GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:88
Tarih:29.05.2024

AK PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfının kurulmasına ait kanun teklifinin ikinci bölümü üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve ekranları başında bizi izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

7 Ekimden bu yana Gazze'de bebek, kadın, yaşlı, sivil demeden 15 bini çocuk olmak üzere tam 36 binden fazla Filistinli kardeşimizi şehit eden terör devleti İsrail, en son Birleşmiş Milletler ve ABD tarafından güvenli bölge ilan edilen ve savaştan kaçan on binlerce sivilin yerleştiği Refah'taki mülteci kampını bombalayarak, alçak saldırılarına bir yenisini daha ekleyerek gözü dönmüş bir şekilde "soykırım" kavramına yeni bir boyut daha eklemiştir. Bu bebeklerin, bu insanların suçu nedir? Bunların yaşama hakkı yok mudur? Bunu yapanları ve destekleyenleri lanetle kınıyorum. Cenab-ı Allah'tan Filistinli kardeşlerimizin yardımcısı olmasını niyaz ediyorum.

Değerli milletvekilleri, beş yüz yıllık başarılı ve tecrübeli bir hariciye geçmişimiz var. AK PARTİ iktidarlarında, daha önce ihmal edilen Afrika ülkeleri başta olmak üzere, temsil ağımızı tüm dünyada genişlettik ve temsilcilik sayımızı 163'ten 261'e çıkardık. Türkiye, dünyada en geniş temsil ağına sahip 3'üncü ülke konumundadır. Toplam personel sayımızı 4.973'ten bugün itibarıyla 7.504'e çıkardık. Küresel diplomasinin önemli ülkelerinden biri hâline gelen Türkiye'de yabancı temsilcilik sayısı 166'dan 305'e çıktı. Dış politikada Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde proaktif politikaya geçilerek dünyada olan olaylarda belirleyici konuma geldik. Bunun en somut örneklerinden bir tanesi de Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'nin aldığı roldür.

Bu kanuni düzenlemeyle Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfının kurulmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir. Ülkemizde daha önce vakıf kurulmuş mudur diye baktığımız zaman tabii ki Türk Medeni Kanunu'na göre ve özel kanunlara göre kurulmuş vakıflar vardır. Bunlar nelerdir diye baktığımız zaman: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, 1986; Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, 1987; Yunus Emre Vakfı, 2007; Türkiye Yeşilay Vakfı, 2013; Türkiye Maarif Vakfı, 2016; Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Yardımlaşma Vakfı, 2018; Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı, 2023 gibi vakıflar kurulmuştur. Bunlar bazılarıdır.

Değerli milletvekilleri, ABD askerî yayıncılık dergisi olan Defense News dergisi savunmayla ilgili en çok mal satan şirketleri sıralamaktadır; 100 şirket belirlemektedir ve 2023 yılındaki bu yaptığı sıralamada Top 100 listesinde Amerika'dan 52 şirket, İngiltere, Fransa ve Türkiye'den 4 şirket bulunmaktadır. Türkiye'den giren şirketler hangisi diye baktığınız zaman arkadaşlar ASELSAN 47'nci sırada, TUSAŞ 58'inci sırada, ROKETSAN 80'inci sırada, ASFAT 100'üncü sırada yer almaktadır.

Değerli milletvekilleri, bugün, övünç duyduğumuz, gurur duyduğumuz bu şirketlerden ASELSAN'ın yüzde 74'ü, HAVELSAN'ın yüzde 99'u, TUSAŞ'ın yüzde 54'ü, ROKETSAN'ın yüzde 55'i, İŞBİR'in yüzde 99'u, ASPİLSAN'ın yüzde 98'i Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına aittir arkadaşlar. Bu pencereden baktığınız zaman, 1987 yılında kurulan Vakfa eğer "Biz, Türk Silahlı Kuvvetlerine paralel bir örgüt kuruyoruz, buna ne gerek vardı?" diye düşünseydiniz arkadaşlar, bugün bu şirketler olmazdı ve dolayısıyla da bu pencereden bakmak lazım. Ve, bu Vakfın amacı nedir arkadaşlar? Bu Vakfın amacı Dışişleri Bakanlığı teşkilatının faaliyetlerinin güçlendirilmesi ile personelinin temsil kabiliyeti yüksek ve donanımlı yetiştirilmesinin desteklenmesi. Peki, şimdi, Türkiye'de Dışişlerindeki bürokratlar iyi yetişmiyor mu? Hayır, iyi yetiştiriyoruz ama iyinin daha iyisi var, imkânların daha fazlası var arkadaşlar. Bizim gayemiz bunun üzerine koymak, daha donanımlı, daha birikimli bürokratlar yetiştirmek. Peki, bu Vakıf bu amaca nasıl ulaşacak arkadaşlar? Bu amaca ulaşması için tabii ki Bakanlığın hizmet kalitesini artırmak amacıyla her türlü taşınır taşınmaz almak, kiralamak, inşa etmek, gerektiğinde bunların kullanımını kısmen veya tamamen Bakanlığa bırakmak... Arkadaşlar, bunu yapacağız ki bu Vakıf hem gelir elde edecek hem gelirlerinin değerini koruyacak hem de Dışişleri Bakanlığının ihtiyaçlarını... Diyelim ki bir araç ihtiyacı olacak, bunu almadan nasıl bunu temin edebilecek arkadaşlar? Ve diğer taraftan yine Bakanlığın atıl konumda olan gayrimenkullerini geçici olarak değerlendirebilecek.

Yükseköğretim kurumları kurmak... Arkadaşlar, burada diyorsunuz ki: "Diplomasi Akademisi var." Arkadaşlar, bu Diplomasi Akademisi sadece kurum içi eğitim veriyor ama diyelim ki yüksek lisans veya doktora eğitimi vermiyor ve diyebilirsiniz ki: "Ülkemizde pek çok üniversite var, bunu verebilirler." Tamam, amenna ama burada biz daha çok bilgi birikimimizi buraya aktarmak istiyoruz. Bir de hangi alanlarda bizim, doktoralı ve yüksek lisanslı bürokratlara ihtiyacımız varsa onu elde etmek istiyoruz. Buradaki temel amacımız bunların üzerinden para kazanmak değil arkadaşlar.

Diğer taraftan, tabii ki bu Vakıf nereden gelir elde edecek arkadaşlar? Bir akarın olması lazım ve dolayısıyla da bağışlar ve yardımlar... İşte, Türk Silahlı Kuvvetleri Vakfı bağışlarla, personelinden kesilen bağışlarla bunu yaptı -dolayısıyla da ben asteğmen olarak askerlik yaptım, biz de oraya bağışladık ama- bu Vakfın esas önemli geliri sadece buradaki bağışlar değil arkadaşlar. Vize işlemlerini şimdi özel şirketler yapıyorlar ve buradan aşağı yukarı yıllık 5,5 milyar bir gelir elde ediliyor, bunun yüzde 20'sini zaten hazineye aktarıyorlar, orası tamam. Yani burada bu Vakfın benzer şekilde bir şirket kurmasının ne sakıncası var arkadaşlar? Özel şirket buradan gelir elde edince sıkıntı olmuyor da buradan Vakıf gelir elde edince niye sıkıntı olsun arkadaşlar? Buradan elde ettiği geliri nereye harcayacak Vakıf? Arkadaşlar, işte Dışişleri bürokratlarımızın gelişmesine, onların donanımlarının artırılmasına harcayacaktır.

Burada "Hazineden para aktaracaksınız." diyorlar. Arkadaşlar, böyle bir şey yok, hazineden para aktarmıyoruz. Bir seferliğine mahsus, kurulması aşamasında 10 milyon TL buraya aktarıyoruz. Onun haricinde biz Vakfa para aktarmıyoruz arkadaşlar. Vakıf kendi gelirlerini kendi elde edecek ve dolayısıyla da vatandaşlarımızı doğru bilgilendirmemiz lazım. Nasıl bundan önceki kurulmuş Türk Silahlı Kuvvetleri Vakfı Türkiye'de örnek projelere imza attıysa burada da benzer şekilde, bundan on yıl sonra, yirmi yıl sonra benzer projelere imza atılacaktır diye ben düşünüyorum.

Diğer taraftan, Vakfın organlarından Mütevelli Heyetinin buradaki Başkanı Dışişleri Bakanımız. Burada, tabii ki arkadaşlar da hassasiyet gösterdi. "Buradaki genel müdür, büyükelçi ve üst seviyedeki bürokratlardan en az 5'i oradan olsun." dedik. Tamam, olsun, olsun, bir sıkıntı yok. Diğer taraftan da buradaki 10 kişinin en az 5'i oradan, -bundan daha fazlası da- bürokrattan seçilebilir. Burada neye itiraz ediyorsunuz arkadaşlar? Yönetim Kurulu yine Mütevelli Heyeti tarafından seçiliyor ve üç yıllığına seçiliyor, en az 2'si yine Bakanlık mensubu oluyor. Dolayısıyla da bu işlerin içinden gelen kişiler. Burada şunu diyorsunuz: "Ya, kardeşim, buradaki Mütevelli Heyeti, buradaki Denetleme Kurulunu seçiyor ve bizi nasıl denetleyecek?" Yahu, şimdi, Bakanlıklardaki arkadaşlar, neticede Teftiş Kurulunu -Bakanlık- seçmiyor mu? Buradaki Bakanlığın iç denetimini bunları yapmıyor mu arkadaşlar? Bunlar yapıyorlar.

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Sayıştay, Sayıştay denetimi.

İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) - Diğer taraftan, peki, dış denetimi kim yapıyor arkadaşlar? Vakıfların dış denetimini Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu yapıyor. Şimdi, Sayıştay yapınca bu kanuni oluyor, yasal oluyor ve hakkaniyetli oluyor; Vakıflar Genel Müdürlüğü yapınca hakkaniyetsiz oluyor. Öyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Öyle bir şey olması mümkün değil.

Dolayısıyla da şimdi ben soruyorum işte: Diyelim ki... Çok da sataşmak istemiyorum ama şimdi... Neyse sataşmayayım.

Diğer taraftan, sayın vekilimiz konuşmasında dedi ki: "Ya, bu işte vakıflara yapılacak bağışları vergi matrahından düşeceksiniz. Yüzde 5 sınırlaması burada var mı?" dedi. Evet, burada var arkadaşlar, bu tüm yaptığınız bağışların ve tüm gelirlerinizin yüzde 5'i burada da geçilemiyor arkadaşlar. Yoksa sizin dediğiniz gibi, tabii, bu, suistimal olabilir mi? Olabilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Güneş, lütfen tamamlayın.

İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) - Arkadaşlar, neticede şunu söylemek istiyorum: Tabii ki Dışişleri bizim yüz akımız. Gerçekten de son yıllarda, son yirmi yılda olağanüstü işler başardılar.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Evet evet, eskiden bir şey değildi Dışişleri, yirmi yılda yaptılar(!)

İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti devletinin pasaportunu taşımanın gururunu yaşadık biz.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Eskiden Dışişleri mi vardı ya(!)

İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) - Ve önemli projelere imza attık.

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Türk pasaportunun değeri bile kalmadı ya; vize alınmıyor, vize vermiyorlar.

İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) - Dünyada daha etkin bir ülke hâline geldik. İnşallah, bu Vakıf sayesinde bu attığımız adımlar daha da ilerleyecektir diye düşünüyorum ben.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Kenya yeşil pasaporta vize koyuyor Vekilim ya!

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Söylediğini kanıtlayacak bir veri ver bize ya.

İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) - Vakfın kurulmasının ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

ALİ KARAOBA (Uşak) - Vekilim, Kenya yeşil pasaporta vize koydu, vize! Kenya, Kenya!

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Kenya yeşil pasaporta vize koydu bugün, haberin var mı?

SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Vizeyi kaldırdığınız tek ülke Afganistan ya.

İSMAİL GÜNEŞ (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)