Konu: | Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 88 |
Tarih: | 29.05.2024 |
BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 111 sıra sayılı Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi'nin 9'uncu maddesi üzerine İYİ Parti Grubumuz adına söz aldım. Yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, kanun teklifinin 9'uncu maddesinde Vakıfta görevli kişilerden herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların aylıklarının kesilmemesine yönelik düzenleme yapılmaktadır. Bu düzenlemeyle Vakıfta görev yapacak olan özellikle Yönetim Kurulu üyeleri hem emekli maaşlarını hem de Vakıftan maaş alacak ve hem de huzur hakkından yararlanabilecektir. Vakfa sadece emekli maaşı konusunda istisna getirilmiyor, Vakıf, yapılacak bağış ve yardımlar sebebiyle veraset ve intikal vergisinden, sahip olduğu ve olacağı taşınmaz mallar bakımından da her türlü tapu, harç ve emlak vergisinden muaf tutulacak. Ayrıca vakfa yapılacak bağış ve yardımlara da gelir ve kurumlar vergisi istisnası getirilmektedir.
AK PARTİ vatandaşların bekleyen ve yıllardır çığ gibi büyüyen sorunlarını çözmek yerine yine kendi sorunlarını çözmek ve birilerine yeni makamlar icat etmek, ekstra maaşlar ödemek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisinin zamanını boşa harcamaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi'nin genel gerekçesinde "Dışişleri Bakanlığı teşkilatının faaliyetlerinin güçlendirilmesi, personelin temsil kabiliyeti, yüksek ve donanımlı olarak yetiştirilmesi amaçlanmaktadır." denilmektedir.
Değerli milletvekilleri, Dışişleri Bakanlığımızın tarihçesine baktığımızda kökleri çok eskilere dayanmaktadır. Bugünkü Dışişleri Bakanının görevini geçmişte 19'uncu yüzyıla kadar Osmanlı İmparatorluğu'nda Reîsülküttâb yürütmüştür. Osmanlı Devleti'ndeki Hariciye Nazırlığı o günlerdeki dar ve çok küçük bir kadrodan bugün çok geniş ve büyük bir kadroyla çalışmaktadır. Bu nedenle Bakanlığın Vakıf dâhil olmak üzere hiçbir paralel ve yan kuruluşa ihtiyacı yoktur. Dışişleri Bakanlığı bünyesinde 1 bakan, 3 bakan yardımcısı, 13 genel müdürlük olmak üzere çok sayıda yurt içi ve yurt dışı temsilcisi görev yapmaktadır. Dışişleri Bakanlığının teşkilatlarını güçlendirmek için bir vakıf kurulmasına kesinlikle ihtiyaç yoktur. Kaldı ki Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan, Millî İstihbarat Teşkilatının başından gelmedir, teşkilat güçlendirmesini en iyi bilenlerden birisidir. Kurulması planlanan vakıf en başta Sayın Fidan'a büyük bir haksızlıktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dışişlerinde yaşanan sorun tamamen bir zihniyet ve izlenen yanlış dış politika sorunudur. Ta ki AK PARTİ iktidarına kadar Dışişleri Bakanlığının geçmişten günümüze kadar gelen köklü ve güçlü bir teşkilat yapısı bulunuyordu. Sizler bu güçlü yapıyı "monşerler topluluğu" olarak gördünüz ve yirmi iki yıl içinde acımadan yıktınız, yok ettiniz, kurumsal hafızasına büyük zarar verdiniz; bunların yerine, ehliyetsiz, liyakatsiz ve meslekten gelmeyen yeteneksiz kişileri sırf yandaş olduğu için atadınız. Sizin döneminizdeki bu yeteneksiz atamalar yüzünden Türkiye'nin dış politikası millî olmaktan çıktı ve neredeyse yerlerde sürünmeye başladı. Böylece, bir devlet politikası olarak yürütülmesi gereken dış politika, ideolojik saiklerle belirlenir hâle geldi. Şimdi de çıkmışsınız, Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurarak teşkilat yapısını güçlendireceğinizi söylüyorsunuz. Kurulacak olan Vakıf, Dışişleri Bakanlığına paralel bir yapı oluşmasına sebep olacak, Dışişleri kültürü ve teamüllerine uymayacak, diplomatlığın meslek adabı ve gelenekleriyle uyuşmayacaktır. Vakfın, dünyanın farklı ülkelerinde günlük ticari ilişkilere girmesi, kâr amaçlı faaliyetler içinde adının anılması devlet geleneğimiz açısından da uygun bir hareket değildir. Teklifin kabul edilmesi hâlinde Bakanlık ve Türk dış politikasının etkinliği ve bağımsızlığı büyük zarar görecektir.
Bu nedenle, Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu Teklifi'ne karşı oy kullanacağımızı belirtiyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)