| Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 01.03.2024 |
ERSİN BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Son birkaç yıla baktığımızda, AK PARTİ iktidarının özellikle partili Cumhurbaşkanlığı sisteminde ülkemizi ne hâle getirdiğini görebilirsiniz. Bilhassa ekonomi yönetimindeki başarısızlık, en başta halkımızı zor duruma düşürmüş, artan fahiş enflasyon karşısında milletimiz her geçen gün daha da fakirleşmiştir. 2023 yılının ilk asgari ücret açıklaması net 8.506 TL olarak duyurulmuştu, sonra bu ücret Temmuz ayında 11.402 liraya çıkarıldı, son zamlarla beraber 2024 asgari ücret tutarı bir yıllığına ve tek sefere mahsus yüzde 49 artışla 17.002 lira olarak belirlendi. Bir yılda yüzde 100'e yakın zam yaptığını savunan iktidar, enflasyonun yüzde 130'lara dayandığını görmek istemiyor. Kısacası, asgari ücret ve asgari ücrete yakın maaşlar vatandaşımızın cebine girmeden eriyor. Buna göre, öncelikle yılda iki defa artış yapılmasına devam edilmelidir. Enflasyon karşısında vatandaşımızın gelirinin günden güne eriyeceği ve bu maaşın birkaç ay içinde yetmeyeceği aşikârdır.
27'nci Dönemde de İYİ Parti olarak savunduğumuz eşelmobil sistemine geçilmiş olsa vatandaşımız için çok daha isabetli ve verimli bir uygulama olacaktır. Ancak iktidarın yılda bir sefere mahsus maaş artışı yapacağını söylemesi, ölümü gösterip sıtmaya razı etmek olarak algılanmaktadır. Onun için, asgari ücretli ve dar gelirli vatandaşlarımızın maaşlarına yılda en az iki defa enflasyonun üzerinde zam verilerek güncellenmelidir. Bu sebeple, temmuz ayında asgari ücretlimizin, emeklimizin, yaşlılık maaşı alan vatandaşlarımızın gelirlerinde tekrar düzenleme yapmak Hükûmetin sorumluluğundadır. İktidar, beceriksiz politikaları yüzünden berbat olan maaş ve ücretler sisteminden kaçamaz. Geçinemeyen vatandaşımızın her bir kuruşunda iktidarın vebali vardır.
Değerli milletvekilleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının verilerine göre asgari ücretle çalışanların tüm çalışanlara oranı yüzde 45 civarındadır. Yüzde 45 oranı toplamda 6 milyon insanımıza tekabül ediyor. Yani çalışan nüfusumuzun neredeyse yarısı asgari ücret alıyor. Daha kötüsü ise "asgari ücrete yakın maaş alanlar" diye bir durum var. Asgari ücrete yakın maaş alanları, 500-1.000 TL fazla maaş alanları, yol ve yemek giderleri eklenerek 1.500-2.000 TL fazla maaş alan vatandaşlarımızı bu veriye eklediğimizde bu yüzde 45'lik oran yüzde 58'lere çıkmaktadır. Asgari ücretli ve asgari ücrete yakın maaş alanların toplam sayısı 7,5 milyona yaklaşmaktadır. Asgari ücretin altında maaş alanları, elden nakit olarak maaşlarının bir kısmını iade edenleri de bu sınıfta değerlendiriyoruz. Yani 2024 yılında ülkemiz çalışanlarının yarıdan fazlası 20.000 TL'nin altında maaşla çalışır durumda olacaktır. Burada kimsenin görmediği büyük bir sorun ortaya çıkıyor. Serbest ekonomi iddiasında bulunan devleti neredeyse tüm ücretleri belirleyen, tayin eden bir konuma koyuyorsunuz. Burada devlet de olsa despotik bir bakış açısıyla ücretler belirlenmekte, bu bağlamda adalet zedelenmektedir. Piyasadan, hayat pahalılığından, enflasyondan ve özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızı ilgilendiren gıda fiyatlarından uzak bir asgari ücret değerlendirmesi ve belirlenmesinin adalet terazisinin topuzunu da kaçırdığı aşikârdır.
Değerli milletvekilleri, biliyorsunuz, 65 yaş aylığına halk arasında "yaşlılık maaşı" deniyor. Bu konuda acil bir düzenleme yapılmalıdır. Bugün, ülkemizde milyonlarca insanımız 3.504 TL olan yaşlılık maaşı almaktadır. Kendisine bakmakla mükellef kimsesi olmayan yaşlılarımız ekonomik olarak ölüme terk edilmiştir. Sosyal Sigortalar Kurumundan hiçbir şekilde aylığının ya da gelirinin olmadığı bilinen bu vatandaşlarımız 3.504 lirayla nasıl geçinecek? Yaşlılık maaşının en azından asgari ücretin yarısına çıkarılması bu insanların bir nebze nefes almasını sağlayacaktır. Yaşlılarımız hem saygıyı hem de insanca bir geliri hak etmektedir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)