GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayii Alanında İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:79
Tarih:08.05.2024

CHP GRUBU ADINA YUNUS EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Uluslararası anlaşmaları, sözleşmeleri görüştüğümüz bu oturumda önemli bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, Dışişleri Bakanlığı Türkiye'nin en önemli, en güzide kuruluşlarından biridir. Bu kuruluşun yönetiminde bulunanlar Bakanlar, Bakan Yardımcıları Türkiye'nin iftihar etmesi gereken kişiler olmalıdır. Bu açıklamayı niye yapıyorum?

Değerli arkadaşlarım, bakın, geçtiğimiz yıl bir haber yayınlandı. Dün burada oturan -şu anda burada bulunmuyor- Dışişleri Bakanlığını dün burada temsilen bulunan "Yasin Ekrem Serim" isimli kişinin Kıbrıs'ta "Halil Falyalı" isimli organize suç örgütü lideriyle bir ortaklığının bulunduğu haberi yayınlandı geçen yıl. Ortaklığı bulunan şirketin adı: "Northern Associates Trading Limited". 2020'de, Türkiye'de Halil Falyalı'yla ilgili yakalama kararı bulunurken, tekrar ediyorum, Halil Falyalı'yla ilgili Türkiye'de yakalama kararı bulunurken Dışişleri Bakan Yardımcılığı koltuğunda oturan Yasin Ekrem Serim ve biraderi bu kişiyle ortak şirket kurmuşlar.

Değerli arkadaşlarım, bu haberden sonra -Dışişleri Komisyonu üyesiyim ben- geçen yıl Dışişleri Komisyonunda bunu gündeme getirdim, Yasin Ekrem Serim'e ben bunu sordum, "Böyle bir şey yok, bununla ilgili açıklamam var." dedi. İnternete baktım, "Kardeşim, açıklamanız yok." dedim. "Avukatlarım sonra açıklama yapacak." dedi, açıklama falan yayınlanmadı. Sonra ne oldu, biliyor musunuz? Bu haberi yapan gazeteci hakkında hiç utanmadan sıkılmadan 250 bin liralık tazminat davası açtı. Tekrar ediyorum, haberi yapan gazeteci hakkında 250 bin liralık tazminat davası açtı. Kıt kanaat geçinen bir dürüst gazeteci hakkında, onu korkutmak için, sindirebilmek için bu davayı açtı. Arkadaşlar, ne oldu, biliyor musunuz? Dava reddedildi ve davanın karar metninde, KKTC Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesince düzenlenen ve Halil Falyalı'nın hakkında yakalama kararı olduğu dönemde Serim'le bir şirkette hissedar olduğu belgesi yer aldı. Yazık değil mi bu Türkiye'nin Dışişleri Bakanlığına, hiç bundan utanmıyor musunuz? (CHP sıralarından alkışlar)

Peki, ne oldu sonra, biliyor musunuz? Ben milletvekili olarak bunu Dışişleri Komisyonunda bir daha sordum, Dışişleri Bakanına 3 defa yazılı soru önergesi verdim, hiçbir sorumu yanıtlamadılar, bu sorularımı yanıtlamadılar arkadaşlar. Daha sonra ne oldu, biliyor musunuz? Biz bunu gündeme getirdik, o dönemde Genel Başkanımız Özgür Özel Grup Başkan Vekiliydi, Meclis Genel Kurulunda o da gündeme getirdi. Sonra ne oldu, biliyor musunuz? Bizim bu açıklamalarımızı haber yapan yayın kuruluşlarının haberlerine 240 tane -1 değil, 2 değil, 3 değil, 240 tane- erişim yasağı getirildi. Dışişleri Bakanlığını bu hâle getirmeye utanmıyor musunuz? (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, Türkiye'nin tarihi bakımından bu kara bir sayfadır. Ben senelerce Türk dış politikası dersi okuttum; ben, Türk Dışişleri Bakanlığının tarihinde böyle bir olay bilmiyorum.

Türk Dışişleri Bakanlığının kahraman bir memurunu Amerika Birleşik Devletlerinde şehit ettiler; Bahadır Demir, 1973 yılında. Sonra ne oldu, biliyor musunuz? Şehit edilen diplomatımızın eşi hazırlandı, imtihana girdi, Dışişleri Bakanlığının memuru oldu. Dışişleri Bakanlığı Türkiye'de böyle bir bakanlıktı. Mafyanın ortaklarını Bakan Yardımcısı hâline getirdiniz, sorularımızı yanıtsız bıraktınız, açıklamalarımıza erişim yasağı koydunuz; bundan hiç utanmıyor musunuz? (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi sormak istiyorum: Halil Falyalı'yla bu şirket ortaklığında bulunan Yasin Ekrem Serim'in acaba gizlenen başka ortakları mı var? O yüzden mi hâlâ üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen Bakan Yardımcılığı görevine devam ediyor acaba? Bu cinayetle, Halil Falyalı cinayeti ile bu ortaklık arasında bir ilgi mi var acaba? Merak ediyorum, bu Bakan Yardımcılığı görevi bizim bu açıklamalarımıza rağmen, bu sorularımıza rağmen niye değiştirilmiyor?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YUNUS EMRE (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Tamamlayın.

YUNUS EMRE (Devamla) - Yine, merak ediyorum, devlet kademelerine bu türden şaibeli adamlar bilerek mi yerleştiriliyor birileri tarafından yarın öbür gün kullanışlı olurlar diye mi acaba?

Arkadaşlar, ben bu soruları çoğaltabilirim. Genel Kurulun dikkatine Türkiye için bu acı manzarayı sunmak istedim. Türkiye bunu hak etmiyor, Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanlığı bunu hak etmiyor. Bu temizliği yapmak, bu pisliği temizlemek partinizin görevidir arkadaşlar; bunun yanıtını bekliyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)