Konu: | Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 85 |
Tarih: | 22.05.2024 |
MELİH MERİÇ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 13'üncü maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmelerini yaptığımız kanun maddesi, anonim şirketlerdeki yönetim kurulu üyelerinin ve başkanlarının görev süresiyle alakalıdır. Bildiğiniz gibi, AKP iktidarının yönetim kurulu üyeliklerine olan ilgisi ve alakası tüm Türkiye tarafından bilinmektedir. Özel ya da kamu fark etmiyor, nerede bir yönetim kurulu üyeliği varsa iktidarın gözleri hemen oraya dönmektedir. Bu durum kamu bankalarını, kamu iştiraklerini, halkın finansıyla bir şekilde ortaya çıkan şirketlerin hepsini kapsamaktadır. Bir sistem düşünün ki yönetim kurulu üyeliklerini başarısızlığın telafisi olarak gören bir sistem. Seçim mi kaybettiniz? Üzülmeyin, alın size ballı bir yönetim kurulu üyeliği. İktidar zihniyetine yakın mısınız? Kamu iştirakinde makam odanız, sekreteriniz, dolgun maaşınız hemen hazır. Birilerinin okul arkadaşı mısınız? Huzur hakkınız hemen hesabınıza yatıyor, çok beklemiyorsunuz ama şunu sakın unutmayın: Evlatlarına ekmek alamadığı için, akşam evinde çorbasını pişiremediği için diğer odaya geçip intihar eden anne ve babaların hakkı size asla huzur vermeyecektir. Simit alacak, çay alacak para bulamayan emeklinin ahı size asla huzur vermeyecektir. Aldığı asgari ücretin tamamına yakınını kira olarak veren işçinin ahı size asla huzur vermeyecektir. (CHP sıralarından alkışlar) Huzur hakkı almıyorsunuz, bunu net ve açık söyleyeyim, ah alıyorsunuz ve ah almaya da devam ediyorsunuz. Hani, Nazım Hikmet diyor ya:
"İnsanlar, benim insanlarım,
Yalanla besliyorlar sizi,
Hâlbuki açsınız,
Etle, ekmekle beslenmeye muhtaçsınız.
Ve beyaz bir sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya,
Göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan."
Bizim insanlarımızın karnı doyamıyor, bizim insanlarımızın beli enflasyondan dolayı doğrulamıyor. Bizim insanımız bırakın eti, ekmekle beslenmeye bile muhtaç çünkü bir somun ekmek 10 lira. İsmi lazım değil, bir bürokratın yönetim kurulu üyeliklerinden dolu hesabına yatan 1 milyon liranın üstünde. Takdiri size ve yüce Türk milletine bırakıyorum.
YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (İstanbul) - Kim o?
MELİH MERİÇ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vatandaşın sıkıntısı varken kulaklarını tıkayanlar elbet bir gün karşılığını görecektir. Nitekim, 31 Martta da gördünüz. Vatandaş kendisi aç iken üç beş yerden maaş alanlara sandıkta "Dur!" demiştir "Mülakatı kaldıracağız." deyip kaldırmayanlara, evlatlarımızın emeğini gasbedenlere sarı kartı göstermiştir. (CHP sıralarından alkışlar) Çiftçiyi bereketsizliğe mahkûm edenler, emekliyi açlığa sürükleyenler, işçiye düşmanlık edip kendi şirketlerinin kasasını dolduranlar; bunların hepsi 31 Mart akşamı tarihî bir yenilgi yaşadılar. Yıllardır bu kürsüden, halkın arasından bağırdık ve uyarımızı yaptık; insanları hor görmeyin, haklarını yemeyin, bu düzen hep böyle gitmez, halkın tokadı ağır olur dedik. İşte, 31 Mart akşamı da halkın bir tokadını daha yediniz. (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, ne yapacağınızı bilmez bir şekilde rapor üstüne rapor düzenliyorsunuz; sorun da tam olarak bu. Ekonomik bakımdan çökmüş vatandaşın hâlini rapor düzenleyerek düzeltemeyeceksiniz, düzeltemeyeceğinizin de halkımız farkında. Önce Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi, bir kibir kulesinden çıkıp sokağa ininiz, halkın arasına karışıp dertlerini dinleyiniz, feryadına kulak veriniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
MELİH MERİÇ (Devamla) - Halkın derdini dinlemek, önceden belirlenmiş iki üç esnafın dükkânına gitmek değildir. AK PARTİ'li arkadaşlara sormak istiyorum: En son ne zaman bir emeklinin yanına oturup gerçekten samimi bir ortamda onun hâlini sordunuz? En son ne zaman mülakattan elendiği için depresyona giren bir gencin derdini dinlediniz, gözyaşlarına ortak oldunuz? Vatandaşımız geleceğinin umudunu Cumhuriyet Halk Partisinde görmüştür; halkımızı mahcup etmeyeceğiz, umutlarını tekrar yeşerteceğiz ve size söz veriyoruz: Emekli için, işçi için, gençlerimiz için ve tüm yurttaşlarımız için iktidara geleceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)