Konu: | Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 85 |
Tarih: | 22.05.2024 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Halkımızı saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, Kobani davası ağır cezalarla bitti; bunu kabul etmiyoruz. Söze ceza verilmiştir, barış isteğine ceza verilmiştir, sulhe ve çözüm isteğine ceza verilmiştir; çok açık ortadadır. Burada yıllarca dinledik; arkadaşlarımız cinayetle itham edildi, yüzlerce kez suç işlemekle itham edildi. Sonuç: Fos. 5.300 suçtan, 2.700 insanın darbedilmesinden ve benzeri, hepsinden beraat ettiler. Kalktı, işte mahkeme bula bula "devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma suçuna yardım" bunu buldu. Ya, bir taraftan "Bu kişiler kimseyi öldürmemiştir." diyorsun, öbür taraftan da yüzlerce yıl ceza veriyorsun. Nasıl oluyor bu iş? Yani bu insanlar sözle mi devletin birliğini, bütünlüğünü bozdu arkadaşlar, nasıl oluyor bu iş? Açıklama yok. Bu kararı vicdanlar kabul etmez arkadaşlar çünkü söze ceza verilmiştir, barış isteyene ceza verilmiştir.
Bakın, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, bu insanlar ve arkadaşları, yıllarca "Barış, barış, barış..." demiş insanlardır. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Bir sineği bile incitmemiş ve tüm sıkıntılı süreçlerde barışı istemiş insanlardır, buna karşın ağır bir şekilde cezalandırıldılar; bunu vicdanlar kabul etmez. Bir tarafta söze yüzlerce yıl ceza, öte tarafta bu ülkede bir soruşturma ve akabinde bir dava yürüyor, bir cinayet var, o cinayetle ilgili tüm deliller sümen altı edilmeye çalışılıyor. Olacak iş mi arkadaşlar? Bir tarafta söze yüzlerce yıl ceza, bir tarafta da Sinan Ateş cinayeti örtbas edilmeye çalışılıyor. Olacak iş mi? Yasin Börü cinayeti için -ki başından beri lanetlemişimdir- kıyameti koparanlar, burada bir sürü ithamla arkadaşlarımızı katil ilan edenler, Sinan Ateş cinayetindeki örtbaslar karşısında çıtını çıkarmıyor, AK PARTİ ve MHP'liler çıtını çıkarmıyor şu Mecliste; neden çıkarmıyor?
Bakın, öyle bir iddianame çıktı ki ortaya, ya, cinayetin neden işlendiğiyle ilgili bir anlayış yok, bir ifade yok. İddianamede, neden bu cinayet işlenmiştir, böyle bir konu işlenmemiş, sanki durup dururken birileri birilerini öldürmüş. Olacak iş mi bu? Burada siyasi bir cinayet olduğu apaçık belli. Cumhur İttifakı zamanında işe alınan 2 Özel Harekâtçı, tetikçiyi İstanbul'dan Ankara'ya getiriyor. Arabanın kime ait olduğu belli. Sinan Ateş evinde perdeyi aralıyor "Ankara Ocak silahlı 4 kişi göndermiş." diyor. İddianamede var mı? Yok. Tolgahan Demirbaş cinayet amirinden telefon istiyor. O da "Ya, bu telefon eski Genel Başkana çıkıyor reis." diyor. Tolgahan Demirbaş da diyor ki: "Aynen reis, onun ipini çekmişler." Tolgahan Demirbaş, Sinan Ateş'in arkadaşı Haluk Türk'e "Sinan Ateş'in yanında durma ağabey, Ocak onun kalemini kırdı." diyor. Bu ifadeler iddianamede yok. Niye itiraz etmiyorsunuz ey AK PARTİ'liler? Hani yerden göğe kadar "Kobani, Kobani..." deyip duruyordunuz, apaçık bir cinayet var ve bir buçuk yıla yakın bir geciktirmeden sonra bu cinayetin iddianamesinde cinayet örtbas ediliyor. Olacak şey mi?
Ayşe Ateş, acılı bir anne, 2 çocuk annesi, her gün televizyon kanallarına çıkıyor "Cinayet örtbas ediliyor." diyor. Niye sesiniz çıkmıyor? Kobani olaylarından dolayı arkadaşlarımızı katil ilan edenler bu sefer suspus, hiç sesini çıkarmıyor. Yine, iddianameye girmeyen bir başka ifade: "Eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'la ilgili ben ifade verdim." diyor Ayşe Ateş. 17 sayfalık ifade veriyor. Bu davanın en önemli isminin ifadeleri iddianameye girmiyor, gizleniyor. Olacak iş mi bu?
Tetikçiyi Ankara'dan İstanbul'a kaçıran aracın Ahmet Yiğit Yıldırım'a -Ülkü Ocakları Genel Başkanına- ait olduğu ortaya çıkıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Apaçık ortada, görüntüler ortada, bu da iddianameye giremiyor. Hani, Kobani davasında bir sürü ithamlarda bulundunuz. AK PARTİ ve MHP'liler, adalet konusunda samimi değilsiniz, Cumhur İttifakı bu konuda samimi değil. Adil olmayan bir yargılamayla arkadaşlarımız yüzlerce yıl cezaya çarptırılırken bu toplumun vicdanı bunu kabul etmiyor. Sinan Ateş cinayetinin üstü örtülmeye çalışılıyor, en başta eşi ve 85 milyon bu cinayete itiraz ediyor. Hani adalet, hani yargı? Hadi bir şey söyleyebilir misiniz? Hadi konuşun bakalım! Yıllarca burada Kobani davası için demediğinizi bırakmadınız, Sinan Ateş cinayeti için hadi bir şey söyleyin; torbacıya öldürtülen birisi var. Bitmedi, Ayşe Ateş "Bununla da kalmayacaklar, beni öldürecekler." diyor, kimse ona bir koruma bile tahsis etmiyor. Göz göre göre gelen bir cinayet vardı, Kırmızı Pazartesi romanındaki gibi göz göre göre geldi ve kimse bunu sorgulamıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - O hâlde, biz, adalet nerede, yargı neden adil yargılama yapmıyor diye sorma hakkına sahibiz.
Teşekkür ederim.