| Konu: | YASAMA YILININ AÇILIŞ KONUŞMASI |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 1 |
| Tarih: | 28.06.2011 |
BAŞKAN - Sözlerimin başında 23 Nisan 1920?den bugüne kadar görev yapmış tüm Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerini şükranla ve saygıyla, aramızdan ayrılmış olanları da rahmetle anmayı görev sayıyorum.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi egemenliğin kayıtsız şartsız milletimize ait olduğunu somutlaştıran kurumdur. Sizlerin de duygu ve düşüncelerinize tercüman olduğum inancıyla vurgulamak isterim. Geçmiş yasama dönemlerinden hiçbirinde ant içme törenleri milletvekili sıfatını kazanmış adayların tutuklulukları nedeniyle eksik sayıyla yapılmadı. Bugün 8 milletvekilimiz milletimizin kendilerine verdiği görevi yapmaktan mahrumlar. Böyle bir durumun hem Türkiye Büyük Millet Meclisinin şerefle dolu geçmişine hem de demokrasimizin ulaştığı gelişmişlik düzeyine aykırı düştüğü yolundaki kanaatimi tarih huzurunda kayda geçiriyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın üyeler, yoğun ve yorucu, zaman zaman da kırıcı bir seçim kampanyasını geride bıraktık.
Başta bu seçimden tek başına hükûmet kurabilecek güçle çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi olmak üzere tüm partileri ve tek tek siz saygıdeğer üyeleri kutluyor, ulusumuzdan aldığımız yetkinin ona vereceğiniz hizmetlerle taçlanmasını diliyorum.
Saygıdeğer üyeler, bundan tam elli yıl önce bu kutsal çatı altında görev yapan en genç üç üyeden biriydim, şimdi en yaşlı üye ve Geçici Başkan sıfatıyla huzurlarınızdayım. O tarihte görev üstlenen Kurucu Meclis, hukuk ve siyaset tarihimizin en demokratik anayasasını yapmıştı. Elli yıl sonra bugün toplanan yüce Meclisiniz de aynen onun gibi yeni bir anayasa yapma misyonuyla göreve başlıyor. Yeni anayasamızın, cumhuriyetin değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen kurucu felsefesine ve temel değerlerine bağlı bir anlayışla ve gerçek bir uzlaşıyla yapılmasını diliyorum. Ömrünü gazeteciliğe vermiş bir arkadaşınız sıfatıyla, bu anayasanın ülkemizdeki iletişim yani ifade ve basın özgürlüğü tartışmalarına son verecek güvenceler içermesini istiyorum.
Saygıdeğer üyeler, yüce Meclisin yeni yasama dönemi nedeniyle göreve başladığı bu günde bazı gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Büyük bir ulusun yarattığı büyük bir ülkeyiz. Bu gerçek, bize, özellikle çevremizdeki ülkelere örnek olma sorumluluğunu yüklüyor. Bu önemli misyonun hakkını bugüne kadar ülkemizde demokrasiyi yaşatarak verdik. İslam âleminde bunu yapabilen tek ülkeyiz çünkü demokrasiyi yaşatmanın tılsımına o coğrafyada sadece biz sahibiz. Laik devlet düzeni bu tılsımın adıdır. Yüce Meclisin, özellikle yeni bir anayasa hazırlarken bu önemli gerçeği kutsal bir değer olarak koruyacağından eminim.