Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 92 |
Tarih: | 06.06.2024 |
METİN İLHAN (Kırşehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, Kayseri'de 12'nci Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığından eğitim, test için kalkan Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait bir eğitim uçağının düşmesi sonucu şehit olan 2 pilotumuza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum.
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerine, parti grubum adına söz almış bulunuyorum. Tüm Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Binlerce yıldır tarih sahnesinde yerini almış; birçok devlet ve imparatorluklar kurmuş; milletimizin, çağının özellik ve koşullarına göre oluşturduğu orduları tarih boyunca dünyanın en güçlü ve savaşçı orduları olmuştur. İşte, Türk Silahlı Kuvvetleri binlerce yıllık tarihî deneyimi ve birikimiyle her daim milletimizin en güçlü ve güvenilir kurumlarından biri olarak varlığını devam ettirmektedir. Ordumuz, bu başarısını, temel olarak kendi kurumsal yapısını siyaset başta olmak üzere diğer dış müdahalelerden uzak tutarak sağlayabilmiştir.
Bugün, uzunca bir süredir beklenen ama beklentileri karşılamaktan çok uzak olan bir kanun teklifini konuşuyoruz. Bu teklif üzerine söylenecek pek çok şey var ama bunları konuşmadan önce Silahlı Kuvvetlerimizde süregelen yapısal değişikliklerin yaşattığı sorunlar üzerine de birkaç söz söylemek istiyorum.
Örneğin, Türkiye 10 Kasımda Tuzla Piyade Okulunda yaşanan olay günlerce konuştu. Yakasına Atatürk rozeti takmayı reddeden bir teğmen ile sınıf arkadaşları arasında yaşanan tartışma sonrası 7 teğmen ihraç edilmişti ve 4 Atatürkçü teğmen için de TSK'den atılma tehlikesi devam etmektedir. Ancak, buna karşın, düzensiz göç ülkemiz için millî güvenlik sorunu iken Suriye'de yaşanan insan kaçakçılığı olayı münferit olarak değerlendirilerek "Çürük elmaları ayıklıyoruz." şeklinde önemsizleştirilmeye çalışıldı. Hâlbuki, göçmen kaçakçıları TSK'de görevli kritik birlik komutanının özel karargâhında yer alan emir astsubaylarıyla suçta iş birliği yapabilecek duruma gelmişse bu oldukça önemsenmesi gereken bir sorundur. Bu konu titizlikle soruşturulmalı, hassas takip ve kontrol mekanizmalarıyla etkinleştirilmelidir.
Yine, bu teklifin 11, 18, 39 ve 40'ıncı maddelerinde detay gibi görünen ancak uygulamada büyük sorun çıkarabilecek olan askerî öğrencilerin disiplinsizlik nedeniyle okullardan uzaklaştırılmalarıyla ilgili düzenlemeler bulunmaktadır. Buna göre, öğrencilerden kendileri için yapılan masrafların 4 katı bedel alınması öngörülmektedir. Bu, açıkçası hem ülkemizin orta ve dar gelirli kesimlerinin ekonomik gerçekleriyle uyuşmamakta hem de evrensel bir ilke olan cezanın orantılılığıyla da bağdaşmamaktadır.
Ayrıca, aileler çocuklarını asker yetiştiren okullardan birine gönderirken yapılan masrafların 4 katının alınması ihtimalini tercihte önemli bir sorun olarak düşünecek ve bu durum, altını çizerek belirtmek isterim ki askerî okullara olan nitelikli talebin de azalma tehlikesini ortaya çıkarabilecektir. Bu, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir husustur. Eğer teklif bu şekilde kanunlaşırsa uygulamada büyük sorunlar oluşturacağı kanaatinde olduğumu da söylemek isterim.
31'inci maddede subay ve astsubaylara ödenen ek görev ücretlerindeki öngörülen artış reel enflasyondan kaynaklı kayıplar düşünüldüğünde oldukça yetersizdir. Yıllardır hükûmet kadrolarınca defaatle sözler verilmesine karşın tazminat haklarını alamayan emekli astsubaylarla ilgili geçen ay başında vermiş olduğumuz kanun teklifi de reddedildi. Makam ve görev tazminatından mahrum bırakılan binbaşılar aleyhine süregelen haksızlık ve eşitsizlik de bir türlü çözülememiştir. Kanunda yer almasına ve sözler verilmesine rağmen kamuda iş hakkı verilmeyen uzman çavuş ve sözleşmeli erler, 1999 ve 2003 yılları arasında nasbedilen astsubay ve astsubaylıktan subaylığa geçiş yapan yaklaşık 1.500 kişinin sivil okul borçlanma sorunu sebebiyle hem emeklilikte hem de fiili hizmet zammında yaşadıkları haksızlık ve eşitsizlik, emekli maaşları yetersiz olan askerler ve sivil personelin sorunları da hâlâ devam etmektedir. Bu kardeşlerimizin birçoğuyla büyük emekli mitinginde bir aradaydık, sorunlarını uzun uzadıya konuştuk; takdir edersiniz ki hepsi çok ama çok dertli ve sizlerden de çok şikâyetçiler. Bu kanun teklifinde büyük umutları vardı ancak maalesef, görüyoruz ki neredeyse hiçbir beklentileri karşılanamayacak durumda. Sorunlar o kadar çok ki bu ülkede Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği var, yanlış duymadınız, Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın İlhan.
METİN İLHAN (Devamla) - Teşekkür ederim.
Herhâlde keyiften açılmadı bu dernek, bunu söylemek bile bana zül geliyor ama böyle bir derneğin varlığı hepimizin utancı olsa gerek. Hükûmet duyarsız kalabilir ama biz yine de Cumhuriyet Halk Partisi olarak emekli astsubaylar, emekli binbaşılar, atanamayan uzman çavuşlar ve sözleşmeli erler, gazi sayılmayan kahramanlar, muvazzaf personeller, şehit aileleri ve gazilerimizin sorunları için sonuna kadar mücadele edeceğiz diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)