Konu: | (2/1286) esas numaralı 926 Sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/50) münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 78 |
Tarih: | 07.05.2024 |
MURAT BAKAN (İzmir) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Yıl 1970, Eskişehir, havacıların kalesi, Eskişehir 1'inci Hava Kuvveti Komutanlığına bağlı 2 bin kadar astsubayın eşleri ve çocukları ellerinde "Anayasa, Anayasa, analara verme tasa, her yerde var alın terimiz, personel kanununda yok yerimiz." yazılı dövizler taşıyarak yürüyüş yaparlar ve Atatürk anıtına çelenk koyarlar. Ardından, Gölcük, Diyarbakır, İzmir, İstanbul... Akabinde, 73 uçak teknisyeni astsubay pasif direnişe geçer, işi yavaşlatırlar, uçaklar uçmaz olur. Astsubay eş ve çocukları bu defa Ulus'a yürüyüşe geçerler, yürüyüş yaparlar, panzerler su sıkar ama geri adım atmazlar. Değerli arkadaşlar, aradan tam elli dört yıl geçti, astsubayların sorunları elli dört yıl öncesinden daha ağır.
Bugün emekli astsubaylar Ankara'da, İzmir'de, İstanbul'da "Geçinemiyoruz." diyor, miting yapıyor arkadaşlar. Ben de dokuz yıldır bu kürsüden haykırıyorum "Askere, polise adalet." diye. Ağustos 2017'de Çanakkale'de Adalet Kurultayı'nda "Askere, polise adalet." diye çalıştay yapmış bir arkadaşınızım. İçişleri Komisyonuna, Millî Savunma Komisyonuna ne zaman bir kanun teklifi gelse koşar giderim, bütçe görüşmelerinde bakanları sıkıştırırım; astsubayın, uzman jandarmanın, uzman çavuşun, polisin hakkını savunmak için.
Arkadaşlar, astsubayların çok sayıda problemi var ama bunlardan en önemlisi, bir astsubay emekli olduğunda maaşının ancak yüzde 50'sini alabilirken bir subay emekli olduğunda yüzde 70'ini, 80'ini alabiliyor. Bir emekli albay yeni mezun bir teğmenin maaşından daha fazlasını alırken bir emekli astsubay kıdemli başçavuş çavuş maaşın altında emekli maaşı alıyor. Dikkatinizi çekerim, bu mukayeseyi yaparken "Albay fazla maaş alıyor." demiyoruz, Türk subayı da fazlasını hak ediyor, biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, bir Türk subayın aydın yolundan giden insanlarız ancak diyoruz ki astsubay da hakkını alsın.
Hulusi Akar 18 Kasım 2021'de Erciyes Üniversitesinde diyor ki: "Hâlihazırda, hepimizin bildiği gibi, ülkemiz yurt içinde ve Suriye'de yaklaşık olarak 9 milyon Suriyelinin insani ihtiyaçları karşılamaktadır." Buradan Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler'e, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya soruyorum: Yurt içinde ve Suriye'de 9 milyon Suriyelinin ihtiyaçlarını karşılayan Türkiye Cumhuriyeti 130 bin emekli astsubayın ihtiyacını karşılayamıyor mu? Yazıklar olsun! Dünyanın en zor mesleğini icra edeceksin, yalçın dağlarda, azgın denizlerde, kuş uçmaz kervan geçmez bozkırlarda görev yapacaksın, 4-5 tayin göreceksin, hiçbir yere kök salamayacaksın, gün gelecek çocuğunun doğumunu göremeyeceksin, mezuniyetini göremeyeceksin, vatan için can vereceksin, gözünü kırpmadan ölüme koşacaksın, en ağır koşullarda yirmi beş-otuz yıl görev yapacaksın, emekli olduğunda ailenle, çoluğunla çocuğunla beraber huzurla yaşlanamayacaksın, güvenlik görevlisi olacaksın, korumalık yapacaksın, çay dağıtacaksın, çay dağıtacaksın! Allah'tan reva mıdır arkadaşlar? Astsubay Ömer Halisdemir'e "Öl!" emrini veren, Esma Astsubaya "Bombayı imha et!" emrini veren subay 4-5 tane ayrı tazminat alacak, siz astsubaydan bir tanesini esirgeyeceksiniz. Gündeme alınmasını istediğimiz bu kanun teklifiyle astsubaya rütbesine göre 9000 ila 10000 ek göstergeyle, binbaşılarımıza 9000, kıdemli binbaşılarımıza 10000 ek göstergeyle tazminat sorununu, kangren olmuş tazminat sorununu kökünden çözüyoruz arkadaşlar. Bizler delikanlı çağımızda sokaklarda top oynarken onların eli silah tuttu. Biz sevgililerimize kır çiçeği toplarken onlar kır çiçeklerini kanları ve terleriyle suladılar. Bizler sıcak yataklarımızda uyurken onlar eksi 30 derecede Gabar'da, Cudi'de, Amanoslarda, yalçın dağlarda, azgın denizlerde görev yaptılar. Bizler hafta sonunu ailelerimizle geçirirken onlar ayın en az on gününü tatbikatta, nöbette, gece eğitiminde, operasyonda geçirdiler, tek kuruş fazla mesai almadılar. Evlatlarının doğumunda, sevdiklerinin mutlu günlerinde, acılarında yanlarında olamadılar. Görev verildiğinde de ölüme giderken de muhakeme etmediler, bir an bile düşünmediler. Şimdi sıra bizde değerli arkadaşlar, onlara borcumuz var. Bizlerin çocukları rahat uyuyabilsin diye kendi çocuklarının yetim kalmasını göze alanlara borcumuz var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Bakan.
MURAT BAKAN (Devamla) - Buradan tüm siyasi parti gruplarına sesleniyorum: Gelin, bu kanun teklifini gündeme alalım, kahraman astsubaylarımızın sorunlarını birlikte çözelim. Bu onur hepimize ait olsun.
Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'in çok sevdiğim bir sözü var, onunla bitireyim istiyorum. "Sizi güçsüz, zayıf, yalnız bir karınca gibi görüyorlar. Karıncaların gücü birlikteliğindedir, yan yana durmasındadır. Ben bu karıncaları ezdirmem, karıncanın kardeşi var." diyor Özgür Özel. Askerin, polisin kardeşi var, astsubayın kardeşi var; o da Cumhuriyet Halk Partisidir değerli arkadaşlar.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)