GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:75
Tarih:24.04.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gerçekten Saadet-Gelecek Grubunun vermiş olduğu bu önerge önemli bir önergedir çünkü şu anda belki de ekonomide yaşadığımız temel sıkıntıların kaynağına inilmesi anlamına gelen bir önerge olarak görüyorum aslında. Başlangıçta da önergeye desteklerimizi ifade etmek isterim.

Şimdi, on ay-on bir ay oldu herhâlde yeni Hükûmet kurulalı. Ortada bir program yok, ekonomik program yok. Orta vadeli programa "ekonomik program" diyorlar, asla değil; orta vadeli programın ilk çıkışından itibaren, 2006 yılından itibaren siyasete girdiğim 2015 yılına kadar bütün teknik koordinasyonunu yapmış kişi olarak söylüyorum, orta vadeli programlar ekonomik program değildir ama ekonomik program ortaya koyamayınca şimdi orta vadeli programa "ekonomik program" diyorlar; bu, başlı başına zaten bir acizlik, iş bilmezlik ve buradan da hiçbir sonuç alınamayacağının temel göstergesi.

Şimdi, değerli arkadaşlar, on-on bir ay oldu, ne diyor Hükûmet? "Harcamaları kısacağız." Ya, ne yapacaksınız? Bize bir şey söyleyin, somut bir şey söyleyin. Ben buradan Sayın Mehmet Şimşek'e sesleniyorum: Hangi harcamayı kısacaksınız, ne yapacaksınız, nasıl yapacaksınız? Öyle "Harcamayı kısacağım." deyince harcama falan kısılmıyor, bir yandan harcamalar devam edip gidiyor. Hangi analizi yaptınız, hangi analizi? Bürokrasi çalıştı, bunu toplumla paylaştınız yani bu harcamalardaki temel artışın altında ne var? Buna ilişkin bir analiz yaptınız mı? Yok, bir analiz filan yapıldığı yok, bize söylenen bir şey de yok. Bürokraside hâlâ arkadaşlarımız var, bir miktar irtibatımız var, o arada da hiçbir şey yapılmadığını görüyoruz. Bir defa bunları söylemek lazım yani böyle lafla peynir gemisi yürütme imkânı yok.

Mesela, şimdi, ben, çok kısa, birkaç konuda -burada hemen önümüze geldi- sabahleyin böyle, işte, el yazımla bir kısım analiz yaptım. Şimdi, önce şuna bakmamız lazım: Şunu kabul edelim; bu Hükûmet gelmeden önce Türkiye'nin bütçe açıkları millî gelirin yüzde 10'unun üzerindeydi, harcamaların önemli kısmı faize gidiyordu; doğru mu? Doğru ama yıllarca bir emek verildi. Bakın, yirmi yıl emek verildi, son on yılı emek saymayalım veya en az altı yedi yıl emek verildi. Millete bir fatura ödetildi, bedel ödetildi, milletin vergileri artırıldı, bilmem ne oldu.

Şimdi, bütçe açıkları azaldı, sıfıra kadar inmiş neredeyse kamu açığı olarak baktığımızda, şimdi tekrar yüzde 6'lara varan millî gelire oranla bir açık var; bunu yönetmek mümkün değil ve üstelik, bu cari açıkla birlikte var, bir ikiz açık problemi var Türkiye'nin. İşte, şu anda yaşadığımız sıkıntıların temelinde bu var.

Şimdi, bakın, ne oldu, ne yaptılar? Bir, disiplini ve şeffaflığı bozan, geriye götürücü, önceki reformları geriye götürücü dünya kadar düzenleme yapıldı. Şimdi, arkadaşlar, bunları tek tek çıkarttım sabahtan beri, bakın, kısa maddeler hâlinde bile 4 sayfa yapılan düzenlemeler yani bu kadar fazla geriye götüren, işi bozan, disiplini bozan düzenlemeler yapıldı. Şimdi, sen bunları yaparsan bunun sonucunda "Niye harcamalar arttı?" veya "Niye bu işte bir sıkıntı var?"ı evet, kendi kendinize sorarsınız.

İki: Sistem değişikliği.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Devamla) - Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçtikten sonra Meclisin bütçe hakkından başlayarak Devlet Planlama Teşkilatının kaldırılması, YPK'nin kaldırılması; bunların her birinde ayrı ayrı, ciddi -daha sonra bunların detaylarını konuşuruz- düzenlemeler yapıldı; bunlar da bozucu düzenlemelerdi.

Üç: Yanlış politikalar yükü de getirildi, milletin sırtına yüklendi. İşte, kur korunmalı mevduat, kamu-özel iş birliği projelerinde yapılan yanlışlar bunlardan.

Dördüncüsü, saltanat, şatafat bir hayat tarzı hâline geldi. Vatandaştan, milletten koptular ve bir hayat tarzı hâline getirildi, bunun da getirdiği yükler var. Bunun sonucunda ne oldu? İsraf, yolsuzluk arttı, bütçe birliği bozuldu, hesap verebilirlik azaldı, torba bütçe anlayışı hâkim oldu, bütçede ciddi bir katılaşma başladı. Şimdi, Mehmet Şimşek açıklasın bakalım bize, nereyi, nasıl keseceksiniz? Yani kamu-özel iş birliği projelerinden kesebiliyor musun, KKM'den kesebiliyor musun, personel giderini kesebiliyor musun, fakirlik artmış, sosyal transferden kesebiliyor musun? Nereden keseceksin? Sadece kırtasiye mırtasiye kesmekle filan da bu işler olmaz. Kesilmesi lazım, evet, orada tasarruf ihtiyacı var. Dolayısıyla, bu katılaşma arttı, fakirlik arttı ve ekonomik istikrarsızlık da had safhaya geldi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Devamla) - Sayın Başkan, bitiriyorum.

Dolayısıyla, önce bunların bir analizini ortaya koyması lazım; maalesef hiç böyle bir analiz de bilemiyoruz, Hükûmette yapılan bir şey de yok ancak laf olsun diye söyleniyor. Belki bir fırsattır bu grup önerisi, eğer arkadaşlarımız da lütfederse bu grup önerisini biz kabul edelim ve bütçe hakkı Meclisinse Meclis bu konuyu otursun, çalışsın çünkü Hükûmet bu konuyu çalışmıyor.

Teşekkür ederim.

Hepinize saygılar sunarım. (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)