Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Filistin Devleti Hükümeti Arasında Kolluk Eğitimi İş Birliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 80 |
Tarih: | 09.05.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Filistin kan ağlıyor hem de dünyanın gözü önünde, canlı yayınlar eşliğinde. Bir asırlık işgal operasyonuna toplu mezarlar, salgın hastalıklar, açlıklar, sürgünler, hastane katliamları, bilumum insanlık ve savaş suçları eklendi. İki yüz on sekiz gündeki toplam can kaybı 35 bine dayandı, yaralı sayısı ise tam 80 bine. Artık Filistin'de hiçbir yer güvende de değil, şimdi sıra Refah'a geldi; ki o Refah, Gazze katliamları başladığında, Mısır sınırındaki 55 kilometrekarelik bir toprak parçası olarak sözde güvenli bölge ilan edilmişti. Bugünlerde 1,5 milyona yakın yerinden edilmiş Filistinli burada ve İsrail savaş uçakları tarafından vuruluyor. Dünya acziyet içerisinde olan biteni izlerken, küresel güçler silah satışlarını sürdürürken soykırım rejimi de BM kararlarına rağmen yardım girişlerini kısıtladı; şu anda ihtiyaç duyulan haftalık gıda yardımının yalnızca yüzde 10'u bölgeye girebiliyor. Egemen ulus devletler, bölge ülkeleri, Körfez krallıkları İsrail'in körüklediği yangının, geçtik insanlığı, bölge açısından da vahametini bildikleri hâlde acziyetlerini sürdürüyorlar. Peki, madalyonun diğer tarafında ne var? Elbette direniş var, direnen Filistin halkı var, o halkın vicdanından çıkmış başta Hamas olmak üzere direniş örgütleri var. Sadece onlar mı? Soykırım süreci başladığından bu yana meydanlarda, şimdilerde de üniversitelerde ayakta olan insanlar var; direniyorlar, ateşkes için direniyorlar, silah satışlarını engellemek için direniyorlar, ticaretin kesilmesi için direniyorlar. Katil bir rejimin artık elinin kesilmesi, işgalin sona ermesi, Filistin'in özgürlüğe kavuşması için direniyorlar. İşte, soykırımın başladığından bu yana Türkiye'nin dört bir yanında eylemler düzenleyen sivil toplum örgütleri, onlar olmasaydı aylardır ticaretin tümden kesilmesi adına yapılan protestolar göz ardı edilmeye devam edilecekti. İşte, ABD üniversitelerinde sistemi sarsmaya devam eden protestolar, Amerika'nın en saygın üniversitelerinden küresel vicdanın sesini yükselten, şimdilerde de Londra'dan, Paris'ten, Avrupa'nın pek çok üniversitesinden yükselen sesler; onlar olmasaydı ABD İsrail'e silah sevkiyatını durdurduğunu açıklamak zorunda kalmayacaktı. O yüzden vakit Filistin'in acziyetini değil, neler yapılması gerektiğini konuşma vaktidir, küresel vicdanın onurlu direnişinin getirilerini konuşma vaktidir. Bu Meclis çatısı altında neler yapmamız gerektiğini konuşalım. Bugüne dek gücümüz olduğu hâlde yapamadıklarımızı, yapmadıklarımızı konuşalım. Filistin'e denizden açılması gereken yolların, kalkmasını beklediğimiz gemilerin neden engellendiğini konuşalım. Tarihin en acı katliamlarından biri yaşanırken, parlamenterler olarak burada böylece dururken nasıl hissettiğimizi konuşalım?
Değerli milletvekilleri, Meclis İnsan Hakları Komisyonuna Gazze'ye gitmesi için çağrıda bulunduk. 20 Kasımda gidebileceği söylendi ancak yola çıkan olmadı. Biz 3 Kasımda grubumuzdan 4 arkadaş Mısır'a gittik, günlerce çeşitli yollar denedik, Gazze'ye geçişe muvaffak olamadık. Döndükten sonra da Gazze'ye ulaşabilmek, dünyadan yükselen seslere ses katabilmek için yeni yollar aradım. Türkiye organizasyonunu İHH İnsani Yardım Vakfının yaptığı, dörtte 3'ünü 45 Avrupa ve Amerika ülkesinden vatandaşların ve parlamenterlerin oluşturduğu Özgürlük Filosu'na yolcu olarak katılmak üzere resmî başvurumu yaptım. Bundan iki hafta önce tüm hazırlıklarımız tamamlandı, yarın hareket ediyoruz derken hareketinden bir gün önce Akdeniz ve Anadolu gemilerimizin bayrak ülkesi Gine-Bissau bayrağını geri çektiği için yola çıkamadı. Oysa ateşkes çağrısı için yola çıkacak bu insani yardım gemileri hakkında İsrailli tümgeneral İsrail Ordu Radyosunda "Bu hafta yeni bir meydan okumayla karşı karşıyayız. Dünya çapında yüzlerce ülke vatandaşının katıldığı Özgürlük Filosu yola çıkıyor. Netanyahu bu gemilerin hareket etmesi durumunda Refah operasyonunu iptal edebileceğini biliyor. Bu aktivistlerin İsrail kıyılarına gelmesi kâbusuna hazırlıklı mıdır bilmiyorum, İsrail bundan daha kötü ne durumda olabilir?" diye demeç vermişti. Şimdi Özgürlük Filosu koalisyonu, yardım gemileri için dünyanın dört bir tarafından yeni bayrak ülkesi arıyor; o bayrak ülkesi neden Türkiye olmuyor diye soracağım ama cevap alamayacağımı biliyorum.
Filistin bayrağını yasaklamasıyla tepki toplayan Eurovision şarkı yarışmasında sahneye Filistin mücadelesinin sembolü kefiyeyle çıkan ev sahibi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Ün.
SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
...İsveç'in şarkıcısı Eric Saade'nin yaptığı etki kadar bir sorumluluğu üstlenip üstlenmediğimizi soralım kendimize. Gün çekişme ve kör siyasetin günü değildir; küresel vicdanla buluşma, direnişe katkı yapma günüdür; gün ateşkes mücadelesinin gemilerine yol açma günüdür; gün "Büyüklerimizin bir bildiği vardır." sorumsuzluğundan çıkma günüdür çünkü bazen büyüklerimizin bildiği hiçbir şey yoktur. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)