Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 91 |
Tarih: | 05.06.2024 |
CHP GRUBU ADINA YUNUS EMRE (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bildiğiniz üzere enflasyon, uzun süredir Türkiye'nin en ciddi ekonomik sorunu hâline gelmiş bulunuyor. Ülkemizde karşı karşıya bulunduğumuz enflasyon problemi, diğer ülkelerle kıyaslandığında aslında ne büyük bir yükle karşı karşıya bulunduğumuzu anlamış oluyoruz. Bakın, daha dün Plan ve Bütçe Komisyonunda Merkez Bankası Başkanının yaptığı bir sunuş vardı. Gelişmiş ülkelerdeki enflasyon beklentisinin yüzde 2 olduğunu, gelişmekte olan ülkeler için ise ortalama enflasyon beklentisinin yüzde 3,5 olduğunu söyledi. Böyle bir ortamda, dünyada böyle bir ortam bulunurken şu an için -haziran ayında bulunuyoruz- mayıs ayı itibarıyla on iki aylık enflasyon Türkiye'de yüzde 75 düzeyinde ve birkaç yıldır, özellikle son dört yıldır çok ağır bir enflasyon yüküyle karşı karşıya bulunuyor vatandaşlarımız.
Değerli arkadaşlarım, bugün iktidarda bulunanların bu enflasyonu düşürmek amacını taşıdığını söyledikleri program son bir yıldır uygulanıyor ve bir yıllık sürede Türkiye'de enflasyon gerilemedi, aksine daha da arttı ama daha önemlisi, enflasyon sadece bir ekonomik sorun olarak gündemimizde bulunmuyor, toplumsal yapımızda çok ciddi tahribatlara neden oluyor.
Değerli arkadaşlarım, bir defa en başta bu enflasyon ortamında vatandaşlarımızın birikimleri, tasarrufları maalesef pula dönmüş vaziyette. Bakın, kendinizi bir vatandaşımızın yerine koyun. Yıllarca bireysel emeklilik sisteminde bir tasarruf ettiniz, orada bir para biriktirdiniz ve gelecekte ailenizin, çocuklarınızın geleceği için o tasarrufu kullanmak istiyorsunuz. Bu enflasyon ortamında o tasarruflar değerli arkadaşlarım, pula döndü.
Diğer taraftan, hatırlatmak istiyorum, bu enflasyon ortamında büyük bir eşitsizlikle vatandaşlarımız karşı karşıya çünkü bu enflasyonun yükü ücretli kesimin, çalışanların, emeklilerin sırtına bindirilmiş durumda ama buna karşılık iktidara yakın büyük iş çevrelerinin servetlerine servet kattıkları ve Türkiye'deki servet eşitsizliğinin daha da derinleştiği bir dönemi yaşıyoruz. Bakın, Merkez Bankasının kur korumalı mevduat nedeniyle 800 milyardan daha fazla zarar verdiğini hepimiz gördük. Bu şartlar içerisinde Türkiye'de eşitsizliklerin daha da derinleştiğini belirtmek istiyorum.
Büyük bir huzursuzluk var. Bakın, sokaklara çıkın, vatandaşlarımız mutsuz, insanımızın yüzü asık bu enflasyon nedeniyle. Türkiye'de otoriter bir yönetim bulunduğu için, bir baskı ortamı olduğu için tabii ki bu huzursuzluk, sokaklarda kendini gösterecek alan maalesef bulamıyor ama şunu belirtmek istiyorum ki değerli arkadaşlarım, Türkiye'de insanlar bugün yumrukları sıkılı vaziyette, büyük bir huzursuzluk dalgasıyla karşı karşıyayız. Müthiş bir yoksulluk var ülkemizde, bunu lütfen görünüz. Az önce anlattığım, tasarruflar eridiği için, gelirlerin maalesef, bir anlamı Türkiye'de kalmadığı için bugün müthiş bir yoksullukla karşı karşıyayız. Bunun çok acı sonuçları var; insanlar, anneleri için, babaları için ilaç alamıyorlar, çocuklarını okula gönderdiklerinde çocukların doğru düzgün beslenip beslenemeyeceği konusunda ciddi şüphelerle karşı karşıyalar.
Değerli arkadaşlarım, yaşlıların, çocukların, bütün vatandaşlarımızın çok ağır bir yoksulluk sorunuyla karşı karşıya bulunduğu bir dönemin içerisindeyiz. Bunun yanında, bu enflasyon ortamında aile ilişkilerinin son derece bozulduğu bir dönemi yaşıyoruz. İnsanların kendi ailelerinin en temel gereksinimlerini karşılayamadıkları, bir konut krizinin, bir gıda krizinin yaşandığı bir ortamda aile içi şiddetten tutun da çok önemli hem bireysel hem aile sorunlarıyla karşı karşıyayız. Yine, bu ortamda uyuşturucu kullanımının maalesef bir salgın gibi Türkiye'yi esir aldığı bir dönemi yaşıyoruz. Az önce konut meselesini söyledim, değerli arkadaşlarım, bakın, insanın en temel ihtiyaçlarından birinden bahsediyoruz ve gıda harcamaları, konut harcamaları, barınma harcamaları, ücretliler için, dar gelirli insanımız için giderlerinin çok büyük bir kısmını oluşturuyor ve buradaki enflasyonun da çok üzerindeki artış vatandaşlarımızı çok büyük bir yoksullukla karşı karşıya bırakıyor. Güven kalmadı arkadaşlar, insanların ne kurumlara güveni kaldı ne de maalesef vatandaşlarımızın birbirine güveni kaldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Emre.
YUNUS EMRE (Devamla) - Bu şartlar içerisinde, enflasyonun hem şu anda uygulanmakta olan programla düşmesini bekleyemeyiz hem de bu programı uygulayanların, az önce ifade ettiğim, Türkiye'deki toplumsal yapımızda büyük tahribata neden olan olaylarla ilgili hiçbir tedbirinin olmadığını biliyoruz çünkü Türkiye'de yoksulluk da daha derinleşiyor, barınma sorunu da daha derinleşiyor.
Değerli arkadaşlarım, bu şartlar içerisinde tek tek vatandaşlarımızın, bütün ailelerin ve bütün toplumumuzun büyük zarar gördüğü bu enflasyon meselesinin toplumsal sonuçlarının Meclisimiz tarafından araştırılması gerekmektedir. Ben sormak istiyorum -birazdan burada bir oylama gerçekleştireceğiz ve muhtemelen yine daha önceki oylamalarda olduğu gibi parti taraftarlığı hissiyatıyla bu önerimizi reddedeceksiniz- merak ediyorum, arkadaşlar, daha önemli ne işiniz var, daha önemli ne işiniz var? (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YUNUS EMRE (Devamla) - Selamlamak istiyorum.
BAŞKAN - Selamlayın lütfen.
YUNUS EMRE (Devamla) - Türkiye'de vatandaşlarımızın evine ekmek götüremediği, hasta annesine, babasına ilaç alamadığı, çocuğunun karnını doyuramadığı bir ortamda biz bunun için ne yapabiliriz Meclis olarak, hangi politikalar uygulamak gerekir; bunu konuşmak, tartışmak, ete kemiğe büründürmekten daha önemli ne işiniz var, merak ediyorum. Lütfen, bunu bize açıklayın.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)