Konu: | Grup Başkan Vekili sıfatıyla yaptığı ilk konuşmaya 13 Mayıs Türk Dil Bayramı'nı kutlayarak başlamak istediğine, Soma faciasının 10'uncu yıl dönümüne, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'ne, Dünya Eczacılar Günü'ne ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in dün açıkladığı Kamuda Tasarruf Paketi'ne ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 81 |
Tarih: | 14.05.2024 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İYİ Partinin yeni Grup Başkan Vekili sıfatıyla yüce Mecliste yaptığım ilk konuşmaya 13 Mayıs Türk Dil Bayramı'nı kutlayarak başlamak istiyorum. Bu vesileyle, Türkçemizi Anadolu'da ilk kez resmî dil olarak ilan eden Karamanoğlu Mehmet Bey'i, 1932 yılında Türk Dil Kurumunu kuran Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve minnetle anıyorum.
Bundan tam on yıl önce Soma'da korkunç bir gün yaşandı, 301 canımız pek çok ihmal ve aymazlıkların ardından yaşanan elim bir kazada göçük altında can verdiler. Gözü yaşlı aileleri ve koca bir ulus bu korkunç kazanın tam olarak hangi ihmallerin ardından olduğunu öğrenemedi ve mahkeme hâlâ sonuçlanmadı. O günden bugüne pek çok iş kazası ya da daha doğru bir ifadeyle "iş cinayeti" işlendi bu ülkede. Maalesef, hiçbirinden ders alınmadı ya da alınamadı ve nihayet İliç'i yaşadık. Ölen madencilerin ardından "Güzel öldüler." diyerek vicdanını rahatlatan değil "Neden öldüler?" diyerek vicdan azabı duyan ve hesap soran yöneticilere ihtiyacı vardı bu ülkenin. Soma faciasının 10'uncu yıl dönümü vesilesiyle maden kazalarında, iş kazalarında hayatını kaybeden tüm işçilerimizi rahmetle anıyorum.
Değerli arkadaşlar, bugün 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü, tüm çiftçilerimizin bu özel gününü kutluyorum. Tabii, bu kutlamayı yaparken çiftçilerimizin de "Bırakın kutlamaları, bizim için bir şeyler yapın, bıçak kemiğe dayandı." dediklerini duyar gibiyim. Gençler çiftçilik yapamaz olmuş, çiftçi yaşı ortalaması 58; köyler boşalmış, arazilerin önemli bir kısmı yabancılara satılmış; gübre, mazot, zirai mücadele ilaçları fiyatları almış başını gitmiş ve sadece kendisini değil koskoca Avrupa'yı besleyecek kapasiteye sahip bu mümbit Anadolu topraklarında gıda enflasyonu maalesef dünya rekoru kırmış. Girdi maliyetleri karşılanamadığı için yüz binlerce süt ineği kesime gitmiş ve buna bağlı olarak azalan et arzını karşılamak için de ta Latin Amerikalardan, Brezilya'dan, Uruguay'dan yüz binlerce angus ithal edilmiş. Bugün münasebetiyle bir taraftan çiftçilerimizi kutluyoruz, öbür taraftan da Hükûmetimizi uyarıyoruz. Türk çiftçisi gerçekten çok zor durumda ve gecikmeden kalıcı, gerçekçi çözümler bekliyor.
Değerli arkadaşlar, bugün Dünya Eczacılar Günü, tüm eczacılarımızın bu özel gününü kutluyorum. Ülkemizde geçen yıl ilaca harcanan paranın 175 milyar lirayı bulduğu tahmin ediliyor; bunun yaklaşık yüzde 40'ı ithal, yüzde 60'ı ise yerli. Yerli üretimin de asıl etken maddesinin neredeyse yüzde 95'i ithal.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Çömez.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Teşekkür ediyorum.
İşte, bu yüzdendir ki Sağlık Bakanlığı ilaç fiyatlarını euroya endekslemiştir.
Eczacılarımızın bu özel gününü kutluyoruz ancak ne yazık ki çok sayıda istihdam fazlası eczacımız var. Mesela, ülkemizdeki 57 eczacılık fakültesinden mezun olan eczacılarımızın yüzde 30'u istihdam fazlası ama sadece İstanbul'da 200 kadar Suriyeli eczacı var, bunlara dil ve yeterlilik sınavlarına girmeden eczacılık lisansı veriliyor ve tabii ki yanında da vatandaşlık. 57 eczacılık fakültesinin olduğu ülkemizde mezunların önemli bir kısmı işsiz, ithalata milyarlar ödüyoruz ve bir tek orijinal Türk ilacımız yok. İrlanda gibi küçük bir ada ülkesinde 3 eczacılık fakültesi var ve yıllık ilaç ihracatı 65 milyar dolar. Bu gerçek, bize Sağlık Bakanlığının ilaç fiyatlarını neden euroya endekslendiğini de bir anlamda izah ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, bitirelim lütfen.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek Kamuda Tasarruf Paketi'ni açıkladı. Aslında bir kültür ve anlayış olması gereken tasarrufun yirmi iki yıllık AK PARTİ iktidarının son döneminde bir paket olarak sunuluyor olması anlamlıdır. Asıl anlamlı olan ise bu paketin üç yılla sınırlanmış olması ve sonrasında yani seçimin hemen öncesinde terk edilecek olmasıdır. Yani iktidar diyor ki: "Üç yıl geçim, ardından seçim." Burada hedeflenen 100 milyar liralık bir tasarruf. Peki, gerçekleşir mi? Mümkün olmayacağını şimdiden öngörebiliriz ve gerçekleşmiş olsa bile bir çözüm ya da çare olmayacağı da son derece açık. 2,4 trilyon bütçe açığının olduğu bir ülkede 100 milyar liralık tasarruf hedefi gerçekçi ve sonuç alıcı olmayacaktır. 2024 yılında kamu-özel iş birliği projeleri için ödenecek toplam miktar 4,416 milyar dolar yani 142 milyar lira; tasarruf paketinin 1,5 katı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Merkez Bankasının 2023'te açıkladığı zarar 818 milyar lira yani hedeflenen tasarrufun tam 8 katı. İstanbul Havalimanı'nın 1 milyar 195 milyon euroluk kirası yirmi yıl ötelenmiş, neredeyse tasarruf hedefinin yarısı kadar. Bugün yapmaya kalksanız 10 milyar eurodan fazla harcamanız gereken Atatürk Havalimanı sözüm ona park bahçe yapılacak diye tahrip edildi ve hedeflediğimiz tasarrufun tam 4 katı. Rusya'dan S-400 füzeleri aldık, 2,5 milyar dolar ödedik, neredeyse planladığımız tasarruf kadar ama maalesef bugün hangarda tutuluyor ve kullanma şansımız pek mümkün görünmüyor. Örnekleri uzatmak mümkün; evet, tasarruf çok önemli ve olmalı ama tasarruf bir kültür, bir anlayış, bir hayat tarzı ve siyaset etme modeli olmalı ve belli bir süreyle sınırlı olmamalı.
Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)