GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:93
Tarih:11.06.2024

CHP GRUBU ADINA ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hayvancılığın sorununu çözmek için öncelikle işe yemden başlamak lazım. Yem sorunu çözülmeden hayvancılığın sorunları çözülmez çünkü hayvancılığın yüzde 70 giderini oluşturan yemdir. Özellikle ithal yemlerdeki fiyat artışı hayvancılığı önemli ölçüde riske sokmuştur.

Hayvancılıkla ilgili, Adalet ve Kalkınma Partisinin uyguladığı yanlış politikaların bedelinde vatandaş pahalı et alarak tüketmek durumunda kalıyor. Esasında diğer fiyat artışlarına göre etin pahalı olduğunu söylemek de çok gerçekçi olmaz çünkü hayvanın bir yıllık bakımıyla oluşan masraf ve giderlerinden sonra rafa yansıyan et fiyatları zeytine bakarsanız, diğer sebzeye bakarsanız yine de uygun bir fiyat gibi görülür.

Özellikle Türkiye'de ithalata dayalı bir politikayla sorunları çözme anlayışı bugünkü yaşadığımız sorunun temelini oluşturuyor. On altı ayda 1 milyon baş hayvan ithal edildi. Bunun yanı sıra, on altı ayda ithal edilen et ise 57.693 ton. 572 milyon 716 bin dolar, et için yurt dışına verdik. Türkiye'de hayvancılığı geliştirmek için doğru politikalar uygulansaydı bugün yaşanan sorunlar olmayacaktı. 1940 yılında bu ülkede 44 milyon hektar mera alanı varken bugün iktidara göre 14 milyon hektar, farklı kaynaklara göre 12 milyon hektar kalmış. Mera hayvancılığını bitirmişiz, hayvanı kapalı alanda on ik ay beslemek durumundayız. İşte, besicilere gidiyoruz, kurban için umutları vardı ama geçen yıla göre müşterisinin en az yüzde 30 daha az geldiğini söylüyor, hayvanını satamıyor, satamadığı süre için de oturup bir hesap yapıyor, Türkiye'de uygulanan faiz politikasını dikkate alarak diyor ki: "Bu hayvanları elimden çıkarsam faizden daha çok gelir sağlayacağım." Böylece, hayvancılığa karşı bakışı da olumsuzlaşıyor. Keza, küçük, aile tipi işletmelerde artık ahıllar boşaldı. 1 ila 10 hayvanı olan bu işi yapamıyor çünkü çiftçilik yapmayanın hayvancılığı sürdürebilmesi artık olası değil. Yem fiyatlarının dışında, ahır giderleri ile veterineri, aşısı, işçisi, çobanı derken hayvancılık sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Uygulanan yanlış politikalar tüketiciye doğal olarak olumsuz yansıyor.

Bunları aşmak mümkün, öngörülebilir bir politikayla, dişi inek kesime giderken onun kesimi engellenseydi bugün bu sorun olmayacaktı. Hayvancılıkta bugün bir hayvandan en az 3 ila 5 yavru alınır ama dişi ineğin kesime gitmesiyle orada sorun oluştu. Hayvan hastalıklarının önüne geçilemedi, buzağı ölümleriyle ilgili gerekli çalışmalar yeterli ölçüde yapılamadı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Gürer.

ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Bir de biraz evvel AKP Grup Başkan Vekilinin desteklerle ilgili açıklamasını bir örnekle size anlatayım. Bu ülkede destek nasıl oluyor? Cumhurbaşkanlığının programında 16 milyar lira mazota destek görülüyor, çiftçiler yıllık ortalama 3 milyar litre mazot tüketiyorlar, ÖTV ve KDV olarak çiftçiden alınan 45 milyar lira yani ÖTV ve KDV'den aldığınız vergiyle "Çiftçiye verdik." dediğiniz desteği zaten alıyorsunuz. Bugün verilen destekler bir yıl sonra ödendiğinde enflasyon karşısında anlam yitiriyor. Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri bölgelerine gittiği zaman buğday alım fiyatından memnun olan bir tek çiftçi bulamazlar. Öyle olunca burada gelip fiyatı savunmak yerine uygulanan ekonomik politika nedeniyle düşük alım uygulamasına geçildiğini söylemek daha samimi olur. Burada da çiftçinin canına okunuyor.

Bu fiyatlarla önümüzdeki yıl buğday üretimi de düşer diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)