Konu: | Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 82 |
Tarih: | 15.05.2024 |
MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; 2'nci madde üzerinde grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, ticareti konuşuyoruz. Ticareti konuşurken bu zamana kadar yapılan değerlendirmelerin birçoğunda aslında çoğu beklentinin yerine getirilmediği, sadece stokçuluk ve fahiş fiyat artışlarıyla ilgili değerlendirmeler üzerinden sınırlandırılan bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız. Devletin ticaretteki rolünün düzenleyici olması, kuralları belirlemesi, üreticiyi koruması, adil rekabet ortamını oluşturması, mağduriyetleri önlemesi gibi hedeflerinin olması beklenir. Manipülasyonlara karşı uyarıcı görev üstlenmek, sınırları aşanlara cezai müeyyideler uygulamak, ekonomik düzenin devamını sağlamak gibi devletin birçok vasfının aslında bu noktada önemli olduğunu hep beraber biliyoruz. Peki biz bu noktaya gelene kadar, bu duruma gelene kadar yani stokçuluk ve fahiş fiyat artışları üzerinden değerlendirmeler yaparken kamuoyunun bizden beklentileri neydi? Mesela hal yasasıyla ilgili bizden bir adım bekliyorlardı, alışveriş merkezlerinin konumuyla ilgili bizden bir adım bekliyorlardı, perakende yasasının akıbetiyle ilgili bizden bir sonuç almayı bekliyorlardı, zincir marketlerin hangi ürünleri satabileceklerine dair veya hangi mesafelerde mağaza açabileceklerine dair yönetmelik beklentileri vardı ama biz bunların hiçbirine karşılık veremediğimiz gibi sadece cezai müeyyideler üzerinden bir tarifle bir kanun teklifini konuşuyoruz
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütüne göre -bu yeni bir veridir, sizler de takip ettiniz- dünyada nisan ayında geçen yılın aynı dönemine göre gıda fiyatları yüzde 7,4 gerilemiş ama aynı şekilde bir önceki yılla kıyaslandığında Türkiye'de yüzde 69,4 artış göstermiş. Dolayısıyla buradan şu sonucu rahatlıkla çıkarabiliriz: Enflasyon, hayat pahalılığı, alım gücünün erimesi sebep; stokçuluk, fahiş fiyat artışları sonuçtur. Dolayısıyla biz bugün sadece stokçuluk ve fahiş fiyat artışları değerlendirmesi üzerinden kamuoyuna "Ekonominin bu noktada olmasının asıl müsebbibi bu işlevi yapanlardır." gibi bir algıyı göstermek adına böyle bir kanun teklifiyle milletin huzuruna çıkıyorsak değerli arkadaşlar, bu algı yönetiminden başka bir şey değildir. Aldığı ürünü yerine koyamayan esnaf kesimiyle karşı karşıyayız. Kendi rafına koyacağı ürünü alırken zamlı almak zorunda kalan, aynı oranda ürüne zam uygulayamayan ve ne yapacağını bilemeyen bir esnaf şaşırmış durumda. Esnaf orta sınıfı temsil eder, orta sınıf "sigorta" demektir. Zengin ve fakir arasındaki toplumsal kesimleri birbiri arasında dengede tutan kesim, esnaf kesimi orta sınıftır ama bugün ya zengin ya da fakir olmak dışında bir seçeneğiniz yok. Zengin olabilmeniz için ise çok farklı dayanaklara ihtiyacınız var.
Saygıdeğer milletvekilleri, alışveriş merkezlerinden bahsediyoruz, e, tabii ki olacak. Evet, bizim bu dönemde alışveriş merkezlerinin olması gerektiği noktasında farklı bir fikrimiz yok ama kendinizi -İstanbul'u bilenler için söylüyorum- Mecidiyeköy'ü merkeze alarak 2 kilometre çap çizin, o 2 kilometrelik çap içerisinde en az 10-12 tane alışveriş merkeziyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu durumda küçük esnaf ne yapacak? Orta sınıfı temsil eden esnaf nasıl ayakta kalacak? Türkiye'de sermaye sahipleri için 2 tane yatırım aracı şu anda revaçta: Birincisi, rant düzeninin içerisinde bir arsa kapatıp oraya bir alışveriş merkezi dikeceksiniz ve yabancı markalara kiraya vererek gününüzü gün edeceksiniz ya da yine, E5'e cephe bir arsada üniversite açarak çocuklar üzerinden bir gelir kapısı elde edeceksiniz. 2'si dışında şu anda revaçta olan, kısa vadede dönüş sağlayan başka bir yatırım aracı yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
MUSTAFA KAYA (Devamla) - Saygıdeğer milletvekilleri, zincir marketlerle ilgili bir şey söyleyeyim. Eczaneler için 3.500 kişiye bir eczane şubesi açma zorunluluğu var. Bugün 15 bin, 20 bin kişilik bir ilçede dahi, küçücük bir ilçede dahi en az 10-15 tane zincir market var. Hangi kritere göre böyle bir düzenleme yapılıyor? Buradaki küçük esnaf ne yapacak? Bu zincir marketler neredeyse bütün alanlara girmiş durumdalar, piyasayı belirleyen onlar, üreticiyle pazarlığa oturan onlar, her türlü gelişmede kendilerini merkeze koyan onlar. Ondan sonra stokçuluk ve fahiş fiyat artışları üzerinden biz farklı yerlerde suçlu arıyoruz.
Değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri; bu kanun teklifinin bizim yaramıza merhem olmayacağı çok açıktır. Ben 2'nci maddenin gündemden çıkarılmasını teklif ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)