GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:96
Tarih:26.06.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Değerli milletvekilleri, cezaevinde ekranları başında bizleri izleyen tüm siyasi tutsakları selamlıyorum.

Sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim: Öncelikle, Meclisin emekçinin sömürülmesine, emekliye yaşam hakkı tanınmamasına, asgari ücretlinin kuru ekmeğe muhtaç hâle getirilmesine karşı çıkması; yurttaşa karşı, halka karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir.

İktidarın, AKP-MHP ortaklığının toplumu uçuruma sürükleyen bilinçli ekonomi politik tercihlerine, politikalarına ve kararlarına bağlı olarak yaşanan ekonomik sorunlar gün geçtikçe artmakta, yapısal sorunlar dayanılmaz bir hâl almaktadır. Düne kadar "yüksek döviz, düşük TL" diyenler, hani ne oldu bu ekonomi modelinize? Tezgâhınızda argüman tabii ki çok; yarattığınız her toplumsal probleme, sebebi olduğunuz her krize ve felakete yüzünüz kızarmadan bahaneler uydurabiliyorsunuz çünkü ideolojiniz, fikriniz ve zihniniz bu tür dönüşlere güç buluyor, kandırmayla yaşamda tutunabiliyorsunuz. Türkiye'nin sayenizde otoriterleşmede sınır tanımaması, yargının siyasi iktidarın emir eri gibi davranması, vereceği kararlarda iktidarın çıkarlarına göre hizalanması, temel hak ve özgürlüklerin rafa kaldırılması, Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı güvenlik ve savaş politikası sonucu harcamalarda yaşanan devasa artış ülke ekonomisini çökertmiştir. Türkiye ekonomisindeki bu çürüme hâli emekçi halklarımızı büyük bir yoksulluğa ve açlığa mahkûm etmiştir. Emeğiyle, alın teriyle geçinen milyonlarca yurttaş için hayat çok daha zorlu bir hâle gelmiştir. TL pul olmuştur, yok olmuştur. Halkın emeği, vergisi şirketlere peşkeş çekilmiştir. Devletin kasası emekçinin maaşına yapılan zamlarla değil, şirketlere ödenen ücretlerle boşaltılmıştır.

Sayın milletvekilleri, bakınız, 2002 yılında bir asgari ücretli, bir aylık maaşıyla 7 çeyrek altın alabiliyorken bugün bir asgari ücretle ancak 4 çeyrek altın alabilmektedir. 2002'de asgari ücret altında ücret alanların oranı yaklaşık yüzde 25 iken 2024'te bu oran yüzde 50'ye kadar çıkmıştır. AKP'li yıllarda, yirmi iki yılda Türkiye'de asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 40 oranında artış göstermiştir. Mayıs ayında, açlık sınırının 18.969 liraya çıktığı bu süreçte iktidarın haziran ayında asgari ücrete zam yapmaması akılla, vicdanla açıklanabilecek bir durum değildir. Yoksulluk sınırı 61.788 lira olmuştur. Asgari ücretle çalışan milyonlarca emekçi yoksulluk sınırının yaklaşık dörtte 1'i maaşla açlığa mahkûm edilmiştir. Ocak-Mayıs dönemini kapsayan beş ayda asgari ücretli maaşından 3.148 lira kaybetmişken asgari ücretli zamlanmayan, eriyen maaşıyla ev mi geçindirebilecek, kira mı ödeyecek, çocuklarına mı bakacak, tedavi mi olacak, pazara mı gidebilecek, et mi alacak, insan içine mi çıkabilecek? Hayat pahalılığının her geçen gün daha da arttığı, enflasyonun resmî rakamlara göre yaklaşık yüzde 75, bağımsız araştırmacılara göre ise yüzde 120'lere vardığı bir ortamda Sayın Bakana sormak istiyorum: Asgari ücretli ocak ayına kadar zamsız nasıl dayanayabilecek, ailesini nasıl geçindirebilecek, nasıl? Emeğiyle geçinen yurttaşların sürekli artan enflasyona, bu canavara yem edilmesi, asgari ücretin yılda sadece bir kere yapılacak zamla belirlenmesi asla kabul edilemez. AKP-MHP iktidarının sermaye yanlısı ekonomi politik tercihleri sebebiyle enflasyon, işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı, açlık sorunu her geçen gün daha da büyümektedir. Neredeyse her gün iğneden ipliğe gelen zamlar nedeniyle yapılan ücret artışları da anlamını yitirmekte, artan hayat pahalılığı yurttaşların alım gücünü gün geçtikçe daha da düşürmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

MEHMET ZEKİ İRMEZ (Devamla) - Tüm bu gerekçelerle toplumun önemli bir çoğunluğunun hayatını doğrudan etkilediğinden asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir oranda belirlenmesi, asgari ücretin Türkiye'de temel ücret olmaktan çıkarılması için Mecliste bir araştırma komisyonu kurulması elzemdir, gerekliliktir, zorunluluktur. Hepinizi komisyonun kurulması oylamasında oy verirken bu hakikatlere uygun, onurluca davranmaya çağırıyorum.

Teşekkürler.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)