GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayii Alanında İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:79
Tarih:08.05.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA TURAN YALDIR (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubum adına söz almış bulunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen kurultayımızı iyi ve cesurlar hareketine yakışır bir şekilde tamamladık. Kurultay delegelerimizin desteğiyle değerli adaylar arasından İYİ Partimizin Genel Başkanlığına seçilen Sayın Müsavat Dervişoğlu Beyefendi'yi tebrik ediyorum. Genel Başkanımızın liderliğinde, aziz Türk milletinin emrinde ve hizmetinde partimizi güçlü yarınlar için kardeşlik ruhuyla hep birlikte iktidara taşıyacağımıza yürekten inanıyorum.

Asil duruşuyla devletimize ışık, milletimize umut, Türk siyasetine nefes olan Kurucu Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener Hanımefendi'ye bir kez daha minnettar olduğumuzu belirtmek istiyorum. Sayın Meral Akşener Hanımefendi korku ve kötülük bulutlarının gölgesi ülkemizin üzerinde yükselirken ateşten gömleği giymiş, kötülüğe karşı iyilik, korkuya karşı ise cesaret zırhına bürünmüştür. İYİ Partinin bir neferi ve milletvekili olarak bilinmesini istiyorum ki biz Kurucu Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener Hanımefendi'den böylesine bir emaneti ve birikimi devraldık. Kendisine tüm iyi'ler ailesi adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sayın Meral Akşener Hanımefendi en karanlık günlerde Türk milletinin ufkuna güneş gibi doğmuş, Asena gibi aydınlığa çıkarmıştır, Tomris Hatun gibi korkusuzca savaşmış ve her türlü engellemelere rağmen Türk siyasi tarihine yön verecek İYİ Partiyi kurmuştur. 28 Şubatta dönemin muktedirlerine karşı sergilediği dik duruşu partimizin kuruluş sürecinde onu yıldırmaya çalışanlara karşı da göstermiştir. Türk siyasi tarihinde örneğine az rastlanır bir siyasi duruş göstererek yerel seçimler sonrası partimizi kurultaya götürmüş ve Genel Başkanlığa tekrar aday olmamıştır. Bu duruşun tüm siyasilere örnek olmasını Türk demokrasisi adına temenni ediyor, Kurucu Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener Hanımefendi'ye sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir ömür diliyorum.

Kıymetli milletvekilleri, geçtiğimiz hafta Türk milliyetçilerinin Turancılık suçlamasıyla yargılanmaya başlandığı 3 Mayıs 1944'ün 80'inci yıl dönümünü idrak ettik. Turancılık, dönemin iktidarının iddia ettiği gibi suç değil, bir onurdur. 3 Mayıs, aziz Türk milletinin varoluş mücadelesini, inanç ve kararlılığını gösteren tarihî bir kavşak noktasıdır. Zaman zaman iktidarlar tarafından suçlansalar da tabutluklara tıkılsalar da taş medreselerde saçlarını ağartsalar da işkenceler görüp darağaçlarında son nefeslerini verseler de unutulmamalıdır ki Türkiye Cumhuriyeti'ni bir avuç inanmış Türk milliyetçisi kurmuştur. Türk milliyetçileri Türk milletinin özüdür. Bu kutlu mücadeleyi unutmayacak, Türk milletini her alanda yükseltme ülkümüzü sonsuza dek sürdüreceğiz. 3 Mayıs Türkçülük Günü'müz kutlu olsun.

Tabii, her yıl 3 Mayısı anmak Turan ülkümüz için yeterli gelmez. Bununla birlikte, Türk dünyasıyla tarih, dil, soy ve kültür birliğimizi yaşatmak adına büyük Turancı İsmail Gaspıralı'nın "Dilde, fikirde, işte birlik" öğüdünde olduğu gibi her alanda birlik içerisinde olmalıyız. Tarihsel bağlarımızı ticari ilişkilerimizle desteklemeli, ortak vizyonlar belirleyip birlik içerisinde hareket etmeliyiz.

Kıymetli hazırun, millet iradesinin tecelli ettiği yerel seçim sonuçlarının ülkemize ve aziz milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Seçmenlerimizin sandık aracılığıyla bizlere verdiği mesajı doğru değerlendirip milletimiz için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Sayın iktidar milletvekilleri, yerel seçimlerde ağır bir yenilgi almanıza sebep olan ekonomik krizin nedenlerini ve sorumlularını biliyoruz. 16 milyon emeklinin sessiz çığlığının sandıklardan yankılanıp tüm yurdu sardığını hep birlikte işittik. Dar gelirliler, işsizler, işçiler, memurlar, emekliler, gençler ve toplumun hemen hemen her kesimi yanlış ekonomi politikalarınız sebebiyle yüksek enflasyon altında ezildi ve çok ağır bedeller ödemeye devam ediyor. Bu seçimleri bir milat olarak kabul etmenizi ve bu son döneminizde... Milletimize en büyük borcunuz olan devlet yönetiminde adaletin, hukukun, demokrasinin, liyakatin, bilimin ve teknolojinin yol gösterici olduğu yeni bir dönem milletimizin hakkıdır. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'dan bu son görev döneminde Türk demokrasisine yaşattığı erozyonu telafi edici adımlar atmasını bekliyoruz. Yapılan her şeye peşinen "kötü" demek elbette hakkaniyet değildir. Yirmi yılı aşkın bir süredir ülkemizi yöneten iktidarın savunma sanayisi gibi önemli alanlarda yaptığı yatırımları kıymetli buluyoruz. Fakat sınıfta kaldığınız o kadar çok konu var ki... Gençlerinin tek hayalinin yurt dışında yaşamak olduğu bir Türkiye istemiyoruz. Doktorlarının sağlıkta şiddet ve ekonomik sebeplerden ötürü yurt dışına çıkmak istediği bir Türkiye istemiyoruz. Altı ay sonrasına alabildiği ameliyat randevusuna gidemeden vefat edenlerin olduğu bir Türkiye istemiyoruz. Sınırları kevgire dönmüş, milyonlarca kaçak ve sığınmacı istilasına uğramış bir Türkiye istemiyoruz. Kadına şiddet ve çocuklara istismar haberlerinin sıradanlaştığı bir Türkiye istemiyoruz. Koca koca adalet saraylarında adaleti aramanın samanlıkta iğne aramaktan farksız olduğu bir Türkiye istemiyoruz. Belediyeler ve üniversiteler gibi kamu kuruluşlarında akrabalık ve yandaşlık kadrolarının olduğu bir Türkiye istemiyoruz. Ayrıştırılmak, kutuplaştırılmak, kısacası kavga etmek istemiyoruz. Torpil ve adam kayırmacılık yerine liyakate dayanan bir sistem, her bir vatandaşına eşit davranan bir devlet görmek istiyoruz. Kurallara ilk önce kural koyucuların uyduğu, herkes için bağlayıcı olan, mahkemelerin adaleti gözeterek bağımsız karar verebildikleri, şeffaf, adil ve hesap verebilir bir yönetim istiyoruz. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da millî muhalefet anlayışıyla eksiklikleri ve yanlışları en yüksek perdeden haykırmaya devam edeceğimizin de bilinmesini istiyoruz.

Değerli milletvekilleri, ülkede tüm sorunlar hallolmuş ya da tüm sorunların hallolması Anayasa'ya bağlıymış gibi yeni bir anayasa gündemi almış başını gidiyor. Her gün gelen zamlar karşısında ezilen vatandaşın derdini yeni anayasa çözecek mi? Yeni anayasa emeklilerimize huzur getirecek mi, gençlerimize umut olacak mı, çiftçilerimizin yaralarına merhem olacak mı, asgari ücretli çalışanlarımıza insan onuruna yakışır bir yaşam sunacak mı, milletimizin geçim sıkıntılarının son bulmasını sağlayacak mı, kamuda israfı durduracak mı, milletvekillerine çifte maaş gibi adaletsizliklerin önüne geçilecek mi? Anayasa'yı daha önce 3 kez referandumla olmak üzere toplam 12 kez sizin iktidarınız değiştirdi. Anayasa'mızda bulunan 177 maddenin 134 maddesini siz değiştirdiniz. Kendi yaptığınız Anayasa'yı beğenmiyor ve uymuyorsunuz. Velev ki yeni anayasa yaptınız, ona uyacağınıza nasıl inanalım? 2007, 2010 ve 2017'de yapmış olduğunuz Anayasa değişikliklerinde niyetinizin demokratikleşme, özgürlük ve insan hakları gibi temel ilkeler olmadığını hep birlikte gördük. FETÖ elebaşının "İmkân olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda 'evet' oyu kullandırmak lazım." diyerek savunduğu Anayasa değişikliği referandumunun ülkemize ne kadar büyük belalar açtığını hepimiz biliyoruz. Birlikte Anayasa değişikliği yaptığınız FETÖ'nün, 15 Temmuzda Gazi Meclisimiz başta olmak üzere milletimizin üzerine bomba yağdırdığını unutmadık. Geçmişteki Anayasa değişikliklerinde sınıfta kalan AK PARTİ iktidarı yeni bir anayasa yapmak istiyorsa bu anayasanın öznesi Türk milleti ve cumhuriyetin temel değerleri olmalıdır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)