GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İNSAN HAKLARI VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BAĞLAMINDA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:90
Tarih:10.04.2013

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Bakanım, katılmadığınız önerge, Türkiye'nin muhtemel gelecekte karşılaşması hâlinde sıkıntıya gireceğimiz bir hususa tedbir için hazırlandı. Burada, önergemizde diyoruz ki? Maddeyle beraber okuyayım: "1602 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent ile maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir..." Bu fıkrada "Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin?" Bu eki protokollerin bazılarında bizim onayımız yok. Şimdi, bunu eğer siz buraya dercetmezseniz, o onayımızın olmadığı protokollerdeki hususları da kabul etmiş olacaksınız. Hâlbuki, bu cümleyi oraya eklerseniz, bu ihtimal, bu muhtemele tedbir geliştirmiş olursunuz. Önergemiz bu kadar masum ama demin söylediğim gibi "Katılıyor musun, katılmıyor musun?" Ya, doğru değil bu usul. Eğer ortak akıl üretiyorsak, bu kanun hepimizin kanunu olacaksa? Biz de Türkiye'nin faydasına ve muhtemel gelecekte tedbirlerin alınması için çalışıyoruz. Lütfen, bunu bir daha değerlendirmenizi istiyorum.

Değerli arkadaşlar, biraz önce burada konuşan Sayın Levent Tüzel      -değerli milletvekilleri,  bakın,  şu anda televizyon yok, halka konuşmuyoruz, size konuşuyorum- dedi ki: "Dün, Milliyetçi Hareket Partisi -CHP'yi de katarak- bu kanunla çelişen, bugünkü müzakereyle çelişen bir tavır içerisine girdiler."

Değerli arkadaşlar, buradan size söylüyorum. "Çözüm süreci" dediğiniz hadisenin içeriğini bize açıklayın diyoruz. Sayın Bakanım, sayın bakanlar; bu çözüm sürecinin içeriği ne, kapsamı ne, amacı ne, bunu bize açıklayın.

Bakın, size bugün, burada bir metin okuyacağım. Çözüm süreciyle PKK'nın çözülmesi mi kastediliyor? BDP milletvekilleri, kendinizi kandırmayın.

SIRRI SAKIK (Muş) - Kürt sorununun çözümü?

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - AKP milletvekilleri, kendinizi kandırmayın, bu soruya cevap istiyorum. PKK'nın çözülmesini mi amaçlıyorsunuz çözüm süreciyle, yoksa bakın, başka bir şey mi açıklıyorsunuz, Kürt sorununun demokratik siyasal çözümünü mü amaçlıyorsunuz?

Değerli arkadaşlar, kafanızı kuma sokmayın. Milletin gözünün önünde bir tiyatro oynuyorsunuz yani muvazaalı bir tiyatro oynuyorsunuz. Bu çözüm süreciyle PKK'nın çözülmesini mi amaçlıyorsunuz, yoksa "Kürt sorunu" diye tanımladığınız o sözde sorunun demokratik siyaset üreterek çözümünü mü amaçlıyorsunuz? Bunu netleştirmezseniz?

SIRRI SAKIK (Muş) - İkinci şık.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Sayın Sakık, ikinci şık değil.

Bakın, size Hükûmetin görüşünü açıklıyorum, okuyorum, PKK'nın çözülmesinin amaçlandığını Hükûmetin beyanıyla okuyorum size: "Seçimle iktidara gelmiş hiçbir iktidar halka rağmen  bir adım atamaz, anayasal ve yasal düzene rağmen oldubittiler yapamaz. Başbakan padişah mı, halkın kabul etmeyeceği bir şeyi nasıl verecek, hukukun cevaz vermediği bir adımı nasıl atacak? Ayrıca, Hükûmetin görevi PKK'nın ütopyasını gerçekleştirmek, örgütün amacına hizmet etmek değildir. Çözümden murat edilen, BDP'nin siyasi projesini hayata geçirmek hiç değildir. PKK, sadece o günkü demokrasi açığı sebebiyle dağa çıkmamış, demokrasiyle ulaşılamayacak hedeflere sahip olduğu için bu yöntemi seçmiştir. Yalnızca devletin değil, toplumun da kabul etmeyeceği aykırı ve uçuk projeleri silah dayatmasıyla gerçekleştirmeye soyunmuşlardır. PKK'nın örgütsel amaçlarının gerçekleşmesi bu yöntemin yani terörün netice alması anlamına gelir ki bu, asla kabul edilemez bir durumdur. Çözüm süreci silahla alınmak istenenlerin farklı bir yol ve yöntemle yerine getirilmesi süreci değildir." Bu, işte, AKP'nin beyanı. Eğer böyle değilse beyanınız, bunu millete anlatın. Yani "Kan dursun, silah bırakılsın." sözünün arkasında sözde Kürt sorununun demokratik siyaset üretilerek çözülmesini mi amaçlıyorsunuz?

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Ne sözde sorunu Başkan, 50 bin kişi ölmüş.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) -  ?yoksa halka söylediğiniz gibi, kanın durması için PKK'nın çözülmesini mi amaçlıyorsunuz?

Buraya, bu kürsüye gelip Milliyetçi Hareket Partisinin tavrını sorgulamaya hiç kimsenin hakkı yok. Biz, bu noktada, hem BDP'nin hem PKK'nın hem de AKP'nin netleşmesini istiyoruz. Milletimizin önünde, millete saygılı olmak mecburiyetindeyiz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)