GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:01.03.2024

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Merhaba. Hepinize selam ve sevgiler. "..."(*)

Sevgili arkadaşlar, bugün 1 Mart, yarın 2 Mart. Bundan tam otuz yıl önce burada bizim dokunulmazlıklarımız kaldırıldı. Hepimiz döneriz deriz ya "Yüce Meclisimiz..." "Gazi Meclisimiz..." ama bir de darbe yapan bir Meclisimiz de var. 2 Martta böyle bir darbeyle karşı karşıya kaldık. Sonrası 2016'da Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarına bu Parlamentoda yine darbe yapıldı ve dokunulmazlıklarımız kaldırıldı, onların da bizim de. Bu Parlamentonun böyle bir ayıbı da var. Geçmişten bugüne kadar sürekli bunları yapan bir Parlamentoyu da... Milletvekilliği yapıyoruz inadına ne yaparsanız yapın. Buradan sesler yükseliyor ya "Siz Kürtlerin sırtından inin." Ya, biz Kürtler için ölüme gidiyoruz, biraz haddinizi bileceksiniz; ölüyoruz, zindandayız, sürgündeyiz, bu mazlum halkın hakkını, hukukunu savunmak için bunları yapıyoruz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Sizse Kürt halkının düşmanlığını yapıyorsunuz; ret, inkâr, asimilasyon, dokunulmazlıkları kaldırmak, iradeyi yok saymak, onu da siz yapıyorsunuz. İşte o tarihte Doğan Güreş ve Tansu Çiller çetesi bu Parlamentoya talimat verdi, bizim dokunulmazlıklarımız kaldırıldı. Burada bütün partiler ortaklaşmıştı, o dönem SHP-CHP ayrımı vardı, rahmetle anıyorum Erdal İnönü ve arkadaşlarının dışında herkes bir konsensüs sağlamıştı, ellerini kaosa kaldırıyordu. Bir tek İnönü ve arkadaşları çıkıp bu kürsüde "Yanlış yapıyorsunuz, haksız bir uygulamadır." diyordu ve CHP'nin bütün vekilleri de şu sıralarda oturuyordu, başlarında da Deniz Baykal vardı, onlar da el kaldırıyordu. 2016'da da CHP'nin ne yazık ki böylesi bir hatası, tarihî bir hatası vardı "Anayasa'ya aykırıdır ama 'evet'tir." diyen ve işte onun için bu Parlamentonun böylesi bir suçu ve günahı vardır.

Burada dokunulmazlıklar konuşulurken şu sıralarda -hiç unutmam- "Coşkun Kırca" diye birisi vardı, ona "altın çocuk" derlerdi medyada, şuraya çıkmıştı, dedesi gibi şunu söylüyordu: "Kürtlerin bir tek hakkı vardır: Susma hakkı. Kölelik yapma hakkı vardır." Bugün de aynı sesler buradan yükseliyor. Valla, bilin, biz köle möle değiliz. Biz, Kürt halkının bu mücadelesini büyütmeye çalışıyoruz.

Bakın, bir cezaevi anısı. Başta Sayın Türk, rahmetle anıyorum Orhan Doğan, ben, yanı başımızda Selim Sadak, Mahmut Alınak, Sedat Yurtdaş, Sevgili Hatip Dicle; bu, Ulucanlardan bir kare. Yanı başımızda, aynı koğuşta değildik, sevgili Leyla vardı, o da yanı başımızdaydı. Biz zindanlardan geliyoruz. Bugün de Selahattinler, Figenler, Gültanlar, hepsi cezaevinde. Otuz yıl önce bize karşı olan o düşmanca tavır, bugün hâlâ bize karşı ve milletvekili arkadaşlarımıza karşı -bu düşmanlık- devam ediyor. Bundan vazgeçmelisiniz, bu Parlamento çözüm yeri olmalıdır. Bu Parlamento sorunları çözmelidir ama bu Parlamento sorunları çözmek yerine valla sürekli tehdit, şiddet, baskı... "Ya, siz kimi temsil ediyorsunuz?" diyor. Yahu biz kimi temsil ettiğimizi biliyoruz. Valla sizin bu halklarla olan bütün bağınız; midenizle ve cebinizle bir bağınız var. Bizim hiçbirimizin böyle akçeli işlerle ilgimiz yok. Hiçbir gün bir arkadaşımız bunlardan yargılanmadı ama burada zaman zaman dokunulmazlıklar kaldırıldı; bizim dışımızdakiler hep akçeli işlerdi. Onun için diyoruz ki: Sevgili arkadaşlar, sevgili Murathan Mungan diyor ki: "Ey tarih, ey zaman/Kim kimi kimin toprağından sürerken/Kim kimi kimin toprağına kabul ediyor?"

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Sakik, lütfen tamamlayın.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Biz bu toprakların sahibiyiz, bize saygılı olun. Biz bu halkın iradesiyiz, bize saygılı olun. Biz Türkiye'nin 3'üncü büyük partisiyiz, valla hilelerinizle baş ede ede geliyoruz, mücadele ede ede geliyoruz. Arkamızda JÖH'ler, PÖH'ler yok. Valla, nasıl; yürekli bir halk var ya! Bugün MHP Grup Başkan Vekili soruyor, diyor ki: "Eğer şu ilçede askerlerin ve polislerin gücü fazlaysa o zaman genel seçime niye yansımıyor?" Şunu söyleyeyim: Halk bizden yana, polis ve asker de sizden yana ama küçük yerlerde değiştirebiliyorsunuz, büyük politikalarda o polisin, askerin bir karşılığı yok. Onun için polisle, askerle ve dokunulmazlıkları kaldırarak bizi susturmaya çalışırsanız yanılırsınız. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)