşamaktadır. Bu durum, okul terklerinden işçileştirilen çocuğa, zihinsel gelişiminden akademik başarıya, gelecekte doğabilecek kronik sağlık sorunlarından istismara kadar çok yönlü sonuçlar doğurabilmektedir. Bir başka şekilde ifade etmek gerekirse çocuk yoksulluğuyla beraber okul sıralarının dışına itilen işçileştirilmiş çocuk sayısı artarken özellikle kız çocukları "evlilik" adı altında cinsel istismara maruz kalabilmektedir.
Türkiye'de çocuklar, derin yoksulluk sorunlarıyla karşı karşıyadır. Bu çocuklar yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamamaktadır. Türkiye, OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda 2'nci sırada yer almaktadır. Bu çocuk yoksulluğu ülkede homojen olarak dağılmakta, bölgesel eşitsizlikler ayrıca kendini göstermektedir. Örneğin, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı'nın gerçek zamanlı veri paylaştığı 2022 yılında açlık haritasına göre yetersiz beslenme oranının en yüksek olduğu il yüzde 20,3'le Şırnak ilidir. Aynı raporda Türkiye'de 5 yaş altı çocukların yüzde 1,7'sinin akut yetersiz beslenme, yüzde 6'sının ise kronik yetersiz beslenmeyle yaşadığı ortaya çıkmaktadır. Okullarda çocuklar aç karınlarına ders dinlerken musluklardan su içmektedirler. Okul kantinlerinde 1 tost ve 1 çay, 1 ayran neredeyse 50 liraya yakın bir ücrete tekabül ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Evet, Sayın Tanhan, lütfen tamamlayın.
KAMURAN TANHAN (Devamla) - Okul öncesindeki öğrencilerin yemeğine göz diken bu iktidarın "Bütçeden en çok pay eğitime ayrıldı." diye övünmesi büyük bir çelişkidir.
Değerli milletvekilleri, çocuklara okullarda en az 1 öğün sağlıklı yemek verilmesi için gereken bütçe ayrılmalıdır. Bir an önce devlet okullarında ücretsiz beslenme programları başlatılmalı ve eksiksiz olarak tüm okullarda uygulanmalıdır. Okul kantinleri kapatılarak okul mutfaklarına dönüştürülmelidir zira kantinler mevcut işleyişleriyle çocukluk çağı obezite sorunlarına neden olmaktadır. Fiziki imkânları yeterli olan okullarda yemekhaneler yeniden işler kılınmalıdır, fiziki imkânları yetersiz olan okullarda ise Millî Eğitim müdürlüklerine bağlı yemekhaneler oluşturulmalıdır; bu ve benzeri yemekhaneler vasıtasıyla öğrencilere beslenme desteği sunulmalıdır. Tabii, bunları yaparken yeterli, yandaş olmayan firmalardan destek alınmalıdır.
Teşekkür ederim. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)