GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Filistin Devleti Hükümeti Arasında Kolluk Eğitimi İş Birliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:80
Tarih:09.05.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA HASAN EKİCİ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Malum olduğu üzere, şu anda eğitim camiasının gündeminde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli bulunmakta. Eğitim sistemimizle ilgili görüşlerimizi belirtmek amacıyla Gelecek-Saadet Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Değerli milletvekilleri, önerilen bir eğitim modelinin içeriği ne olursa olsun, başarılı olabilmesi için önce bazı ön koşulların gerçekleşmesi gerekiyor. Nedir bu ön koşullar? Her şeyden önce, özgürlük ortamının tesis edilmesidir, eleştirel düşüncenin, sorgulamanın önündeki engellerin kaldırılmasıdır, eğitimin ideolojik yaklaşımlarla ele alınmamasıdır, her bir genç adayına kendini tanımlama hürriyetini sağlayacak öz güvenin verilmesidir. Bu ön koşullar gerçekleşmeden o müfredata hangi konuyu eklerseniz ekleyin, o müfredattan hangi konuyu çıkarırsanız çıkarın başarı sağlayamazsınız. İnsan unsurunu göz ardı ederseniz yapacağınız şey, sürekli yeni modeller üretmek ve ancak hâlâ yerinizde saymak olur.

Şimdi, maalesef, yıllardır göz ardı edilen insan unsuruna dair sorular sormak istiyorum. Bu modelin muhatapları evlatlarımız nerede? (Eurostat) AB İstatistik Ofisinin (Eurostat) 2022 verilerine göre ne eğitimde ne istihdamda olan 15-24 yaş arasındaki gençlerin oranı Türkiye'de yüzde 24, AB ortalamasında ise bu oran yüzde 9,6'dır. Bu çocuklar eğitimlerine neden devam edemiyor?

Bakın, geçtiğimiz günlerde bir sokak röportajını izledim, gencecik bir kız evladımız şöyle söylüyor arkadaşlar: "Okulu bıraktım, pavyonda çalışıyorum. Nereden bileyim ben bu coğrafya bilgilerini? Okuyamadım." Şimdi, bu genç kızımızın yitip giden gençliğinin hesabını kim verecek? Bu hesabı kimden soracağız? Maalesef, artan yoksullaşmanın da etkisiyle birçok gencimiz eğitimine devam edememiş, hiç istemeyeceği işleri yapmak zorunda kalmıştır.

Bir başka veriye daha kısaca değineyim. Eğitim uzmanlarından derlenen verilere göre, 2023 YKS'de 100 bini aşkın aday sıfır puan almış. Bakın, üniversite sınavındaki soruların içinde Türkçe paragraf soruları da var yani her soru doğrudan bilgiye dayanmıyor. O zaman burada müfredat içeriğinden başka sorunların da olduğu aşikâr. Bunlar çok ciddi şekilde ele alınması ve yüzleşmemiz gereken sorunlardır.

Yine, bir başka sorun beslenme sorunu. Değerli arkadaşlar, çocuklarımız okullarında kantinden tost alamaz durumdalar. Siz, evlerinde et yiyemeyen, balık yiyemeyen çocuğun hangi müfredatı getirirseniz getirin başarılı olabileceğine gerçekten inanıyor musunuz? Önce bu çocukların karnının doyması lazım, yeterli beslenmeleri lazım. Eğitim yalnızca tek bir bileşenden oluşmaz. Spor kültürünü yaygınlaştırmamız lazım. Okullarımızın fiziksel durumları çok yetersiz, bahçe var küçücük, yeşil alan yok; basketbol potası var, topu yok; futbol sahası var, kalenin filesi yok; okulların tuvaletleri kirden geçilmiyor. Şimdi, eğitimine devam edebilen hangi çocuk böyle koşullarda bu okullara koşa koşa gider? Yani iki kesimden bahsediyoruz aslında, eğitimine devam edemeyen çocuklar, eğitimine her sabah "Yine mi!" diye devam eden çocuklar. Bunları görün, çocukları, gençleri anlayın. Yalnızca müfredatı sadeleştirince çocuklar sevinç çığlıkları atmıyor. Onlara en güzel yaşlarını doyasıya yaşayacakları bir ortam sunmamız gerekiyor.

İnsan unsuruna ilişkin değinmek istediğim bir diğer husus ise şu: Bu modelin başrolü kim olacak değerli milletvekilleri yani kim bu modeli uygulayacak? Öğretmenlerimiz değil mi? Hani genel seçimlerden önce mülakatları kaldıracağınıza dair söz verdiğiniz, iki gün önce büyük bir lütufla verdiğiniz sözü yarı yarıya tuttuğunuz öğretmenlerimiz, on binlercesi atanamayan öğretmenlerimiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Ekici.

HASAN EKİCİ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, insanların emeklerini eş, dost, akraba, partili kayırma aracı olarak kullandığınız mülakatlarla hiçe sayarsanız o insanların yaptığı işe saygısı azalır, işini büyük bir hevesle yapma şansını ellerinden alırsınız. Yalnızca sizden olduğu için atadıklarınız ise o hiçbir tanıdığı olmayan ancak alın teriyle, akıl teriyle, bilek gücüyle çalışıp sınavdan yüksek puan alan öğretmenlerimiz kadar başarılı olamaz. O yüzden, bizim çağrımız açık ve net, öyle yüzde 50 falan değil, yüzde 100 sınav puanı, yüzde 100 liyakat; sözünüzü yüzde 100 tutun, mülakatları kaldırın. Öğretmenlerin hayat koşullarını iyileştirin. Öğretmenlerimiz öldürülüyor, yaralanıyor, şiddete maruz kalıyor. Okullardaki güvenlik önlemleri nerede?

Sözlerime son verirken Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)