Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Filistin Devleti Hükümeti Arasında Kolluk Eğitimi İş Birliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 80 |
Tarih: | 09.05.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün Meclisimizin gündemi Filistin, Filistin'le yapılmış karşılıklı anlaşmaları görüşüyoruz. Yaptığımız anlaşmalar sembolik olarak, Filistin'le olan dayanışmamıza işaret etmesi noktasında elbette kıymetlidir ancak iki yüz on günü geçen işgal ve soykırım sonucunda Gazze Şeridi'nin yüzde 70'inde sivil altyapı yerle bir edilmiş, 15 bine yakın çocuk, 35 bin insan öldürülmüş ve 8 bin kişinin de akıbeti belirsiz durumdadır. Bu durum, nüfusun yüzde 65'inin acil yardıma muhtaç hâle gelmesini, yüzde 85'inin de yerinden edilmesini gösteriyor.
Binlerce sivilin sığındığı Refah, İsrail'in yedi aylık savaşı boyunca hedefindeydi. Ramazan ayında Birleşmiş Milletlerin, en sonunda ABD'nin veto etmemesiyle ateşkes çağrısını kabul etmesine rağmen İsrail, Refah'ın boşaltılmasını istedi, ABD kamuoyu baskısıyla İsrail'e desteğini yavaşlatsa da Refah'a girdi. Hamas'ın, İsrail'in bütün saldırılarına bahane ettiği İsrailli rehinelerin serbest bırakılması dâhil Mısır ve Katarlıların ateşkes teklifini kabul etmesine rağmen İsrail Savaş Kabinesi oy birliğiyle Refah'taki operasyonun devam etmesine karar verdi; dün itibarıyla da Refah Kapısı'nı kontrol altına aldığını duyurdu; bütün gece boyunca devam eden bombalamalarla yine sivil yerleşimler vuruldu. Yüreklerimizi dağlayan, kıtlıkla ve sefaletle yüz yüze kalan Gazzelilere yardımların ulaştırıldığı Refah'tan geçiş kapatıldı; 1,4 milyon Filistinli'nin sıkıştığı Refah'ta her ilerleyen saat daha da vahim bir durumu getirecek. İsrail'in Şifa Hastanesine saldırısına dair yalanlamalarının üstünü örtme çabalarının sadece birkaç ay ardından toplu mezarlar ortaya çıkıyor ve hastanede öldürülen hastaların, doktorların, tüm sivillerin cesetlerine yeni ulaşılıyor. Yürüttüğü tüm bu vahşete rağmen Amerika Birleşik Devletleri İsrail'e desteğini hâlen devam ettiriyor.
Sayın milletvekilleri, Refah'ın işgali zaten bir toplama kampı olan Gazze'yi bir açık mezara dönüştürmüştür. İsrail'in en büyük destekçisi olan ABD'nin desteğiyle yapmış olduğu bu eylemler üzerine Türkiye diplomasi trafiğine hız kazandırmalı ve bu konunun kesin çözümü için kararlı bir dış politika hamlesine girişmelidir. Amerika Birleşik Devletleri'nde başlayıp Avrupa'da devam eden üniversite eylemleri, iki yüz on günü geçmesine rağmen ateşi dinmeyen yürüyüş ve gösteriler ve Netanyahu'nun karşı karşıya kaldığı siyasi açmazı kullanarak Filistin'in özgürlük davasına var gücümüzle destek sağlamalıyız.
Geçen hafta buradan dile getirdiğim gibi Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu, 10 Mayıs tarihinde yani yarın Güney Afrika'da yapılacak Filistin özelinde Apartheid rejimini konu alan konferansa onur konuğu olarak davet edilmiştir. Küresel vicdan bildirisiyle dünyaca tanınan pek çok ismi bir araya getiren Sayın Davutoğlu'nun bu girişimi, Filistin konusunda en somut katkıyı sağlayan Güney Afrika'da karşılık bulmakta ancak defalarca tekrar etmemize rağmen, Hükûmet tarafından henüz sahiplenilmemiştir. Bu konferansın Filistin davasına katkı sağlamasını temenni ediyor, Filistin konusunda attığı adımlar tüm dünyada takdir gören Devlet Başkanı Sayın Cyril Ramaphosa'yı yürekten selamlıyorum.
Ticaretin sonlanması için buradan yaptığımız çağrılara yalancılık ithamlarıyla karşılık verenler iki yüz günün sonunda ticareti tam anlamıyla kısıtlama kararı almıştır. Bugün yine atılması gereken bir adımdan bahsediyoruz. Sayın Davutoğlu Filistin için önemli olan, Filistin tarihi açısından çok önemli olan 15 Mayıs Nekbe Günü'nde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun olağanüstü toplantıya çağrılması konusunda çeşitli devletlere mektuplar yazmış ve büyükelçilikleri ziyaret etmiştir. Bu girişimin sahiplenilmesi ve büyütülmesi amacıyla Sayın Cumhurbaşkanına ve Sayın Dışişleri Bakanına da mektuplar yazmıştır ancak üzülerek söylemem gerekir ki mektuplarına ne olumlu ne olumsuz herhangi bir cevap gelmemiştir. Genel Başkanımız yarın Johannesburg'dan bu çağrıyı yineleyecek. Ben de Meclis kürsüsünden hem tüm milletvekillerine hem de kamuoyuna, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, tüm siyasi parti liderlerine sesleniyorum:
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Torun.
CEMALETTİN KANİ TORUN (Devamla) - Gelin, Nekbe Günü'nde Birleşmiş Milletlerin toplanmasına Türkiye olarak öncülük yapalım ve Filistinli mazlumların sesini duyuralım.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)