Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 92 |
Tarih: | 06.06.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle -bir çocuk hekimi olarak- iki Bakanın -birisi Recep Akdağ, diğeri de meslektaşım, branşdaşım Sayın Fahrettin Koca'nın- Türkiye'de sağlık sistemine getirdikleri en son facia şu: Şu anda -çocuk hekimi kadrosunda- Sakura Hastanesinin -açtınız ya, hani büyük, devasa hastane- çocuk hekimi olarak 30 kadrosu var, 28'i boş kaldı. Ümraniye Eğitim Araştırması Hastanesinde 20 tane çocuk hekimi kadrosu var, hiç müracaat yok yani kimse çocuk hekimi olmak istemiyor, şu anda en dipte. Geçen sene 2.500'ün üzerinde hekim yurt dışına çıktı ve sağlığı siz bu hâle getirdiniz.
Gelelim hastanelere ve -MHRS- randevu sistemine... Bugün bir hasta -sizleri de sayın vekiller arıyorlar- telefon açtı: "Randevu bulamadık, on beş gün sonraya bulamadık." Birisi on 15'inci günde bulmuş ama yaşlı başlı amcam, teyzem sistemi bilmediği için bugün hastaneye gidiyor, maalesef diyorlar ki: "Siz dünden randevunuzu teyit ettirmediğiniz için bugün muayene olamıyorsunuz." Ve randevunuz yandı, biliyor musunuz bunu? Bilmiyorsunuz.
Kuyruk evvelden hastanelerdeydi, şimdi nerede? Kuyruk, telefonda; kuyruk, internet kuyruğu. Sizin getirdiğiniz sistemle Türkiye'de şöyle bir şey oldu: OECD ortalamasında en fazla muayene olan insan sayısına ulaştırdınız. Ne kadar? 850 milyon muayene ve bunun 150 milyonu, nüfusun 2 katı kadar acil servise başvuruyor. Türkiye'de sağlık sisteminde hastalara 1 hastalık için ortalama 2 reçete yazılıyor, bazen de 3 reçete; bu, dünyada gerçekten rezil bir durumdur. 3 hekime müracaat ediyorsunuz. Neden? Getirdiğiniz saçma sapan randevu sistemi yüzünden ve yapamadığınız birinci basamak sağlık hizmetinden sevkli gelme uygulamasını beceremediğiniz için şu anda faciayı yaşıyor insanlar. Bir insan 10 defa muayene oluyor; OECD ortalaması 6, bizde 10. 150 milyon acil muayenesi kadar saçma sapan bir uygulama ve bunda dünya 1'incisiyiz sayenizde, acil servise müracaatta dünya 1'incisiyiz. Bu sistem çözülebilirdi ama sizin beceriksizliğinizle, şehir hastanelerine ve sağlığa erişimin engellenmesiyle bugüne geldi saçma sapan. En son, 17 Nisan itibarıyla getirilen randevu sistemindeki o düzenlemeyle de şu anda insanlar muayene olamıyorlar ve sağlığa erişimi engelliyorsunuz.
Artı, bakın, Recep Akdağ'ın Komisyonda söylediği bir şey vardı. Siz muayene sürelerini beş dakikanın da altına indirdiniz; üç dakika, üç. Üç dakikalık muayene sürelerinde hastayı soyabilir misiniz, konuşabilir misiniz? Komisyonda, çocuk muayenesinde bir anneye çocuk beslenmesini kaç dakikada anlatırsınız demiştim. Sayın Recep Akdağ da "Beş dakika da yetmez, on dakika da yetmez, yirmi dakika ancak yeter." demişti. Peki, uygulamada neden siz beş dakika, üç dakika yapıyorsunuz? Bizim insanımızı neden üç dakikaya layık görüyorsunuz? Siz bu randevu sistemini beceremedikçe ve birinci basamağı aktif hâle getirmedikçe sağlıkta şiddetin de sorumlusu sizsiniz, sağlıktaki malpraktislerin, kötü uygulamaların da sebebi sizsiniz, insanımızı bu kadar mağdur eden de. Bakın, hasta randevu alamadığı için acile gidiyor, hasta ilave ücret alındığı için acile gidiyor, özel hastaneler denetimsiz olduğu için, çok yüksek farklar alındığı için devlet hastanesine acile gitmek zorunda kalıyor. Katılım payı ödeyemeyecek durumda, 10 bin lira emekli maaşı alanlar hiçbir şey yapamayacak durumda ve siz hâlâ ısrarla derme çatma şeyler yapıyorsunuz.
Bakın, en son ne çıkardınız, biliyor musunuz? Vedat Işıkhan uzaktan tedaviyi çıkardı; biliyor musunuz, haberiniz var mı? Telefonla tedavi, telefonla tanı koyma, telefonla reçete ve bunu en sonunda artık SGK geri ödeme kapsamına aldı ama öbür taraftan, bir hekim arkadaş, iki ay üç ay önce ceza aldı. Niye aldı, biliyor musunuz? Hastayı görmeden reçete yazdığı için ceza aldı, hapis cezası aldı. Ama siz ne yapıyorsunuz? "Telefonla hekimlik" diye ve "uzaktan hekimlik" diye -dünyada benzeri olmayan, bizdeki uygulama şekliyle ve bunu da siz neden yaptınız, bilmiyorum; açıkça söyleyeyim, herhâlde randevuları karşılayamıyorsunuz, hastanın istemini karşılayamıyorsunuz- hastayı görmeden, telefonda sadece fiziki olarak görerek hastanın reçetesini düzenliyorsunuz, hastanın tedavisini düzenliyorsunuz ve buna, uzaktan tedavi yönetmeliğine Sağlık Bakanlığı izin verdi geçen sene ve en son bir ay önce, geçen ayın 24'ünde onaylandı, SGK geri ödeme kapsamına aldı. Burada, bakın, doyuramadınız bu hastaneleri, şehir hastanelerini, bu özel hastaneleri.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Milletvekili.
ALİ FAZIL KASAP (Devamla) - Bu şekilde, hastayı görmeden tedavi etme şeması dünyada yok, bu şekliyle yok ama siz bunlara para kazandırmak için... Tele giydirilebilir hekimlik farklı, "telemedicine" farklı, o kısmını anlatırım ama süre yetmez. Buradaki sistem şu: Birilerini doyuramadınız, sizler de doymadınız; yanlıştır bu sistem. Emin olun, ben size bir şey söyleyeyim, bu şekilde, hastayı görmeden, muayene etmeden yapılan, verilen reçeteler yerine artık muska devrine geçseniz ve o muskaların suyunu içseler belki daha zararsız gelecek; başınızı sallamanıza gerek yok. Sizler hastalar için randevu istediğinizde sayın vekiller, sizler başhekimliklere telefon açıyor musunuz, açmıyor musunuz? Bana onu söyleyin.
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Hepimiz açıyoruz.
ALİ FAZIL KASAP (Devamla) - Hepimiz açıyoruz. Bugün beni 3 kişi aradı. Bu randevu sistemini ve birinci basamağı -siyasi polemiklerle, siyasi etkiyle- siz aktif hâle getirmediğiniz müddetçe şiddetin, randevusuzluğun ve hasta mağduriyetinin önüne geçemezsiniz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)