Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 87 |
Tarih: | 28.05.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye ILO'nun Asgari Yaş Sözleşmesi'ni 1998'de, En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Önlenmesi Sözleşmesi'ni 2001'de onayladı. Kendi yasal düzenlemelerimizde, yönetmeliklerimizde okul çağındaki çocukların çalışma yasağını ifade ediyor; çocukların ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz olduğunu söylüyor; mevsimlik tarım işlerinde, küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki ağır işlerde ve sokakta çalıştırılmalarını kesinlikle yasaklıyor. Ne var ki sözleşmeler, yasalar mücadelenin yetersizliği nedeniyle Avrupa ülkeleri arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip ülkelerden biri olmamızı engellemediği için çocuk işçiliğinin de önüne geçilemiyor çünkü çocuk işçiliğinin zeminini yoksulluk, çocuk yoksulluğu oluşturuyor. Çocuk işçiliği yoksulluğun hem sebebi hem sonucu olduğundan yoksulluğun yükü çocuklarımızın omuzlarından düşmüyor. Ülkemizde yaklaşık 1 milyon çocuk işçi var yani çocuk nüfusunun yüzde 5'i, bağımsız kaynaklara göre bu sayı 2 milyona ulaşıyor. TÜİK, çalışan bu çocukların üçte 1'inin eğitime dönemediğini söylüyor. Son on bir yılda en az 671 çocuğumuzu iş cinayetlerinde kaybettiğimizi görüyoruz. En çok çocuk işçi ölümünü de mevsimlik işçiliğin zirve yaptığı mayıs, eylül aylarında 380 rakamıyla tarım ve orman iş kolunda yaşıyoruz. Yani tarım mevsimi demek çocuklarımız için ölüm mevsimi demek oluyor. Bu iş kolunda bir aile geleneği olarak kısır döngü içerisinde ortaya çıkan mevsimlik tarım işçiliği nöbetleşe yoksulluğu besledikçe üzerine yıldırım düşen, traktörü devrilen, minibüs çarpan, patpat altında kalan çocuklarımız mevsimlik tarım işçi ölümlerinin rutini olmaya devam ediyor. Bunlar tesadüf değil, bunlar kader değil, bunlar iş cinayeti, bunlar çocuk istismarı değerli vekiller. Dış mihrakların da değil, bizim gerçeklerimiz. Sorunu inkâr ederek, iş yerlerinde yaşanan çocuk ölümlerini balık hafızasıyla birkaç saatliğine gündemde tutarak, dünyadaki örnekler üzerinden kendi sorunlarımızın çözümsüzlüğünü rasyonalize ederek kimsenin eline bir şey geçmez. Çocuk ve işçilik kelimelerinin yan yana gelmesi, "Biz de çocukken çalıştık." diyerek çocuk işçiliğine yüksek tolerans tanınması çocuğun en temel haklarını ortadan kaldırmak demek. Kreşte oynaması, okulda eğitim alması, lisede gençliğe adım attığı yıllarda doya doya yaşaması gereken çocuklar, karşılarına bir kez çıkan yaşama fırsatını tekstil atölyelerinde, zincir marketlerde, tarlalarda heba ediyorlar, ettiriliyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Silkin Ün, lütfen tamamlayın.
SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Türkiye'de emek ucuzladıkça çocuk işçiliği de ülkedeki üretim çarklarını ayakta tutan bir enstrüman konumuna indirgeniyor. Oysa çocuk işçiliği maliyeti en yüksek emektir çünkü geleceğimizden çalar. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)