| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 17.04.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum ve sözlerime başlamadan önce Şehitler Haftası dolayısıyla aziz milletimiz ve kutsal vatanımız uğruna canlarından vazgeçen şehitlerimizi rahmetle şükranla anmak istiyorum.
Sayın Başkanın da söylediği üzere İYİ Parti Grubumuzun belediye ve il özel idare şirketlerinde kadrosuz olarak çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının kadro taleplerinin ve yaşadıkları sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla vermiş olduğumuz öneri sebebiyle söz almış bulunmaktayım.
Hepinizin bildiği üzere 24 Aralık 2017 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kamuda çalışan taşeron işçilere dair bir düzenleme yapılmış ve kamuoyuna taşeron işçiliğin son bulacağı ilan edilmiştir. Bunun akabinde, 2018'de taşeron işçiler, sözlü veya yazılı sınava tabi tutulup başarılı olanların güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapıldıktan sonra taşeron firmalardan alınıp belediyelerin ve il özel idarelerinin kurmuş olduğu, sermayelerinin tamamının kamuya ait olmasına, mahiyeti kamu olmasına rağmen özel hukuk kurallarına tabi olan şirketlerde şirket işçisi olarak görev almaya başlamışlardır. Yani bu tarihten itibaren taşeron şirketlerde teknik kadroda çalıştırılan mühendis, mimar ve şehir plancıları böylelikle şirket işçisi olarak çalışmaya başlamışlardır ve bu statüde çalışmaya başlamalarıyla beraber de memur eliyle yürütülmesi gereken işlerin neredeyse tamamında icracı ve imzacı olarak görev almışlardır. Mesleki denetim kapsamında imza yetkilerinin kurallara uygun şekilde işletilmemesi sadece belediye ve il özel idarelerin değil, tüm ülkenin maddi menfaatlerine de ters düşmektedir. Kamu iş ve işlemlerinde idari mahkemeler görevli iken kanunlar nezdinde taşeron işçi olan belediye ve il özel idare şirketi mühendislerinin ve mimarlarının yasal mevzuat kapsamında imza yetkilerinin olmayışı -ve bu yönüyle icra yetkileri- ve imza attıkları işlemi hukuken yetkisiz şekilde yapıyor olmaları sebebiyle de yargı makamlarınca sorumlu statüde sayılmaları, Anayasa'nın eşitlik ve adalet ilkelerine aykırı olduğu gibi, toplumsal açıdan da çözüme kavuşturulması gereken önemli bir husustur. Bu husus başta Anayasa olmak üzere tüm yasal mevzuata da aykırılık teşkil etmektedir. Belediyeler ve il özel idareleri tarafından yürütülen asli hizmetlerin büyük bir bölümünün belediye ve il özel idaresi şirketlerinde çalıştırılan mühendis, mimar ve şehir plancılarının eliyle yapılıyor olması zaman içerisinde ekonomik bir tercih olmaktan çıkmış ve politik bir tercihe dönüşmüştür. Belediye ve il özel idaresi şirketlerinde çalıştırılan mühendis, mimar ve şehir plancılarına asli işler yaptırma sistemi mutsuz ve umutsuz bir çalışan kitlesinin oluşmasına yol açmıştır. Bu statüde çalışanların çalışma koşullarının içinde barındırdığı fiziki sorunlar, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yetersizliği, düşük ekonomik ve sosyal haklarıyla çalışmak zorunda kalmaları büyük bir problem teşkil etmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak çalışan memur meslektaşlarıyla aynı işlevi yürütmekte olmalarına rağmen aralarında büyük sosyal ve ekonomik farklılıklar vardır ve bu da iş barışını zedelemiş ve kamudaki özlük hakları dengesini bozarak birçok mağduriyete sebep olmuştur.
Tüm bu gerekçeler kapsamında, belediye ve il özel idaresi şirketlerinde kadrosuz olarak çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının kadro taleplerinin değerlendirilmesi ve yaşadıkları sorunların tespit edilmesi, çözümler üretilmesi için Meclis araştırma komisyonu kurulması talebimizi desteklemenizi hepinizden beklemekteyiz.
Çok teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)