| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 09.05.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; DEM PARTİ'nin kadın yoksulluğunu araştırma önergesi hakkında Gelecek-Saadet Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kadın yoksulluğu, ekonomik şartların kötüleşmesinden daha derin etkilenmelerinden dolayı 1995 Dünya Kadın Konferansı'nda "yoksulluğun kadınlaşması" olarak literatüre geçti. Peki, bu literatür ülkemizde artık çocukların sorumluluğunun büyük oranda annelerin sırtında kalması, boşanmaların artması ve güvencesiz çalışmanın kadınlar aleyhine her gün daha da arttığı ülkemizde derin bir şekilde araştırmalara konu edildi. Kadınların yoksulluk içinde yaşama riski erkeklere göre yüzde 35 daha fazla olduğu için bu konu araştırılmaya, çözüme kavuşturulmaya muhtaçtır. Resmî veriler kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 36'da olduğunu gösteriyor, gayriresmî çalışmanın kadınlar arasında çok daha yaygın olduğunu biliyoruz. Aynı iş için kadınların erkeklerden yüzde 24 daha az kazandığını biliyoruz, evde yaşlı, çocuk bakım hizmetlerini, temizlik işlerini, tarım tekstil gibi sektörlerdeki faaliyetlerde kadınların sigortasız olarak çalışma durumlarının yüksekliğini biliyoruz ve bunların güvencesizliğe, sömürüye mahkûm olarak kırılganlıklarını daha da artırdığını biliyoruz. Bakım hizmetlerinde kadının ev içi emeğinin de görmezden gelindiğini ve bu güvencesizliğin ev hanımı olan kadınları da etkilediğini gözlerden kaçırmayalım ve biz diyoruz ki: Annelik hakkı dolayısıyla kadınların ekonomik güvencelerinin geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Değerli milletvekilleri, seçimlerde alınan sonuçlarda en belirgin tepkilerden biri şüphesiz yoksulluk sarmalındaki kadınlardan gelmiştir. O kadınlar 3 lira daha ucuza domates alabilmek için pazarı 3 kez dolaşan kadınlardır, o kadınlar "Ben yemesem de olur, çocuğum gıdasız kalmasın." diyerek parmak ölçüsü kadar peynir alan kadınlardır, o kadınlar ikramlık çıkaramadığı için misafirine mahcup olan kadınlardır. Bunlar ekranların değil Denizli pazarındaki kadınların gerçekleridir ve o kadınlar tarihin her döneminde cevaplarını cesurca veren kadınlardır.
Sözlerimi yöneticilerin zaman zaman ilham aldıklarını ifade ettikleri Hazreti Ömer'in bir kadının yoksulluğuna tanık olduğu hikâyesiyle tamamlamak istiyorum. Hazreti Ömer Halifeliği döneminde tebdilikıyafetle halkın arasında gezinir, geçimini, huzurunu anlamak için dolaşırdı ve bu dolaşmalarından bir tanesinde tenceresinde çocuklarını avutmak için taş kaynatan annenin durumunu görünce "Neden haber vermedin bize?" diye sorar. Annenin, kadının cevabı ibretliktir: "Benim mi haber vermem gerekiyor, hâlimizden haberin olmayacaktı da neden Halife oldun?" der.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Ün.
SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Evet, biz siyasiler için, yöneticiler için o yoksul kadının Hazreti Ömer'e söylediği söz, sorumluluğumuzun derinliğini yüzümüze vurmaktadır. Kadınların hâlinden anlamak için kadınlardan haber bekleyenlerin kadınların yüzüne bakmaya hakları yoktur. (Saadet, CHP ve DEM Parti sıralarından alkışlar)