Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 82 |
Tarih: | 15.05.2024 |
CHP GRUBU ADINA ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Saadet Partisi Grubunun belediyelerin almış oldukları kredilerin verimli yatırımlara dönüşüp dönüşmeyeceğine dair araştırma önergesi üzerine söz almış bulunuyorum.
Şüphesiz, belediyelerimizin kullandığı kaynakları verimli kullanıp kullanmadığı çok önemli. Sadece kredilerin değil aynı zamanda diğer borçlanmaların da nerelere aktarıldığı, hangi yatırımlara aktarıldığı, bu yatırımların ekonomiye geri dönüşünün ne kadar verimli olup olmadığını araştırmak ve yeni verimliliklere sebep olmak da son derece önemli.
Değerli milletvekilleri, başlangıçta şunu da söylemekte fayda görüyorum: Belediye ya da hükûmet bütçesi aslında birbirine rakip bütçeler değil, belediye başkanları ya da bakanlar aslında kamu yönetimi bilimi açısından baktığımızda birbirine rakip değil, tam tersine çoğu zaman birbirini tamamlaması gereken unsurlar ama son zamanlarda ne yazık ki ülkemizde sanki belediye başkanları ve bakanlar birbirine rakip gibi bir siyasi iklim yaratıldı. Şüphesiz, bu iklimden herkes payını almalı ama daha çok bu iklimden iktidar kendine düşen payı almalı. Eğer "tasarruf tedbirleri" diye bir şey açıklamışsak bugün yapılması gereken en önemli şey, kaynakların verimliliği açısından bu iş birliklerini arttırmak ve Hükûmetten olmayan belediyeleri rakip olarak görmeme alışkanlığına sahip olmak gerekir. Bu çağrıyı buradan yapıyorum. Bununla ilgili birkaç örnek vermek isterim değerli milletvekilleri. Bakın, İller Bankasından hibe desteğiyle tamamlanan 102 projenin 99'u AKP, MHP ya da kayyum belediyelerine verilmiş. Şimdi, böyle bir destek buraya verilmiş. Aynı örneği Spor Toto Müdürlüğünün yaptığı yatırımlara bakarsak da görürüz, bazı yerlerde artık yüzme havuzu enflasyonu var. Niye? Çünkü Spor Toto hep oraya yapıyor, diğer belediyeleri, kendisinden olmayan muhalefet belediyelerini görmüyor. Şimdi, bu iklimden kurtulmamız lazım, eğer kaynakların doğru yerlere aktarılıp aktarılmadığına bakıyorsak hangi partiden olduğuna değil, ihtiyaç olup olmadığına dair bir anlayışa sahip olmamız gerekir değerli milletvekilleri. Örneğin, bunun gibi, turizm belediyeleri var ve çoğunlukla iktidarın elinde olmayan belediyeler ve buralar, yaz ayları nüfusunun birkaç katı insana hizmet vermek durumunda, ne yazık ki yaz aylarında o beklenen desteği Hükûmet vermediği gibi, turizmden de büyük gelirler bekler durumda oluyoruz. Ve değerli milletvekilleri, 2021 yılına kadar bu kredilerin nerelere kullanıldığına, nasıl kullanıldığına, kimlerin ne kadar kullandığına dair Sayıştay verilerine rastlamak mümkündür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZGÜR KARABAT (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
ÖZGÜR KARABAT (Devamla) - Ama ne hikmetse, 2021 yılından sonra hangi kaynağın nereye ne kadar aktarıldığına dair Sayıştay raporlarında bir bilgiye rastlayamaz durumdayız. Dolayısıyla, aslında, bu kaynakların nasıl kullanıldığıyla ilgili Sayıştayı yeniden etkin hâle getirmek önemlidir. Hatta, açıkladığınız tasarruf paketi eğer gerçekten büyük niyetlerle açıklanmışsa, orada da Sayıştayın nasıl etkin hâle getirileceğine dair yeni bir fikre sahip olmamız ve Sayıştayı daha da işlevli hâle getirmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Değerli milletvekilleri, bakın, hazineye en borçlu ilk 10 belediyeyi size okuyayım: Kocaeli, Batman, Bursa, Denizli, Gaziantep, Siirt, Sivas. Şimdi, bu belediyeler, saydığım belediyeler aslında başlangıçta vurguladığım partizanlık olgusunun göstergesi değil mi? Buradan bir çağrı daha yapıyorum: Belediye ya da Hükûmet birbirine rakip değil, kaynakların verimli kullanılması için iş birliği yapmaları şarttır.
Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)