GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:96
Tarih:26.06.2024

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Daha birkaç gün önce Mardin ve Diyarbakır'da bir felaket yaşadık, orada 15 can yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren bu arkadaşlarımıza rahmet diliyorum, ailelerine sabır diliyorum; acıları acımız. Bu sorunun araştırılması için dünden bugüne kadar birçok konuşmacının birçok Meclis araştırma önergesiyle ilgili talepleri oldu ama ne hikmet ki burada bu vahim olayda bile bu Parlamento ortaklaşamıyor. Eğer bu olayda ortaklaşamıyorsak nasıl bir arada yaşayacağız, nasıl bir ortak kültür bulacağız? "..."(*)

(Mikrofon kapatıldı)

SIRRI SAKİK (Devamla) - Bakın, ses kesildi.

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Herhâlde kesilecek.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Kürtçe bir rahmet okumaya bile tahammülü olmayan bir Parlamento ve bir ülkeden bahsediyoruz ve sonra dönüp diyorlar ki: "Ya, siz ne istiyorsunuz?" Herkes buraya çıkıyor "Herkes Türk'tür." Bunun üzerine siyaseti inşa etmeye çalışıyorsunuz. Kardeşim, siz Türk olabilirsiniz. Bakın, biz de Kürt'üz, bir dilimiz, bir kültürümüz var. Biz sizin kimliğinize saygı duyuyoruz, siz de bizim kimliğimize saygı duyun. Bunu en çok tetikleyenler aslında Türk de değil; gelmiş, bu topraklarda kimliğini unutmuş ama başka kimliklere düşmanlık ediyor. Bu sizin tercihiniz ama diğer halkların kimliklerine, inançlarına saygılı olun.

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Mecliste konuşuyorsun.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Şimdi, bugün Sayın Cumhurbaşkanının konuşmalarını dinledik. Bir taraftan muhalefete söylemediği sözü bırakmıyor ve suçu, Mardin'deki bu felaketi günah keçisi olan DEM PARTİ'sine yüklemeye çalışıyor ve ne diyor? Diyor ki: "Oradaki belediyeler..." Sayın Cumhurbaşkanı, siz beş gün, altı gün sonra bir başsağlığı... Bu topraklardaki bu insanların eğer Cumhurbaşkanıysanız ilk gün çıkıp bu acıyı paylaşmalısınız. Batıda yangınla ilgili farklı bir politikanız olacak ama Kürt coğrafyasında on yıldır kayyum atadığınız belediyeleri sorumlu tutacaksınız.

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Ne alakası var? Sinan Ateş'e de başsağlığı dilemedi...

SIRRI SAKİK (Devamla) - Bana elinizi açmayınız, ben Sayın Cumhurbaşkanının söylediklerini söylüyorum.

Bu belediyeleri on yıldır talan ettiniz. O kayyumlar oralarda bir araç bırakmadı, orada bir gayrimenkul bırakmadı, giderken de hepsini bir yerlere hibe ederek gittiler. Asıl oturup konuşmamız gereken bunlar. Siz bu topraklarda Kürt'e farklı bir hukuk uyguluyorsunuz, Kürt'ün iradesine saygı göstermiyorsunuz. Dönüp muhalefete diyorsunuz ki: "Elinizdeki hançerleri bırakın." Valla, muhalefetin elinde hiçbir gün hançer olmadı. "Sıkılan yumruklarınızı açacaksınız." diyor. Muhalefetin hiçbir gün sıkılan bir yumruğu olmadı, uzlaşıdan bahsetti.

Bakın, yerel seçimlerden çıktık, ana muhalefetin lideri sizden randevu talep etti ama bugün ne söylediniz? "Biz sizinle ortaklaşmayız." Peki, ne yapacaksınız? Türkiye toplumuyla ortaklaşmadan nasıl bir hukuk oluşturacaksınız, nasıl bir anayasa yapacaksınız, nasıl sorunlarımızı çözeceksiniz? Ve dönüyorsunuz, diyorsunuz ki... Ya "adalet" kavramını yerle bir ettiniz, muhaliflerinizi tutukladınız, Kürt coğrafyasında göstermelik seçimler yapıyorsunuz. Gönderdiğiniz polisler, askerler geliyor; orada halk diyor ki: "Hayır kardeşim, benim irademe ipotek koyamazsınız." ve askerlere bakın... Ağrı gibi bir yere 7 bin asker geldi, Şırnak'a 9-10 bin asker gönderdiniz ama insanlar "hayır" dedi, siz sonra Hakkâri'ye kayyum atadınız, yeni kayyumlar arayışı içerisindesiniz. Böyle bir demokrasi olmaz. Bu halkın iradesine herkesin saygı göstermesi gerekir. Eğer seçimler yapılıyorsa seçimlerden çıkan her sonuç başımızın tacı olmalıdır ama ne hikmetse Kürt coğrafyasında çıkan sonuçlar AKP iktidarını ilgilendirmiyor, Parlamentoyu da ilgilendirmiyor. Aslında biz, hepimiz bu noktada halkın iradesine saygı göstermeliyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SIRRI SAKİK (Devamla) - Türkiye'nin, evet, bir uzlaşıya ihtiyacı var.

Sayın Başkan...

Neyse... Teşekkür ediyoruz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)