GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü'ne, Tahir Elçi davasına, İsias Otel ve Metin Lokumcu duruşmalarına, ekonomik krizin giderek ağırlaştığına, emeklilerin açlık sınırının çok altında bir gelirle yaşamak zorunda kaldığına, yol masrafı nedeniyle işçilerin, asgari ücretlilerin bu bayram da ev hapsi durumunda kalacaklarına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:94
Tarih:12.06.2024

MURAT EMİR (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bugün 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü. Gerçekten de çocuk işçiliği hem dünyada hem ülkemizde utanç duyulması gereken ama giderek de yaygınlaşan, önlem almakta geç kaldığımız, bir türlü etkili önlemler alamadığımız bir durum. Özellikle, çocuklarımızı genç yaşta, erken yaşta çocukluklarını yaşamak yerine -işte, bugünlerde tatil dönemi başladı- tatile çıkmak yerine atölyelere, fabrikalara gönderiyoruz. Erken yaşta yoksul evlerinin direği olmak durumunda kalıyorlar ve iş gücüne katılıyorlar.

Baktığımızda, ülkemizde çocukların iş gücüne katılımının yüzde 22 düzeyinde olması hepimizin üzerinde durması gereken ciddi bir durumdur ve bu konunun mutlaka irdelenmesi gerekir. Son on yılda 695 çocuğumuzu iş cinayetinde kaybettik, sadece son beş ayda 25 çocuğumuz yaşamını yitirdi; bunda çocuk işçiliği olduğu kadar denetlenmemenin, alınması gereken önlemlerin alınmamasının da çok büyük bir etkeni var. Hepimiz topyekûn bir biçimde çocuklarımızı iş gücü olmaktan çıkarıp çocuklarımızın sağlıklı beslenecekleri, kaliteli, nitelikli, çağdaş, bilimsel eğitim alacakları ve fırsat eşitliğini yaşama geçireceğimiz bir süreci başlatmak zorundayız; herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Çocuk işçiliği utanç vericidir, utanç kaynağıdır ve bu utancı daha fazla taşımamak gerekir. (CHP sıralarından alkışlar)

Millî Eğitim Bakanlığı "MESEM projesi" adı altında, "mesleki eğitim merkezleri" adı altında çocuk işçiliğini önlemek yerine çocuk işçiliğine kılıf bulmaya çalışmaktadır. Elbette, çocukların yaşama, mesleki eğitime hazırlanmaları önemlidir ama bunun anlamı çocukları çocukluk yaşında çalıştırmak asla olmamalıdır.

Değerli arkadaşlar, bugün Diyarbakır'da önemli bir dava görülüyor. Biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak geniş bir milletvekili grubuyla davayı yakından takip ediyoruz; hepimizin bildiği Tahir Elçi davası. Tahir Elçi, yaşamını hak mücadelesine, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne adamış bir Baro Başkanıydı; canlı yayında, herkesin gözü önünde katledildi. Katlinden sonra deliller toplanmadı, olay yeri keşfi yapılmadı, mahkeme süreci uzatıldı, sanıklar etkili bir şekilde getirilmedi, tanıklar getirilip dinlenmedi ve şimdi mahkeme deliller yetersiz diye bu ilgililer hakkında beraat vermek üzere. Umuyoruz ki savcılığın istediği gibi "deliller toplanmadı" diye takipsizlik kararı verilmesi yerine etkili bir şekilde safahat yürütülür ve bu utanç artık bitirilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun lütfen.

MURAT EMİR (Ankara) - Tahir Elçi için adalet bekliyoruz ve Tahir Elçi için verilecek vicdanları kanatmayacak bir kararın da Türkiye'nin önüne ışık tutacağına inanıyoruz. Önce delilleri toplamayıp, sonra delilleri karartıp en sonunda da "Deliller yok, takipsizlik verelim." demeyi asla hukuki ve de vicdani bulmuyoruz.

Bugün, yine, Adıyaman'da da milletvekili arkadaşlarımız var, İsias Otel duruşması orada görülecek, görülüyor. İsias Otel depremden sonra yıkılan binalar ve görülen davalar bakımından sembol bir davadır ve orada...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayalım lütfen.

MURAT EMİR (Ankara) - ...72 vatandaşımız yaşamını yitirdi, bunlardan 39'u Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden bize misafir olarak gelmiş sporcu kardeşlerimizdi ama İsias Otel apartmandan dönüştürülmüş ve gerçekten yıkılacağı daha önce defalarca söylenmiş, kayıtlara geçmiş bir bina. Dolayısıyla, burada verilecek karar çok önemli, sembol bir dava ve depremden sonrasındaki bu ihmallerle, bu ölümlerle ve bunları nasıl hukuken sonuçlandıracağımızla yakından ilişkili bir dava.

Yine, Metin Lokumcu duruşmasına da bir değinmek isterim. Burada yine savcılık ve mahkeme görevini yapmadı, on üç yıl süren bir duruşma sonunda, ölüm ile gaz sıkılması arasında bir ilişki, bir illiyet bağı bulunmadığı söylenerek yine vicdanlar kanatıldı, doğru bir iş yapılmadı.

Sayın Başkan, ekonomik kriz giderek artıyor, ağırlaşıyor, özellikle emeklilerimizin durumu son derece kötü.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.

MURAT EMİR (Ankara) - Toparlayacağım Başkanım.

Özellikle emeklilerimiz açlık sınırının çok altında 10 bin lira bir gelirle yaşamak zorunda kalıyorlar. Emekliler torunlarına nasıl harçlık vereceklerini, evlerine bayramda şeker, çikolata alıp alamayacaklarını kara kara düşünüyorlar. Bu bayram emeklilerimiz için zehir olmuş durumda. Asgari ücretlilerimizin durumu farklı değil; 17 bin lira asgari ücret "Bir yıl boyunca zam yapmayacağız." diyorsunuz, açıkladığınız enflasyon bile yüzde 75; açlık sınırının altında bir asgari ücret ve sonuç olarak asgari ücretli perişan. Küçük bir hesap yaptık, son bir yılda İstanbul'dan Anadolu şehirlerine gitmenin ortalama maliyeti yüzde 112 artmış ve bu koşullar içerisinde bir kişinin gidiş geliş maliyeti 2.646 lira olmuş. Anne baba, iki çocuğuyla memleketine gidecek olsa 10.584 lira bilet parası vermek zorunda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bitirelim lütfen.

MURAT EMİR (Ankara) - 17 bin lira alan bir işçi sadece yol masrafına 10.584 lira verebilir mi? Elbette veremez. İşçilerimiz, asgari ücretliler bu bayram da ev hapsi durumunda kalacaklar ve bu nedenle de bu bayramı şimdiden kutlayamıyoruz. Bu bayramın geniş kesimler için, emekliler için, asgari ücretliler için gerçekten bayram olması için asgari ücretin en azından 25 bin lira, en düşük emekli maaşının en azından asgari ücret seviyesine çekilmesi, emeklilere Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim ve Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun ısrarlı söylemleri sonucunda verilen bayram ikramiyesinin hiç olmazsa asgari ücret seviyesine çekilmesini ve emeklilerimizin de işçilerimizin de birazcık bayramı yaşamasını öneriyoruz.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)