Konu: | Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 86 |
Tarih: | 23.05.2024 |
EVRİM KARAKOZ (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Görüşülmekte olan kanun teklifinin 22'nci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım.
Detaya girmeden önce, ekonomimizin son hâline bir bakalım: Merkez Bankası 818 milyon lira zarar etmiş, enflasyon artıyor, faiz artıyor, döviz artıyor; uyguladığınız ekonomi politikasıyla, daha doğrusu uygulayamadığınız ekonomi politikasıyla maalesef ekonomimiz felakete sürüklenmiş durumda. Bu ekonomik felaketin, bu krizin sorumlusu kim? İç güçler mi, dış güçler mi, faiz lobisi mi, market lobisi mi, soğan lobisi mi, çiftçi mi, emekli mi, emekçi mi? Bu krizin tek sorumlusu sizsiniz ama burada kurduğunuz cümlelerde, yaptığınız açıklamalarda sorumluluk kabul etmiyorsunuz, sorumluluğu sürekli başkalarına yüklüyorsunuz, üstüne üstlük şatafatınızdan ve sarayınızdan vazgeçmiyorsunuz; yaptığınız hataların bedelini millete ödetiyorsunuz, memleketin dağını, ovasını, hatta vatandaşlığını satıyorsunuz, gençlerimizin geleceğinden çalıyorsunuz.
Sayın milletvekilleri, ülkemiz bir tarım ülkesiydi ama AKP iktidarı sayesinde, maalesef, tarımda alarm zilleri çalıyor. Ekonomiyi berbat ettiğiniz gibi, adaleti berbat ettiğiniz gibi tarımı da berbat ettiniz. Bugün ülkemiz dışarıdan mercimek ve buğday ithal eder hâle geldi. Tohum pahalı, üretici ekim yapamıyor; mazot pahalı, üretici tarlasını ekemiyor; gübre pahalı, vatandaş gübre kullanmaktan vazgeçecek duruma gelmiş durumda. Bakın, memleketim Aydın'da incir üreticisi, pamuk üreticisi, zeytin ve zeytinyağı üreticisi dört gözle iktidarın ekonomi politikalarını, tarım politikalarını bekliyor. Tarımsal üretimde üretim girdi maliyetleri aldı başını gitti, hâliyle üretici "Ürettiğim ürünü satabilecek miyim, para kazanabilecek miyim?" derdine düşmüş durumda.
Buradan Tarım Bakanına ve Maliye Bakanına sesleniyorum: Tasarruf tedbirleri dolayısıyla çiftçimizden bozduğunuz ekonomiyi düzeltmesini beklemeyin, çiftçimizden fedakârlık beklemeyin; çiftçilerimizin destekleme primlerini artırın ve zamanında ödeyin. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Değerli milletvekilleri, bizler tarlasını ekemeyen çiftçilerin, maaşıyla geçinemeyen emeklilerin, alın terinin karşılığını alamayan asgari ücretlilerin, atanmayan öğretmenlerin, sağlıkçıların, mühendislerin hak ve hukukunu burada savunuyoruz ama iktidar milletvekilleri milletin hakkını ve hukukunu savunmaktan daha ziyade saraydan gelen talimatlarla sarayın hakkını ve hukukunu savunma derdindeler. Sizler, size verilen vekâleti millet iradesi için değil saray iradesi için kullanıyorsunuz.
Şöyle bir sorun kendinize: Hangi ilin hangi problemini çözdünüz? Misal, milletvekili olduğum Aydın ilinde on iki yıldan beri Ortaklar-Selçuk yolunu tamamladınız mı? İktidarınız süresi boyunca Çıldır Havaalanı'nı sivil ulaşıma açtınız mı? İktidar olduğunuz günden beri her sene Aydın'a gelip yeni bir adliye binası müjdesi veriyorsunuz, maalesef bugüne kadar bir ilerleme görmedik. Bir de son zamanlarda Aydın'da bulunan kamu binaları yıkılıyor ve biz Aydınlılar olarak bu kamu binalarının yerine ne yapılacak, ne yapılmayacak bilmiyoruz ama yirmi iki yıllık iktidarınız boyunca Aydın'a şunu yaptınız: Neredeyse mezarlıklarımıza, neredeyse evlerimizin odalarına kadar jeotermal sondajlar çaktırdınız, Aydın'ın her yerine maden ruhsatları verdiniz. Dağlarından yağ, ovalarından bal akan "gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü" diye tarif edilen, her metrekaresinde tarih ve medeniyet olan Aydın'ımızın dağlarına, ovalarına durmadan maden ruhsatları veriyorsunuz. Buradan altını çizerek bir kez daha söylemek istiyorum: Biz Aydınlılar olarak tek bir incir ağacımızın, tek bir zeytin ağacımızın, tek bir çam ağacımızın sizin jeotermal ve maden sevdanız uğruna kesilmesine asla ve asla müsaade etmeyeceğiz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
EVRİM KARAKOZ (Devamla) - Aynı durum Türkiye'nin pek çok ili için de geçerli. Yatırım yok, fabrika yok, istihdam yok ama işsizlik var, yokluk var, yolsuzluk var, fakirlik var, doğa ve çevre talanı var, zam üstüne zam var, garibana "Sabret.", zengine "Şükret." var.
Sayın milletvekilleri, yerel seçimlerde kazandığımız başarının üzerinden az bir zaman geçti, artık ilk genel seçimde Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında tüm ülkede vatandaşlarımızın varlık içinde, birlik içinde, dirlik içinde, huzur içinde, adalet içinde yaşaması için, o güzel günlere kavuşması için Cumhuriyet Halk Partisi olarak elimizden geleni yapacağız ve tüm vatandaşlarımızı güneşli, güzel günlere kavuşturacağız.
Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)