GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:85
Tarih:22.05.2024

MHP GRUBU ADINA FEVZİ ZIRHLIOĞLU (Bursa) - Muhterem Başkanım, değerli milletvekilleri; Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi görüşmelerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım.

Geçtiğimiz yıllarda küresel salgınla başlayan durgunluk dönemi ile bölgemizde yaşanan Rusya-Ukrayna savaşıyla ticaret sekteye uğramış ve ekonomik krizler baş göstermiştir. Ülkemiz özelinde de asrın felaketi olan 6 Şubat depreminin ekonomik etkileri malumunuzdur ve maalesef hâlâ devam etmektedir. Tüm bunların peş peşe gerçekleşmesi, ticaretin ve yatırımların azalmasına, hatta zaman zaman durma noktasına gelmesine neden olmuştur. Bu yetmezmiş gibi, özellikle ülkemiz, ekonomik tetikçiler tarafından kuşatılmaya çalışılmaktadır. Bu süreçte Türkiye, söz konusu piyasa bozucularına, tüketicilere zarar veren kişilere ve faaliyetlerine karşı gereken önlemleri almaya devam etmektedir. Alınan önlemler; rekabetçi, adil ve istikrarlı piyasa yapısını korumayı amaçlamaktadır.

Ülkemizin jeopolitik konumu, dinamik nüfusuyla uluslararası arenada aktif ticaret ve yatırım merkezi olması mümkündür. Bu amaçla, güçlü ekonomi hedefleri doğrultusunda kararlılıkla ilerlemek elzemdir.

Gündemimizde bulunan kanun teklifiyle, pazar esnafımızdan başlayarak kurumsal şirketlere varıncaya kadar geniş bir çerçevede kapsamlı bir düzenlemeye gidilmiştir. Bu teklifle, piyasada yaşanan mevcut tıkanmaların giderilmesi, tüketicilerin fırsatçılardan korunması, ticari işletme bileşenlerinin önünün açılması hedeflenmektedir. 5957 sayılı Kanun'un ilgili maddesiyle, kapalı pazar satış yerleri sınırlı ayni hak yöntemiyle pazarcılık mesleğinden olmayan kimselere verilmektedir. Tezgâhların alt devir yapılarak tekrar kiralanması sonucu kira bedelleri yükselmiş ve maliyetler artmıştır, bu nedenle nihai olarak satılan ürünlerin de fiyatları katlanmaktadır. Ayrıca, çiftçimiz artan girdi maliyetlerinden şikâyetçidir, diğer yandan ürünlerin tezgâha çıkıncaya kadar suni zamlarla fiyatları katlanarak tüketicinin karşısına gelmektedir. Kanun teklifiyle tahsis usulüne geçilerek pazarda yaşanan sorunun ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.

Kanun teklifindeki değişikliklerden bir tanesi de 6102 sayılı Kanun'un 392'nci maddesiyle ilgilidir. Anonim şirketlerde yönetim kurullarının yetki, görev hükümlerindeki ihtilafların giderilmesi amaçlanmıştır. Kanunun lafzı ile hükmünün yorumunda belirsizlik yaşanmaktadır. Bu durum hem ticari hayatı sekteye uğratmakta hem de hukuki süreçte tıkanmalara neden olmaktadır. Değişiklikle, yönetim kurulunun toplantıya çağrılması daha demokratik hâle gelerek müzakere ortamının oluşmasına katkı sağlayacaktır.

332'nci maddede yapılan değişikle sermaye şirketlerinin en az sermaye tutarı yükseltilerek güvenceleri artırılmış olacaktır. (1)'inci fıkrayla sermayeleri yeni en az sermaye tutarının altında kalan anonim ve limitet şirketlerin 31 Aralık 2026 tarihine kadar yeni sermaye düzenine intibak sağlamaları gerekmektedir.

Uygulamada, 6102 sayılı Kanun'un Geçici 7'nci maddesi ticaret sicil müdürlüklerinden silinen şirket ve kooperatiflerin ihya davalarıyla ilgilidir. İhya davasına iştiraki zorunlu olan sicil müdürlükleri kanunla verilmiş yetkilerini kullandıkları için, ihya kararı verilmesi hâlinde müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti doğmaktadır. Bu durum hem mahkemelerin ve icra dairelerinin iş yükünü artırmakta hem de kamu kurumları arasında tereddütlere sebebiyet vermektedir. Kanun maddesine eklenecek son cümleyle karışıklık ortadan kaldırılacaktır.

Reklam Kurulunun erişim engellemesi yetkisine ilişkin düzenleme Anayasa Mahkemesince 13 Eylül 2023 tarihinde iptal edilmiştir. İptal gerekçesindeki hususlar doğrultusunda yeniden yetkilendirme yapılmış, idari para cezası alt ve üst sınırları artırılmıştır.

Değerli milletvekilleri, 2023 yılı içerisinde yapılan denetim ve teftişler sayesinde, piyasa bozucuların tüketicilere zarar veren faaliyetlerine yönelik idari para cezalarının toplamı 710 milyon Türk lirasıdır. Bu noktada, Ticaret Bakanlığımızın yönetici ve personeline teşekkür ediyoruz ancak bu para cezalarına rağmen fırsatçılar aşırı kâr hırsından vazgeçmedikleri için vatandaşlarımızın mağduriyetleri de devam etmektedir. Haksız kazanç peşine düşen fırsatçıların elbette yakasından tutmalıyız, bedelini de ödetmeliyiz. Vatandaşımızın lokmasına göz diken, kesesine dokunan, mutfağına dinamit koyan kim varsa mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir.

Kanun teklifinde vatandaşımızı doğrudan etkileyen ve ekonomik olarak koruyacak müspet değişikliklerden bir tanesi de 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'daki yaptırım hükümleridir. Mevcut cezaya rağmen rant elde eden saldırgan fırsatçıların fahiş fiyatlarına fahiş cezalar uygulanmasıyla vatandaşımız korunacaktır. Teklifle ceza tutarı düzenlenirken can yakan bir alt tutar sınır olarak belirlenmiş, mal ve hizmetlerin satış bedeliyle orantılı idari para cezalarına yer verilmiştir. Kanuna aykırı işlem sayısı esas alınarak cezaların caydırıcılığı sağlanacaktır. Aynı şekilde, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun değişikliğiyle idari para cezası hadleri de yükseltilmiştir. Maalesef, zincir marketler aracı şirketleriyle aynı ürüne zam üstüne zam yaparak tüketiciyi mağdur etmektedir. Bakanlığa, ek 1'inci maddenin ikinci fıkrasına bir takvim yılı içerisinde en az 3 defa aykırı hareket ederek idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin iş yerlerini altı güne kadar kapatma yetkisi verilmiştir. Sorunu burada çözmeli, üretim ile perakende satış arasındaki farklılıkları en aza çekmek için elimizden geleni yapmalıyız. Üretenin, yatırım yapanın, ülkemize katma değer sağlayan kişi ve kurumların, vatandaşımızın her daim yanındayız. "Mazluma Yunus, zalime Yavuz" anlayışıyla hareket etmeliyiz. Fırsatçılara, stokçulara, karaborsacı ekonomik tetikçilere fırsat vermemeliyiz.

Değerli milletvekilleri, pazar günü Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'ydı. Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmasıyla başlayan Millî Mücadele ateşi, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nda aynı ruh ve inanmışlıkla, istiklal ve istikbalimizden taviz vermeden yanmaya devam edecektir.

Ayrıca, 27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma Günü'dür. Saygıyla andığımız ülkücü şehitlerimiz, yaşadıkları çağa fedakârlıklarıyla nüfuz etmiş, cesaretleriyle yön vermiş, ülküleriyle anlam katmışlardır, Türklüğü bayrak gibi dalgalandırmışlardır. Ülkücü şehitlerimiz bizim şerefli geçmişimizin abideleridir, mücadeleleri rehberimiz, davaları yolumuzdur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

FEVZİ ZIRHLIOĞLU (Devamla) - Millet, devlet ve bayrak uğruna hayatlarını kaybetmiş kutlu dava yolcusu ülküdaşlarımızı, tüm aziz şehitlerimizi, merhum Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş Bey'i bir kez daha minnet ve şükranla anıyor, Cenab-ı Allah'tan hepsine rahmet diliyorum.

Teklifin hayırlara vesile olmasını diliyor, Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)