GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:95
Tarih:25.06.2024

MHP GRUBU ADINA İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 126 sıra sayılı Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Gazi Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmamın başında, 20 Haziran günü Diyarbakır'ın Çınar ilçesi ile Mardin'in Mazıdağı ilçesi arasında çıkan yangın sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı olanlara acil şifa, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Ayrıca, partimizin eski Genel Sekreterlerinden, Ankara Milletvekilliği ve Devlet Bakanlığı yapan Mustafa Kemal Erkovan'ın vefatından duyduğum üzüntüyü belirtiyor, merhuma Allah'tan rahmet, muhterem ailesine ve camiamıza başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle, fiilen hayatımıza girmiş bulunan kripto varlıklara yönelik olarak ilk defa çerçeve bir yasal düzenleme yapılmış olacaktır. Günümüzde teknolojik gelişmelere de bağlı, ekonomik faaliyetlerin biçimini kökten değiştiren önemli bir dijitalleşme etkisi söz konusudur ve bu etki alanı giderek yaygınlaşmaktadır. Yönlendirilen dijital araçlar, üretim süreçlerinde ve hizmet sunumlarında artan bir rol oynamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak yenilikçi ve çığır açan teknolojilerle birlikte iş yapış şekillerinde ortaya çıkan kazanımlar nedeniyle öne çıkan dijital ekonominin yaygın ve etkin olduğu alanlardaki güvenlik endişelerini bertaraf ederek ülkemize önemli fırsatlar sunacağını değerlendiriyor, bu amaçla dijitalleşmeye uygun araç, yöntem ve mevzuatın günün şartlarına göre düzenlenmesini gerekli görüyoruz.

Ekonomik güvenlik bir yandan dünya ekonomisiyle entegrasyonu gerektirirken diğer yandan bu entegrasyonun kırılganlığa yol açmayacağı ölçüde ekonomik bağımsızlaşmayı ve kendi kendine yeterli olmayı gerekli kılmaktadır. Bu süreçte ayrıca ekonomik güvenlik sınırlarının arka kapılarını görebiliyor ve yönetebiliyor olmak da önem taşımaktadır.

Finansal sistemi etkileyen teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme etkisi merkezî sistemler üzerinden yürütülen faaliyetlerin işleyişinde değişikliklere yol açarken finansal araçlar üzerinde de kendisini hissettirmektedir. Gerçekleştirilen işlemlerin kayıtlarının merkezî olmak yerine dağıtık şekilde tüm taraflarca tutulması, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak oluşturulan kripto varlıkları da yeni bir varlık grubu olarak ortaya çıkarmıştır. Kripto varlıklar kullanmakta oldukları blok zincir ve şifreleme teknolojilerinin getirdiği imkânlarla transfer edilmesi ve benzer işlemlerde merkezî bir otoriteye ihtiyaç duyulmaması gibi özellikleri bakımından mevcut finansal sistemdeki varlıklardan belirgin şekilde farklılaşmaktadır. Ortaya çıktıklarından bu yana birçok ülkede kripto varlıklara yönelik açık düzenlemeler bulunmamakta, uluslararası kurumların yeknesak bir uygulama seti oluşturma çalışmaları ise devam etmektedir. Bununla birlikte, bu süreç içerisinde kripto varlıkların kullanımı küresel düzeyde yaygınlaşmış ve son yıllarda vatandaşlarımızca da alım satıma konu edilmeye başlanmış, gelişmeler ilgili kurumlarca yakından takip edilmiştir.

Bu doğrultuda, hatırlanacağı gibi, 10 Ocak 2018 tarihli Finansal İstikrar Komitesi toplantısı sonucunda kripto varlıkların ülkemizde yasal bir dayanağı bulunmadığına, bu kapsamda gerçekleştirilen işlemlerin herhangi bir resmî otoritenin güvencesi altında olmadığına, dijital cüzdanların çalınabileceğine veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz kullanılabileceğine dikkat çekilerek vatandaşlarımız uyarılmıştır. Süreç içinde diğer ülkelerin de düzenleme yapmaya başladığı bir ortam, yenilikçi ekosistemin gelişimini engellemeden bilinçsiz ve kontrolsüz girişimlerin önüne geçebilecek bir düzen tesisini mümkün hâle getirmiştir. Kripto varlıkların uluslararası standartlara bağlı ve iş birlikçi bir yapıya kavuşturulmasıyla sunduğu imkânlardan istifade edilmesi için konunun doğasına uygun bir düzenleme setine ihtiyaç bulunduğu açıktır.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak ülkemizde de özellikle küçük yatırımcıların mağduriyetine yol açılmamasını, alternatif tasarruf alanları oluşturulmasını ve ülke ekonomisine kazandırılmasını; ayrıca, kara paranın aklanması ve terörün finansmanının önlenmesi bakımından kripto varlıklara ilişkin hukuki bir çerçeve oluşturulmasını gerekli ve önemli buluyoruz.

Kanun teklifinin temelde kripto varlıkların platformlar nezdindeki alım satım faaliyetlerini düzenlemeyi, piyasanın regülasyonunu ve yatırımcı riskini azaltmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Kripto varlıkların dijital çağın bir finansal enstrümanı olduğunun kabulüyle birlikte muhtemel risklerin belirginleştirilmesi suretiyle mağduriyetlerin önüne geçilmesi öngörülmektedir.

Esasen üzerinde mutabık kalınmış tek bir tanımı olmayan kripto varlıklar, kripto paralar da dâhil olmak üzere birden fazla varlığı içinde barındıran çok geniş bir ürün kümesini kapsamakta ve farklı türleri bulunmaktadır. Her ülke coğrafi ve stratejik şartlarına göre bazı temel noktaların üzerine kurulmuş tanımlar geliştirmiştir. Bununla birlikte kripto varlıkların herhangi bir otoriteye bağlı olmaması, dijital varlıklar şeklinde ifade edilmesi, geleneksel herhangi bir varlığın tanımına uymaması, dijital ağlar sayesinde sürekli geliştirilebilir ve merkeziyetsiz oluşumlar sunması kripto varlık tanımları üzerinden elde edilen genel özelliklerdir. Menkul kıymetlere özgü haklar içeren menkul kıymet kripto varlıkları, elektronik ödeme amaçlı tasarlanan elektronik para kripto varlıkları, dağıtık defter teknolojisini veya benzer bir teknolojik altyapıyı geliştiren kripto varlıklar, bir hizmet ya da ürüne erişim hakkı sağlayan fayda kripto varlıkları ve telif hakkına benzer bir sahiplik kanıtı oluşturan kripto varlıklar şeklinde bir gruplandırma yapılması mümkün bulunmaktadır. Bu gruplandırmadan başka, kripto varlığın değerinin arkasında bir varlığın bulunup bulunmadığına göre "stabil" ve "stabil olmayan" şeklinde bir sınıflandırma da yapılabilmektedir. Buna göre değerini rezerv varlık olarak kullandığı para, emtia, kripto varlıklar ve benzer varlıklarla bunların kombinasyonlarının kıymetine istinaden bir değere sabitleme amacını haiz olanlar stabil kripto varlıklar, bu gruba dâhil olmayanlar ise stabil olmayan kripto varlıklar şeklinde tanımlanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde kripto varlık platformlarında hesap açıp alım satım işlemlerini deneyimleyen kişi sayısının 10 milyon civarında olduğu ifade edilmektedir. Bu durum her şeyden önce finansal okuryazarlığa ilişkin farkındalığın artırılmasının önemini ortaya koymaktadır. Kripto varlıkların yaygınlaşmasındaki önemli sebepler arasında anonimlik, gizlilik ve merkeziyetsizlik yer almakta, bu özellikler aynı zamanda kripto varlıkların alım satımının ve saklanmasının düzenlenmesini de zorlaştırmaktadır. Zira güvenilir ve sağlıklı bir işleyiş mekanizmasının oluşturulabilmesi için kripto varlıkların alım satımının yapıldığı ve saklandığı hizmet sağlayıcılarının mümkün olduğunca şeffaf hâle getirilmesi gerekmektedir.

Kuşkusuz, kripto varlıkların fiyatlarında gözlenen yüksek oynaklığa bağlı ortaya çıkan ciddi riskler bulunmaktadır. Kanun teklifiyle kripto varlıklar, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak elektronik olarak oluşturulup saklanabilen, dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan ve değer veya hak ifade edebilen "gayrimaddi varlıklar" biçiminde tanımlanmıştır. Bu tanımda dikkat çeken husus "gayrimaddi varlık" deyiminin kullanılmasıdır. Teklifle özellikle hizmet sağlayıcıların kuruluş, faaliyet, yükümlülük, ilişki biçimleri ve diğer iş işlemlerine ilişkin sorumlulukları açıkça belirlenmiş, kavramsal çerçeve ortaya konulmuştur.

Düzenlemenin en önemli etkilerinden birinin de kara paranın aklanması ve terörün finansmanının önlenmesine yönelik katkısının olacağını değerlendiriyoruz. Yapılacak ikincil düzenlemelerle bu konuda boşluk bırakmayacak bir yapılanmaya gidilmesini gerekli görüyoruz.

Diğer yandan kanun teklifinde öne çıkan bazı düzenlemeler de şu şekilde özetlenebilecektir: 2'nci maddeyle kripto varlıkların Merkezî Kayıt Kuruluşuna entegrasyonu için Sermaye Piyasası Kuruluna yetki verilmekte, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi ve faaliyete başlayabilmesi için Kurulun belirleyeceği ilke ve esaslara uyulması zorunlu kılınmaktadır.

3'üncü maddeyle hizmet sağlayıcılar sistemin güvenli bir şekilde yönetilebilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak ve önlemleri almaktan, iç kontrol birim ve sistemlerini oluşturmaktan ayrıca ortaklarının belirli şartları taşımasından yükümlü tutulmuştur.

4'üncü maddede ise kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerine ve kripto varlıkların transfer ve saklanmasına ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Özellikle kripto varlık hizmet sağlayıcılarının müşterilere karşı sorumluluğunu ortadan kaldıran veya sınırlandıran her türlü sözleşme şartının geçersiz olduğu düzenlenmiş, müşterilerin itiraz ve şikâyetlerinin çözüleceği dâhilî mekanizmalar oluşturulması zorunlu kılınmıştır. Ayrıca 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ve alt düzenlemeleri çerçevesinde kripto varlık hizmet sağlayıcılarının yükümlülükleri doğrultusunda kimlik tespitine ilişkin sorumluluklar vurgulanmıştır.

Dikkat çeken bir başka düzenleme de kripto varlığın platformlarda işlem görmesinin bunların kamuca tekeffülü anlamına gelmediğinin vurgulanması ve kripto varlık satın alan kişilerin aldıkları risklerden sorumlu olacaklarıdır. Ayrıca, sermaye piyasası aracı tanımı dışında tutulduğundan kripto varlıkların yatırımcı tazmin merkezi tarafından yürütülen tazmin hükümleri kapsamı dışında olduğuna da yer verilmiştir.

Teklifin 5, 6 ve 7'nci maddelerinde hizmet sağlayıcıların bankacılık işlemlerine, ilgili meslek kuruluşlarına üye olmalarına ve internet aracılığıyla yürüttükleri işlemlere yer verilmiştir.

8'inci maddede ise kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerinde uygulanacak tedbirler düzenlenmiştir. Özellikle yurt dışında yerleşik platformlar tarafından Türkiye'de yerleşik kişilere yönelik faaliyette bulunulması izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı sayılarak yaptırım öngörülmüştür.

9, 10 ve 11'inci maddelerle kripto varlık hizmet sağlayıcılarının denetimi ve uygulanacak yaptırımlar, piyasa bozucu eylemler, bilgi suistimali ve dolandırıcılık işlemlerine karşı uygulanacak tedbirlere yer verilmiştir.

Teklifin 12'nci maddesiyle izin almaksızın kripto varlık hizmet sağlayıcısı olarak faaliyet yürüttüğü tespit edilen gerçek kişiler ve tüzel kişilerin yetkililerine uygulanacak cezai yaptırımlar düzenlenmiştir.

13'üncü maddede kripto varlık hizmet sağlayıcılarında zimmet durumu tanımlanmış, yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensuplarının zimmet suçunu işlemesi hâlinde karşılaşacakları cezai müeyyideler ile zararı tazmin etme yükümlülüğü belirlenmiştir.

14'üncü madde, zimmet sayılan karar ve işlemleri gerçekleştirdiği tespit edilenlerin müşterilere verdikleri zararla sınırlı olmak üzere şahsi sorumluluklarını düzenlemektedir.

Teklifin 15 ve 16'ncı maddelerinde özel soruşturma usulü, 17'nci maddesinde kripto varlık hizmet sağlayıcılarına ilişkin geçiş hükümlerine yer verilmiştir. Buna göre, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra belirtilen sürelerde aranan şartları sağlayamayan hizmet sağlayıcıları faaliyet yürütmeye devam edemeyeceklerdir. Tüm bu düzenlemeler bir arada değerlendirildiğinde teklifle bazı regülasyonlarla piyasanın içerdiği risklerin kripto varlıklara yatırım yapan vatandaşlar açısından kontrol altına alınması temin edilecek, oluşturulan standartlar ve normlarla hukuki uyuşmazlıkların giderilmesine katkı sağlanacaktır.

Kanun teklifiyle kripto varlıkları doğrudan teşvik edici uygulamalardan ziyade karşılıklı risklerin belirginleştirilerek toplumsal farkındalık oluşturulmasının amaçlandığı görülmektedir. Böylece tasarruf sahiplerinin korunması, tasarrufların millî ekonomiye kazandırılması, sosyal ve ekonomik faydaya dönüştürülmesi mümkün hâle gelecektir.

Değerli milletvekilleri, günümüzde dijitalleşme, verileri dijitale aktarmanın ötesinde, ekonomi ve güvenliği birlikte dikkate alan "dijital vatan" ve "siber vatan" kavramlarıyla beraber değerlendirmeyi gerektirmektedir. Bu çerçevede, ekonomik güvenliğin sağlanmasını ve buna ilişkin yöntem, kural ve kurumlara etkinlik kazandırılmasını millî güvenliğimizin ana unsurlarından biri olarak değerlendiriyoruz. Riskleri bertaraf edilmek suretiyle farklı nitelikteki finansal araçların kullanıma sunularak sermaye piyasalarının geliştirilmesinin ve finansal teknoloji ekosisteminin güçlendirilmesinin mümkün olacağını düşünüyoruz. Finansal sistemin işlevlerini yerine getirebilmesi için uluslararası standartlarla birlikte millî politikaları ve ülke şartlarını dikkate alarak hukuki düzenlemeler yapılmasını, Türkiye'nin finansal sektör ihracını artıracak yapılar oluşturulmasını gerekli görüyoruz. İlerleyen süreçte, kanun teklifinde öngörülen yahut öngörülemeyen hususlara ilişkin olarak gerek uluslararası düzenlemelere gerekse yeni gelişmelere ve ülkemizdeki uygulamasından kaynaklı ihtiyaçlara bağlı ilave düzenlemeler de kuşkusuz söz konusu olabilecektir. Bununla birlikte, kanun teklifinin kabulü hâlinde, bugün için hukuki çerçevenin oluşturularak bir boşluğun doldurulacağını, kripto varlık piyasasında güven oluşturulacağını ve öngörülen regülasyonlarla olası mağduriyetlerin önüne geçileceğini değerlendiriyoruz.

Milliyetçi Hareket Partisi, toplumsal sorunlara odaklanmayı, milletimizin talep ve beklentilerini karşılamaya dönük politikalar üretmeyi öncelikli siyaset konusu olarak görmektedir. Üreten, istihdam yaratan, üretilen değerden herkesin adil pay almasını sağlayan bir sosyal refah düzeninin tesisini öngörmektedir. Bu doğrultuda, esnaf, sanayici, çiftçi, çalışan, emekli, muhtaç; toplumun her kesimine huzur, güven ve refah içinde bir yaşam temin etmeyi hedefliyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi, millî varlığa, millî kimliğe ve tarihî misyonuna sahip çıkmanın adı, kardeşlik ve barışa açılan siyaset penceresi, devletimizin kuruluş ilkelerinin teminatıdır; hak ve adalet, güçlü bir demokrasi, huzur içinde bir hayat, ahlaklı bir kalkınma için Türk milletinin ümididir. İnanıyoruz ki bugün bölgesel güç, küresel önemli bir aktör olan Türkiye, Cumhur İttifakı birlikteliğinde kurumsallaşmış ekonomisi, beşerî sermayesi ve üretim kapasitesiyle Türk ve Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek, gelen Türk asrı, geleceğin gücü Türkiye olacaktır.

Bu düşüncelerle, kanun teklifinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)