Konu: | Türkiye'de 26 bin Tip 1 diyabetli çocuk olduğuna, insülin pompası ve insülin sensörü yardımı için Maliye Bakanına ve Sağlık Bakanına defalarca yazılar yazılmasına rağmen bu çocuklara bunların temin edilmediğine ve Sağlık Bakanının hastaneleri için milyarlarca lira teşvik ve arazi tahsis eden bir iktidarın bu çocuklar için bu meblağı çok görmemesi gerektiğine ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 83 |
Tarih: | 16.05.2024 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bugün sizlerle çok önemli bir konuyu paylaşmak istiyorum; biraz sağlığı ilgilendiren, biraz çocukları ilgilendiren ama tüm Türkiye'yi ilgilendiren önemli bir konuyu paylaşmak istiyorum. Ve müsaadeniz olursa Sayın Başkanım, konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bir şeyler göstermek istiyorum burada.
BAŞKAN - Tabii ki, buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Türkiye'de 26 bin Tip 1 diyabetli çocuğumuz var ve bu çocuklarımız hayatlarının sonuna kadar insüline bağımlı olarak yaşamak durumundalar. Onların nasıl bir yaşam sürdüğüne dair ne yazık ki pek çoğumuzun çok fazla bir fikri yok; anlaşılan, Sayın Sağlık Bakanının da yok, Sayın Maliye Bakanının da yok. Bunlarla ilgili yapılan bütün talepler bugüne kadar hep reddedildi ama umuyorum, Meclisten gelecek yüksek bir talep, bu gençlerin, bu yavruların, bu çocukların ızdıraplarına bir anlamda "Dur!" diyecektir.
Türkiye'de 26 bin çocuğumuzun sabah uyandığında ilk yaptıkları şey, ellerine aldıkları bu iğneyle ya kendilerinin ya da annelerinin parmaklarını delmesi. Bu, rutin bir işlem çünkü her sabah kendilerinin kan şekerinin ölçülmesi lazım. Kendim denedim, hakikaten biraz canı yakan bir proses ve çocuklarımız her sabah uyandıklarında bunu yapıyorlar. Kahvaltılarını ediyorlar ve kahvaltılarını ettikten sonra da kendileri yeniden, ihtiyaca göre insülin yaptırıyorlar. Maalesef, o insülin de bir başka iğne, o da acılı, o da sıkıntılı. Günde 3 öğün hesaba katıldığında bu yavrularımız tam 6 kere iğneye ya da acıya maruz kalıyorlar. Bir başka sıkıntı, sabah ve akşam evde aileleri olduğu için bu kolay ancak ailelerin olmadığı zaman yani öğlen vakti okullarda bu çok daha dramatik oluyor ve çocuklar bunu yapamıyorlar.
Bu, dünyanın her yerinde problem, giderek artan önemli bir problem ve dünya buna çok önemli bir çözüm bulmuş, bulduğu çözüm de insülin pompası. Bu insülin pompasıyla bütün bu ihtiyaçlar ortadan kalkıyor ve yavrularımızın günde 6 defa iğneyle kendilerine acı çektirerek kan almaları ve insülin yapma prosesleri ortadan kalkıyor. Tabii, eğer bu insülin pompası olmazsa çocuklarımız ne yazık ki bu "konvansiyonel yöntemler" dediğimiz ilkel yöntemlerle kendilerini "check" ettiklerinde genellikle başarısız oluyorlar ve Tip 1 diyabete bağlı çok önemli komplikasyonlar ortaya çıkıyor; bunlardan bir tanesi, ilerleyen yaşlarda körlük, öte yandan kalp ve damar rahatsızlıkları, böbrek rahatsızlıkları ve ayaklarında, bacaklarında önemli problemler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin lütfen.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Şimdi bunu niye söyledim? Bu çok önemli bir konu. Dünyanın birçok ülkesinde, Yunanistan da dâhil olmak üzere, bu çocuklara devlet insülin pompası yardımı yapar ve bu insülin pompasının yanı sıra "sensör" dediğimiz, sürekli şekerini kontrol eden o küçük cihazın verilmesini sağlar.
Şimdi birtakım rakamlardan bahsedeceğim ben size: Şu bahsettiğim pompanın maliyeti 750 dolar civarında. Maalesef, dünyanın birçok ülkesinde çocuklara bu verilirken bizim ülkemizde Tip 1 diyabeti olan yavrulara bu insülin pompası verilmiyor; öte yandan, sensör yardımı da yapılmıyor, bu olmadığı için de çocuklarımız çok ciddi problemlerle karşı karşıya kalıyorlar. Peki, bunun maliyeti ne? Asıl tartışmamız gereken, Parlamento olarak ele almamız gereken konu bu; bunun maliyeti ne? Türkiye'deki bütün çocuklarımıza yani Tip 1 diyabeti olan 26 bin çocuğumuzun tamamına verilmiş olsa bile bunun maliyeti 20 milyon dolar. Bir daha söylüyorum: 20 milyon dolarlık bir maliyeti var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
(Uğultular)
BAŞKAN - Sessiz lütfen.
Buyurun, devam edin Sayın Çömez.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Ve bu çocukların diğer tedavileri gerçekleştiği takdirde de yıllık aşağı yukarı 30 milyon dolar civarında bir ihtiyaçları var yani 30 milyon dolar, bugün için 1 milyar Türk lirası. Ve raporlar yazıldı Maliye Bakanına, yine, Sağlık Bakanına defalarca raporlar ve yazılar yazıldı; maalesef, bu çocuklarımıza bu, temin edilmedi.
Şimdi işin siyasi kısmına geleceğim. Bu ülkede bir Sağlık Bakanı var; bu Sağlık Bakanı, AK PARTİ iktidara geldiğinde bir küçük hastanesi olan bir Bakan, benim de okuldan arkadaşım; bütün detaylarını biliyorum ama burada polemik olmasın diye detaylara girmeyeceğim ancak AK PARTİ iktidarı döneminde çok sayıda hastaneye sahip olmuş bir Bakan.
Şu elimdeki Resmî Gazete. Bakın, Resmî Gazete'de Sayın Bakanın hastanelerine verilmiş olan 5 milyar liralık bir teşvik var, bir daha söylüyorum, tam 5 milyar liralık bir teşvik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bitirelim, toparlayalım lütfen.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkan, bitireceğim, çok önemli, toparlayacağım.
Bu zavallı çocuklara devlet insülin pompası vermezken Sayın Bakana, bunlardan sorumlu olan Bakana, hastanesine tam 5 milyar lira teşvik verilmiş, o da yetmiyor ardından tam 60 milyon dolarlık malzeme teşviki verilmiş. Ey, Sayın Bakan, sen bu ülkedeki bu çocuklara insülin pompası için para vermezken kendi hastanelerine bu 60 milyon doları nasıl aldın? Daha da yetmedi, TEKEL'in İstanbul Unkapanı'ndaki 5 katlı binasını aldın, TEKEL'in yine Beykoz Kavacık'taki 220 bin metrekarelik arazisini aldın, yine Ankara Tren Garı'ndaki TCDD misafirhanesini ve müzesini aldın, o da yetmedi Atatürk Orman Çiftliği içerisindeki 555 bin metrekarelik araziyi aldın, o da yetmedi Çamlıca'da Üsküdar'da 4 dönümden fazla, 4 bin metrekareden fazla araziyi ki bir zamanlar bir vatandaş tarafından eğitim kurumu yapılması için verilmiş araziyi de yine sana tahsis ettiler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitiriyorum, son cümlem, lütfen...
BAŞKAN - Buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Dolayısıyla değerli arkadaşlar, iktidar partisinden arkadaşlar, samimiyetimle rica ediyorum, hatta bu 26 bin çocuk için size yalvarıyorum; bu konu son derece önemli, altı üstü verilecek yılda 1 milyar lira para. Bu ülkenin Sağlık Bakanına milyarlarca lirayı feda eden, rahatlıkla veren bir iktidar, bu kadar yoğun arazileri kendisine tahsis eden bir iktidar lütfen bu yavrulara, bu çocuklara bu kadar küçük bir meblağı çok görmesin, fazla görmesin çünkü bu çocuklar insülin pompası ve insülin sensörü kullanmadığı takdirde çok ağır komplikasyonlarla karşı karşıya kalacaklar.
Hassasiyetiniz ve desteğiniz için teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)