GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kırk dört yıl evvel Çorum'da 57 yurttaşın katledildiğine, İstanbul'un fethinin 571'inci yıl dönümüne, özel bir foruma katılmak için Almanya'ya özel bir jet kullanarak gitmesinin kamuoyunda tepki yaratması üzerine Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun yaptığı açıklamalara ve Filenin Sultanları'nın on üç saatlik Amerika yolculuğuna ekonomi sınıfında gönderilmesine, Albaraka Türk'ün düzenlediği bir toplantıda Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı açıklamaya ve Türkiye'nin ekonomik rakamlarına, Emekli Mitingi'ne katılan emeklilerin ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:88
Tarih:29.05.2024

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, evet, kırk dört yıl evvel Çorum'da 57 yurttaşımız katledildi, sonra bu katliamları Sivas, Maraş izledi. Biz hem katledilen yurttaşlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyor ve onları anıyor, aynı zamanda Türkiye'yi bu karanlık tarihinden kurtarmaya kararlı olduğumuzu da açıkça ifade ediyoruz.

Bugün yine tarihimiz açısından önemli bir yıl dönümü, İstanbul'un fethinin 571'inci yıl dönümü. Latince, Arapça, Farsça, Yunanca, İtalyanca bilen bir liderden bahsediyoruz, Fatih Sultan Mehmet'ten ve onun hocası Akşemseddin'den bahsediyoruz. Dolayısıyla bilgiyle donanmış, dünyayı bilen bir küresel liderden söz ediyoruz. Fatih'i ve İstanbul'un fethinde görev alan tüm yurttaşlarımızı, askerlerimizi saygıyla anıyoruz.

Tabii "İstanbul" deyince İstanbul'un dört yıl on ay yirmi üç gün işgal altında kaldığını unutmamalıyız. 6 Ekimde dört yıldan beş yıla kadar uzanan İstanbul'un işgaline son veren Mustafa Kemal Atatürk ve yoldaşlarını da yine saygıyla andığımı ifade etmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Efendim, geçen hafta Ulaştırma Bakanınız Almanya'ya gidiyor. Ne için gidiyor? Özel bir foruma katılmak için gidiyor. Abdulkadir Uraloğlu buraya özel bir jet kullanarak gidiyor. Tabii, bu, kamuoyunda derhâl haklı bir tepki yaratıyor. Beş gün boyunca susuyor Sayın Bakan ve arkasından diyor ki: "Ben buraya ne kiralamayla ne ödemeyle gittim ne de şirkete borçlu kaldım." "Peki, nasıl gittiniz?" diye sorduklarında "Özel jet, ihale sözleşmesi kapsamında bize tahsis edildi." diyor. Şimdi soralım: Rönesansa kaç milyar dolarlık ihale verdin? Bu ihalelerin içerisinde özel jetin sana tahsis edileceğine ilişkin bir madde var mı ve eğer bu madde varsa bu özel jetin masrafları o kamu ihalesinin bedelini artıran bir iş oluyor mu olmuyor mu? Yani böylesine büyük bir aymazlığın böylesine rahatça ifade edilmesi karşısında hayrete düştüğümüzü ifade etmek gerekiyor. Şimdi, tabii, bir taraftan bu var, bir taraftan da dünya 1'incisi 1.90-2.00 boylarındaki Filenin Sultanları'nı, voleybolcu arkadaşlarımızı çok önemli bir maça çıkarken on üç saatlik Amerika yolculuğuna bacaklarının sığmadığı ekonomi sınıfında gönderme gibi bir başka aymazlık da var. Kamuoyunda bunu "İlla 'business class'ta gitmek zorundalar mıdır?" diye anlatan aymazların da altını çizelim. Bir, onlar dünya şampiyonu; iki, vücut bütünlükleri ve boyları itibarıyla oraya sığmıyorlar. Yani Bakanına gösterdiğin ihtimamın herhâlde birazını onlar hak ediyorlar ve bunun da gerçekten kınanması gereken bir iş olduğunu ifade ediyorum ve tarihe geçiriyorum.

Bir başka önemli konu, Albaraka Türkün düzenlediği bir toplantıda Recep Tayyip Erdoğan diyor ki: "Küresel düzeyde eşitsizlikler çok arttı. Dünyada yüzde 50'lik kesimin kullandığı kaynak yüzde 1 bile olmuyor, buna karşılık yüzde 1 en zenginler kaynakların yarısını kullanıyor." Küresel düzene ilişkin bu saptamanın doğru olduğunu ifade edelim; doğru, kapitalist sistem dünyayı mahvediyor. Peki, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Türkiye'nin rakamlarına bakıyor mu? Ben size bazı rakamlardan söyleyeyim: Örneğin, 2024'te 8 trilyon 437 milyar liralık toplam gelirinizin 1,3 trilyon lirasını faize verdiniz. Bugüne kadar iktidarınızda faize ödediğiniz toplam para 563 milyar dolardır ve bu faiz lobisini siz bir taraftan zenginleştirirken diğer taraftan dünyada asgari ücretlilerde en yoksullar bizim vatandaşlarımız hâline geliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günaydın, lütfen tamamlayın.

Buyurun.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Rakam vereyim size: Örneğin, 2022 yılında 18 milyon 30 bin olan yoksul sayısı 2024'te 20 milyona çıkmış yani bu memlekette 20 milyon insan işsiz, aynı zamanda yoksul; her 10 kadından 4'ü yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında; her 2 kişiden 1'i borçlu. Borçluluk düzeyi arttıkça tüketici kredilerine başvuru ve kredi kartı kullanımı artıyor, tüketici kredilerinin tutarı bir yılda yüzde 22 artarken kredi kartı kullanımı yüzde 59 artıyor.

Şimdi uyguladığınız ekonomik istikrar paketi çerçevesinde tüketici kredisine ulaşmayı imkânsız hâle getirdiniz ve aynı zamanda kredi kartı taksitlerini de bir vatandaşın taksitlendiremediği boyutlara çıkardınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günaydın, lütfen toparlayın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Şimdi, ben soruyorum size: Yoksulluk sınırının altında yaşayan bu 20 milyon yurttaşa ilişkin herhangi bir planınız var mı? İktidarınızda her yıl 1 milyon vatandaşın yoksullaşmasına ne diyorsunuz?

Bakın, kamyonculuk yaptıktan sonra emekli olduğunu söyleyen 70 yaşındaki Murtaza Aksoy emekli mitingimizde size şöyle sesleniyor: "Türkiye'de gezmediğim yer kalmadı, gittiğim yerlerde yoksul insanları görürdüm, üzülürdüm; şimdi kendim onların hâline düştüm. Hırsızlık yapacağım, bana ceza verirlerse '70 yaşından sonra adam hırsızlıktan yargılanıyor.' desinler. Televizyonlara gönüllü çıkacağım, et yiyemediğim için hırsızlık yapıyorum diyeceğim."

Antalya'dan Ankara'ya gelen 75 yaşındaki emekli Şerif Özdemir diyor ki: "14 bin liraya ev kiramı çıkardılar, 16.500 lira aylık alıyorum; 75 yaşındayım, bu 2.500 lirayla ben nasıl geçineceğim?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günaydın, son kez uzatıyorum.

Buyurun.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - "Antalya'da İŞKUR'a sorsunlar, 3 kere dilekçe verdim, 75 yaşından sonra iş arıyorum. Devlet yaşımdan utanıyor, bana iş vermiyor ama ben dilenmek zorunda kalıyorum."

Bunlar Türkiye'nin manzarasıdır. Memleketin yöneticilerinin küresel düzene baktıkları kadar memlekete de bakmalarında büyük fayda vardır. Uyguladığınız politikalar yurttaşı, yaşayamaz, ev kirasını ödeyemez, mutfağındaki tencereyi kaynatamaz duruma getirmiştir ve evet, siz gitmeden bu sorunlar düzelmeyecektir.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)