Konu: | Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 88 |
Tarih: | 29.05.2024 |
PERİHAN KOCA (Mersin) - Teşekkür ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Öncelikle şunu ifade ederek başlamak istiyorum: Belli ki iktidarın ya haberi yok ya da umurunda değil ama halkımızın gerçekten çok acil, çok yakıcı ve yıkıcı sorun alanları var, gündemleri var. Sözüm ona burası halkın acil sorunlarına çözüm üretme mercisi, en azından böyle olması gerekiyor ama halkın acil gündemleri bir türlü bu Parlamentoya gelemiyor değerli hazırun, buraya dikkatinizi çekmek istiyorum özellikle. Çünkü halkımızın enflasyon gibi çok ciddi, çok yıkıcı bir gündemi var. Halkımızın işsizlik gibi bir gündemi var. Halkımızın pahalılık gibi bir gündemi var ve bizim halkımızın geçinememek gibi bir derdi var. Halkın gündemleri arasında yüksek kiralar var. Halkın gündemleri arasında ardı ardına sırtımıza bindirilen dolaylı vergiler gündemi var. Asgari ücretin bugün geldiğimiz aşamada sefalet ücretlerine dönüşmüş olması gerçekliği gibi bir gündemimiz var. Aynı zamanda bitmek bilmeyen borçlar gündemi halkın bugünkü ana gündemlerinden bir tanesi. Biriken faturalar, banka kredileri, kredi kartı borçları gibi gündemler halkımızın ana gündemleri ama gelin görün ki değerli hazırun, sanki ülkenin başka hiçbir derdi yokmuş gibi, hiçbir sorunu yokmuş gibi bir vakıf kurma yasa teklifi bugün bizim gündemimize getiriliyor, aslında bir gündem bize dayatılıyor. Dolayısıyla burada iktidar vekillerine özel olarak seslenmek istiyorum: Bu tutumunuz aslında bir kez daha sizin halkın ızdırabına karşı ne kadar duyarsız olduğunuzu gösteriyor, halktan ne kadar kopuk olduğunuzu gösteriyor, halka ne kadar yabancı olduğunuzu gösteriyor. O müthiş halkla mesafenizi bu gündemle beraber, bu kanun teklifiyle beraber biz bir kez daha görüyoruz; bunun özellikle altını çizmek isterim.
Kanun teklifine baktığımızdaysa değerli hazırun, şöyle bir başlık var, şöyle bir üst başlık var, demişsiniz ki: "Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi." Aman efendim, hani ışıltılı bir başlık yazınca siz, kanun teklifini gerçek bir güçlendirme olarak görüyorsunuz, bu sizin yirmi iki yıllık taktiğiniz aslında ama burada uyarmak istiyorum. Bu kanun teklifinde bu "güçlendirme" adı verilen kanun maddelerini iyi irdelemek gerekiyor, iyi okumak, iyi analiz etmek gerekiyor gerçekten çünkü siyasal muhtevasına baktığımız zaman, içeriğine baktığımız zaman kâr amaçlı şirket gibi hareket eden, devlet organlarında tüccarlık döneminin kapılarını ardına kadar açacak olan bir kanun teklifiyle biz karşı karşıyayız. Burada birçok hatip de ifade etti, bu kanun teklifi, bu anlamıyla Dışişleri Bakanlığına paralel bir yapı kurmak amacını taşıyor; hepimiz bunu görüyoruz ve anlıyoruz ki yurt dışında vakıflar eliyle birtakım emperyal emeller kurma ve bunu hayata geçirme gibi bir niyeti var siyasi iktidarın. Çünkü maddelere baktığımız zaman şunu görüyoruz: Bu kanunla birlikte Dışişleri Bakanlığı bütçesinden vakfa ilk elden 10 milyon TL gibi bir bütçe aktarılacak. Bu bütçenin nereye, nasıl harcanacağıyla da ilgili bir ibare yok, burada muazzam bir muğlaklık var, muazzam bir belirsizlik var; her defasında kanun tekliflerinde yaptığınız gibi. Zaten yine içeriğine baktığımız zaman bu kurum, bu vakıf her türlü vergiden muaf olacak, her türlü harçtan muaf olacak. Böyle olduğu gibi bir tarafıyla da denetimden, denetlemeden de muaf olacak; bu vakıf yurt içinde, yurt dışında taşınır-taşınmaz alabilecek, satabilecek ve kiralayabilecek; alım, satım, ihale, her türlü ticari ilişki bu vakfın bünyesinde olacak yani Erdoğan'ın "Devleti şirket gibi yöneteceğiz." dediği yerden çok ciddi bir adımı gerçekten somut olarak atmış olacaksınız bu kanun teklifini geçirince.
Düşünün değerli hazırun -halkımıza seslenmek istiyorum- devleti temsil eden bir kurum aynı anda -bu kanun teklifi geçince- hem emlak komisyoncusu olacak hem işte araç kiralama şirketi olacak hem müteahhit olacak hem turizm acentesi olacak hem vize aracı şirketi olacak, olacak da olacak... Gerçekten tam torba bir vakıf gerçekliği, muazzam bir rant ve muazzam bir şekilde faiz odaklı, yağma tüccarlığı planıyla karşı karşıya olduğumuzun altını çizmek isterim ve memlekette ne varsa parsel parsel sattığınız için, yurt içinde artık satacak hiçbir şey kalmadığı için sıra yurt dışındaki satılacak mal listesine gelmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Koca, lütfen tamamlayın.
PERİHAN KOCA (Devamla) - Yurt dışındaki taşınmazlar için her türlü tasarruf bu Vakfa aktarılacak bu kanunla birlikte. Gerçekten saray rejiminin ihtiyaç duyduğu gibi tam bir ticarethane mantığı. Yani siz bir yandan tasarruf tedbirleri yapacaksınız, "Kamudan tasarruf ediyoruz." diyeceksiniz, en temel ihtiyaçları tırpanlayacaksınız ama öte taraftan bu Vakfı kurarak vurgunlar yapacaksınız. Yani tezada bakın ki bizim memleketimizde yurttaşımız kafasını sokacak bir ev kiralık olarak bulamazken siz yurt içinde ve yurt dışında emlak soygunculuğuna aslında soyunacaksınız.
Son olarak şunu ifade etmek istiyorum: 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bir vakıf kurdunuz, Maarif Vakfı kurdunuz ve bu Vakfın bütçesi, 2023 bütçesi 3 milyar TL'ydi, 6 milyar TL'ye çıkarttınız. Aynı mahiyette bir sürü görevi yürüten organlar yaptınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
PERİHAN KOCA (Devamla) - Ama görünüşe göre bu kanun teklifiyle beraber, yabancı ülkelerdeki eğitim faaliyeti de kurulacak üniversitelerle beraber yani Vakfa vereceğiniz yetkiyle beraber daha da siyasallaşacak. Yani nereden bakarsanız bakın bir garabetle karşı karşıyayız. Biz bu garabetin karşısındayız, bu ticarethane mantığının karşısındayız.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)