GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Geçen Kurban Bayramı'na, bayram süresince AJet'te yaşanan rötarlara, AJet ve Türk Hava Yolları Genel Müdürlerinin maaşlarına, Tüketici Güven Endeksi'ndeki düşüşe, temsil giderlerindeki 7 kat artışa, Diyarbakır'ın Çınar ilçesi ile Mardin'in Mazıdağı ilçesinde çıkan yangına, intihar eden Türkiye Büyük Millet Meclisi Koruma Daire Başkanlığında görevli Polis Memuru Şükrü Alantor'a ve polis intiharlarına, Yalçın Karatepe'nin Mehmet Şimşek'i ziyaretine yönelik yerli yersiz eleştirilerin olduğuna, iktidarın tasarruf tedbirleriyle amaçladığı miktarın 20 katını sermayeye aktardığına ve 30 Haziranda Gebze'de düzenleyecekleri mitinge ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:95
Tarih:25.06.2024

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Çok teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle geçtiğimiz Kurban Bayramı'nın tüm ulusumuza hayırlı olmasını dilerim. Hep beraber sağlıkla, esenlikle nice bayramlara kavuşmamızı niyaz ederim.

Bayram süresince insanların tabii, seyahat alışkanlıkları ve sıklığı önemli ölçüde artıyor. Burada Türk Hava Yollarının bir yan kuruluşu şeklinde tesis edilen AJet, inanılmaz rötarlara sahne oldu. Yedi saat, sekiz saat, on saate varan rötarlar oldu. Ben şimdi soruyorum: Dünyada on saat rötar yapan başka bir hava yolu şirketi var mıdır? Bunun "operasyonel nedenlerle" diyerek açıklanabilmesi mümkün müdür? İnsanların gidemedikleri, ulaşamadıkları ailelerine, geç kaldıkları törenlere olan maliyetini -hem maddi hem manevi- kim ödeyecektir?

Tabii, şunu söyleyelim: AJet'e bir Genel Müdür atanmış. Bu Genel Müdür aynı zamanda Opet Havacılık Yakıtları Anonim Şirketi Yönetim Kurulu üyesi. Ben merak ediyorum: Şimdi, AJet'in Genel Müdürü genel müdürlük maaşı olarak ne kadar para alıyor, yönetim kurulu üyesi olarak ne kadar para alıyor? Ha, bunu ortaya çıkaracağız. Neyi ortaya çıkardığımız gibi? Tıpkı Türk Hava Yolları Genel Müdürünün ayda 1 milyon 400 bin TL maaş aldığını ortaya çıkarttığımız gibi. Diyorsunuz ya "Ya, Air France'ye bak kardeşim, onlarda da böyle yüksek maaşlar var." Bu Türk Hava Yollarının Genel Müdürü Pendik İmam-Hatip Lisesi mezunu. Yani biliyorsunuz, liyakat ve kariyer açısından Harvard işe yaramaz, Cambridge işe yaramaz ama Pendik ya da Kartal İmam-Hatip Lisesi mezunu olursanız Türk Hava Yolları Genel Müdürü olursunuz, ayda da 1 milyon 400 bin lira para alırsınız. (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, o Genel Müdür dünyanın herhangi bir yerinde hava yolu şirketlerinde genel müdürlük yapabilirse, mesela, gitsin Almanya'da, Fransa'da CEO'luk ya da genel müdürlük yapabilirse bu maaşı hak ettiğini ben de düşünürüm ama Türk Hava Yollarının hâli ortada, AJet'in hâli ortada. Bunu niye söylüyorum? Bakın, Türkiye çok büyük bir iktisadi kriz yaşıyor; insanlar geçinemiyorlar artık. Biz, bunu bir buçuk ay evvel dile getirdik. Ya, çıkın biriniz, AKP grubundan biriniz söyleyin ki "Bu 1 milyon 400 bin lira maaş doğru değildir." deyin veya deyin ki "1 milyon 400 bin lira alıyor, az alıyor, daha fazla almalı." deyin. Bu sessizlik nedir arkadaşlar? Kuzuların sessizliği mi bu? Yani bunun artık bir şekilde toplumda bir yanıt bulması gerekir.

Bakın, Tüketici Güven Endeksi... Size bu memleket, bu millet inanıyor mu? Tüketici Güven Endeksi haziran ayında mayıs ayına kıyasla da yüzde 2,7 düşerek yılın en düşük seviyesine geldi, 78,3'e düştü. Kimse ekonominin daha iyiye gideceğine inanmıyor, kimse hane gelirinin düzeleceğine inanmıyor. Peki, siz ne yapıyorsunuz? 13 Mayısta bir tasarruf tedbiri açıkladınız, 13 Mayısta. Nisan ayında 61,2 milyon TL temsil ve ağırlama gideri vardı kamunun, mayıs ayında tasarruf tedbirleri altında bu, 418 milyon TL'ye çıktı yani 7 kat arttı. Arkadaşlar, bu şan, bu şatafat, bu şöhret budalalığı artık nereye kadar devam edecek? Vatandaş açken, vatandaş mutfağında tencere kaynatamazken temsil giderlerinin 7 kat artmasından utanmıyor musunuz? Buna ilişkin bir şey söylemeyecek misiniz? Çıkın söyleyin, deyin ki "Bu veri doğru değildir." veya "7 kat artmış, az arttı, 70 kat artmalı." deyin, bir şey deyin. Bu kuzuların sessizliğiyle bir yere varamayız.

Gelelim Diyarbakır Çınar, Mardin Mazıdağı meselesine: Bir yangın çıkıyor, 21'inci yüzyılda 15 insanımız bu yangında diri diri can veriyor. Arkadaşlarımız söylediler, sebebi ne? Çünkü sizin gece görüşlü yangın söndürme uçağınız yok, yangınlara zamanında müdahale edebilecek bir çerçeveniz yok ve biz burada diyoruz ki... Bütün siyasal partiler bugün grup önerisini bu yangına yönelik olarak verdiler. Ya, Adalet ve Kalkınma Partisi, bir kere de deyin ki "Türkiye Büyük Millet Meclisinde tüm grupların ortak bir konsensüsü var, bu orman yangınlarını hep beraber araştıralım."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ne oldu, talimat gelmedi mi? Buna bile "evet" diyemiyorsunuz. Yani bu durum gerçekten sizin adınıza benim üzülmeme neden oluyor.

İlave bir şey söyleyeceğim: Türkiye Büyük Millet Meclisi Koruma Daire Başkanlığında bir polis memuru arkadaşımız Şükrü Alantor dün intihar etti. Bu nasıl bir intihar biliyor musunuz arkadaşlar? Son beş yılda 450 polis memuru, son yirmi yılda 1.000 polis memuru intihar etti çünkü bu çocukları insanlık dışı koşullarda çalıştırıyorsunuz. Dedik ki: "Gelin, bununla ilgili bir araştırma önergesi verelim. Bizi beğenmiyorsanız siz verin, biz buna onay verelim, biz buna olumlu bakalım." O sırada oturan AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin "Olur, beraber yapalım." dedi; onu bile yapamıyorsunuz, polis intiharlarını bile birlikte araştıramıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Şimdi, devamında şunu söyleyeyim: Bizim Yalçın Karatepe arkadaşımız Mehmet Şimşek'i ziyaret etti, buna yönelik yerli yersiz eleştirileri görüyoruz. Eğer bugün AKP'nin asgari ücrete bir ara zam yapmayacağını öğreniyorsak bunu Yalçın Karatepe'nin ısrarlı takibi ve kamuoyuyla paylaşmasıyla öğreniyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Eğer 10 bin TL'lik taban aylığı artırmayı düşünmediklerini, çoğu insanın 10 bin TL'yle sürünmeye devam edeceğini öğreniyorsak bunu Yalçın Karatepe'nin ısrarlı takibi, aydın namusuyla yaptığı açıklamalardan öğreniyoruz.

Peki, bir şey daha söyleyeyim: Ya, arpaya yüzde 3 zam verdiniz, buğdaya yüzde 12 zam verdiniz. Şimdi, bir de yeme yüzde 10 KDV, gübreye yüzde 20 KDV artışı getirmeye çalışıyorsunuz. Arkadaşlar, bir kere daha söyleyeyim: Valla, sözüm sizi yaralıyorsa yaralasın; ya, bundan utanmaz mı bir insan ya? "Yaşayan çiftçi varsa onların da kafasına sıkayım." demenin bir mantığı var mı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayalım.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Arkadaşlar, motokuryenin elde ettiğinden, garsonun aldığı bahşişten vergi toplamaya çalışıyorsunuz. Ben size söyleyeyim; bütün tasarruf tedbirlerinizden yalnızca 100 milyar lira toplamayı amaçlıyorsunuz oysa siz yalnızca kur korumalı mevduata 1,2 trilyon TL ödediniz ve Plan Bütçede getirdiğiniz vergi aflarıyla 660 milyar lirayı bir çırpıda sildiniz. Yani yapabilirseniz... Ki yapamadığınız belli, tasarruf tedbirinin 20 katını sermayeye aktardınız. Sebebi ne biliyor musunuz? Çünkü dayandığınız sınıf sermaye sınıfı. Çiftçi umurunuzda değil, köylü umurunuzda değil, emekli, asgari ücret alan adam umurunuzda değil ama şunu söyleyeyim: Biz bütün bu tabloyu biliyoruz, 30 Haziranda Gebze mitinginde öyle bir haykıracağız ki bu ses Meclisten duyulacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Daha yakından duymak isteyenler -ben olsam yaparım- Gebze'de mitinge gelin, o mitingdeki tansiyonu görün. O Gebze'deki mitinge gelenlerin yalnızca CHP'liler olmadığını, CHP'ye oy vermeyen emeklinin de işçinin de orada olduğunu görün. Çünkü biz vatandaşımızı yalnızca vatandaş olduğu için savunuyoruz, yandaş bir savunma içerisinde hiçbir zaman olmadık.

Ben, bu düşüncelerle, Türkiye'nin aydınlık geleceğine olan inancımla tüm kamuoyunu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)