Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 84 |
Tarih: | 21.05.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; Grup Başkan Vekilimizin de ifade ettiği gibi, bugün kürsüye çıkan arkadaşlarımız bu tabelayla burada Genel Kurula hitap edecekler: Mülakat, emeklerin düşmanıdır; mülakat, liyakatin katilidir; mülakat, gençleri ezen bir politikadır; mülakat, gençlerin kâbusudur. Bir an önce mülakattan vazgeçilmesini bir kere daha buradan hatırlatıyorum.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; "olası İstanbul depremi ve sonuçları" konulu Meclis araştırması önergemizi ifade etmek adına huzurlarınızdayım. İstanbul ülkemizin göz bebeği, dünya başkenti bir şehir ve bizlere emanet olan bir değerimizdir. Deprem kuşağında bulunan ülkemiz bu gerçekle 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerle yüzleşmek durumunda kalmıştır. 11 ilimizin etkilendiği, 14 milyon insanımızın hayatını değiştiren bu depremde 50 binin üzerinde insanımız hayatını kaybederken, 100 milyar doların üzerinde ekonomik bir maliyetin oluştuğuna dair veriler paylaşılmıştır. Bugün, sizlerin de takip ettiği gibi, hâlâ yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz.
Gelinen durum itibarıyla, 6 Şubat depremlerinin de etkisiyle, yaklaşan İstanbul depremiyle ilgili birçok uyarılar yapıldı, yazılar kaleme alındı, konuşmalara şahit olduk ama siyaset kurumunun bu uyarılardan alması gereken dersleri çıkarmadığına dair endişeyi maalesef hâlâ taşıyoruz. 1999 Marmara depremi aslında "hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" kararlılığını göstermemiz gereken açık bir uyarıydı. Allah korusun, bir saat sonra deprem olsa "Niye bu kadar erken oldu?" diyemeyeceğimiz, on yıl sonra olsa "Niçin geç kaldı?" diyemeyeceğimiz bir ortamda İstanbul depremini konuşuyoruz. Ancak o günden sonra birtakım köklü mevzuat değişiklikleri yapılmasına rağmen İstanbul'un nüfus yoğunluğunun azaltılmasına dönük hiçbir adım atılmadı. Teoride iyi ama her zamanki gibi pratikte sınıfta kaldık.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; İstanbul 2021 yılı TÜİK verilerine göre 15 milyon 840 bin 900 nüfusa sahip. Dünyanın en büyük şehirleri sıralamasında 5'inci, kilometrekareye düşen 6.467 kişiyle ise ilk sırada yer almaktadır. Bu sayı ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 19'una denk gelmektedir. Bu orana şehirde yasal olarak ikamet eden 1 milyon 300 bin sığınmacı göçmen dâhil değildir, en az bu kadar da yasa dışı göçmenin İstanbul'da yaşadığına dair bilgiler yetkililer tarafından açıklanmıştır. Ayrıca, bu sayıya 6 Şubat depremlerinden sonra illerini terk eden ve İstanbul'da yaşamaya devam eden insanlarımız dâhil değildir yani İstanbul resmî olarak yaklaşık 20 milyon kişiye ev sahipliği yapmaktadır. Yerli, yabancı turist yoğunluğu da hesaba katılırsa İstanbul'un yükünün hangi boyutlarda olduğu ortadadır. 2019 yılı itibarıyla Türkiye ekonomisinin yüzde 31'ini İstanbul oluşturmaktadır. 2021 yılındaki istatistiklere göre Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 54,4'ünü karşılamaktadır. İstanbul Ticaret Odasının "İstanbul Ekonomisinin 100'ü" araştırmasına göre, 2022 yılı itibarıyla Türkiye'nin vergi gelirlerinin yüzde 48,2'si İstanbul'dan toplanmaktadır. Yine, İstanbul'un ülkemizin toplam dış ticaret hacminin yüzde 48,7'sini oluşturduğu açıklanmıştır. Ayrıca, yabancı sermayeli şirketlerin yüzde 62'sinin İstanbul'da faaliyet gösterdiği bilinmektedir.
Saygıdeğer milletvekilleri, İstanbul için tehlike çanları çalmaktadır: İstanbul'a bir türlü durdurulamayan iç göç, diğer ülkelerden gelen düzensiz göçmenlerin varlığı, çarpık kentleşmenin doğurduğu sorunlar, trafiğin artık kronik bir soruna dönüşmüş olması maddi ve manevi açılardan İstanbul'u tehdit etmektedir.
Türkiye ile Almanya'nın ortalama nüfusları 85 milyon ise ve Almanya'nın en kalabalık şehri Berlin'in nüfusu 4 milyon, Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul'un nüfusu 20 milyon ise buradaki, planlamadaki vahameti hep beraber dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, İstanbul için artık yolun sonudur. İstanbul için artık yarını beklemeyecek derecede, hatta şu an itibarıyla adımların atılması gerekiyor. İstanbul'da -Allah korusun- bir deprem vuku bulduğunda, bugüne kadar konuştuğumuz bütün gündemlerin anlamını yitireceği bir noktaya doğru hızla sürükleniyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA KAYA (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Buyurun.
MUSTAFA KAYA (Devamla) - O yüzden, bugün verdiğimiz Meclis araştırma önergemize sizlerin desteğinizi bekliyoruz. İstanbul gibi ortak değerimizi... İnşallah, İstanbul'da, Meclis araştırmasıyla beraber gerek merkezî hükûmet gerekse belediye, yerel yönetimlerin iş birliği yaparak... İstanbul'da olası bir depremin gerçek manada bir beka problemi olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda olduğumuzu buradan sizlere hatırlatmak istiyorum. Yarın çok geç olabilir, bir an önce... Bu Meclis araştırması buna vesile olsun; İstanbul depremi, olası sonuçları, İstanbul'un geleceğe sağlıklı bir şekilde taşınması adına Meclis olarak, yasama olarak üzerimize düşeni yapmaya sizleri davet ediyor, Meclis araştırmamıza desteğinizi bekliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)