Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 80 |
Tarih: | 09.05.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA KÜRŞAD ZORLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Eğitim Bakanlığının açıklamış olduğu yeni müfredat konusunda vermiş olduğumuz araştırma önergesi hakkında söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, ülkemiz şu anda çoklu sorunlar yumağı ve yapısal krizler ülkesi hâline gelmiş durumda, bir sorunu deşelediğinizde bir başka sorunun varlığıyla karşılaşıyorsunuz. Bu, bir bütün sistem ve alt sistemleriyle ülkemizi ekonomiden siyasete, teknolojiden sosyal yaşama kadar pek çok yönüyle aşağı çeken bir problemler merkezi hâline getiriyor. Bakın, dün, bir öğretmenimiz, bir eğitimcimiz, bir okul müdürü hayatını kaybetti. Elbette, bu saldırı karşısında kimin yaptığına bakmaksızın tepkimizi göstereceğiz ancak sonrasında ortaya konulan ifadeler, yaklaşımlar ülkemizin sığınmacı problemini gölgelemeye yönelik bir siyasi propagandaya dönüşmektedir. Bakın, bu konuyla ilgili olaydan hemen önce Millî Eğitim Bakanına bir soru önergesi verdim. Tabii, biliyorsunuz, önergelerimizin pek çoğu cevaplandırılmıyor. Burada "1 milyon" rakamından bahsediyordu Sayın Bakan, elbette, hepimiz biliyoruz ki şu anda ülkemizde kayıt dışı olan, eğitim çağında olup okula gitmeyen öğrencileri de dikkate aldığımızda çok büyük bir rakamdan bahsediyoruz. Önergemiz burada duruyor Sayın Bakan, bunu er geç cevaplayacaksınız ve geleceğimizi ilgilendiren bir müfredat hazırlığı yaparken ülkemizdeki bu sığınmacı problemini, eğitim ve öğretim müfredatının içerisinde geleceğe yönelik nasıl bir probleme sebep olacağını bizlere izah etmek zorundasınız.
Değerli milletvekilleri, bir fabrikanın kurulması, işletilmesi, bir devletin yönetilmesi, sosyalleşme, bir aile müessesesi; kararlar almak, sorunlar ve çözümler üretmek insanın işi ve vazifesi elbette. Sizin şimdi getireceğiniz bu müfredat değişikliğiyle, insanı odak alan bu değişikliğinizle esasında ülkemizin yarınlarına etki edecek büyük bir hamle yaptığınızı bilmeniz lazım. Bu bir ciddiyet meselesidir. Büyük Atatürk'ün söylediği gibi "Muasır medeniyetlerin üzerine çıkma hedefi..." için yine onun "Dünyada hakiki mürşit ilim ve fendir." ifadesiyle yola çıkmanız lazım. Ama siz ne yapıyorsunuz? Bakın, iki önemli başlık bile bunun için yeterlidir değerli milletvekilleri; Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli. Bakın, Türkiye şu anda bir rejim iktidarıyla karşı karşıyadır; bunu uzun uzun konuşabiliriz. Ne zaman çıktı bu? 2022 Ekimde Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye Yüzyılı'nı Türkiye'ye tanıttı. Bir siyasi partinin propagandası için kullandığı bir slogan, bugün, evlatlarımızı siyasetüstü bir değerlendirmeyle geleceğe taşıması gereken bir müfredatın başlığı hâline getirilmiş durumda. Ben bunu asla kabul etmiyorum, hangi siyasi parti olursa olsun bunu kabul etmek mümkün değildir. Dolayısıyla hazırlanan bu müfredat baştan sakat durumdadır. İdeolojileri eğitim sistemine yayarak insanlarımızı, nesillerimizi etkilemek, yönlendirmek elbette siyaset sisteminin geçmişten bugüne büyük sorunsalıdır ama bizler buna karşı durmak durumundayız. İkincisi, hazırlama yöntemidir, bir modelden bahsediyoruz. Nasıl bir yöntem kurguluyorsunuz? Diyorsunuz ki: "Biz on yıldır bunun hazırlığı içerisindeydik." Kimlerle hazırlıyorsunuz? Orada bir "paydaşlar" ifadesi var. Hatırlayın, Sayın Bakan bu kürsüde o paydaşlardan söz ederken "o vakıflar" dedi, "dernekler" dedi. Bunların içerisinde kimlerin olduğunu, olabileceğini tahmin ediyoruz. Derhâl o vakıfların, derneklerin kimler olduğunu, bu görüş bildirenlerin hangi kuruluşlar olduğunu da milletimizle paylaşmak mecburiyetindesiniz ve aslında başka bir sorunu da gölgelemeye çalışıyorsunuz.
Bakın, AKP iktidarının 2002'den bu yana bakanlarının bir manzumesidir bu esasında, işlerine geldiğinde her fırsatta bir sistem değişikliği yöntemine gitmişler. "Sistemi baştan değiştireceğiz." "Sistem üzerinde çalışıyoruz." "Asıl şimdi sistem değişecek." "Böyle sistem mi olur?" diye... Bu, aslında kabul edilemez bir öngörüsüzlük değerli arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KÜRŞAD ZORLU (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
KÜRŞAD ZORLU (Devamla) - Dolayısıyla -gelin, bir hafta askı süresi; asla bu, önemli konuda görüş birliğine en azından bir mutabakata varma konusunda yeterli değildir- süreyi uzatmak mecburiyetindesiniz. İkincisi, bahsettiğim bu eleştiri ve hassasiyetler doğrultusunda yeniden bunu revize etmek mecburiyetiniz var.
Son olarak mülakat konusunda bizleri izleyen öğretmenlerimize şu çağrıyı yapıyorum: Mevcut değişiklik önerisi yani "Yüzde 50 KPSS, yüzde 50 mülakat" dedikleri sistem asla yönetmelikle değiştirilecek bir metin değildir. Mutlaka bir kanun teklifine dönüşmek mecburiyetindedir, çünkü mevcut kanunun ruhuna aykırı bir uygulamadır bu. Çünkü 3 katı adayı içeri alıp adayların puanlarına bakmaksızın bir mülakat yöntemini getirmek çok büyük bir adaletsizliktir. Biz de bunun takipçisi olacağız ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin de bunun değiştirilmesine izin vermeyeceğini ifade etmek istiyorum.
Saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)