Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 97 |
Tarih: | 02.07.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; çocuk konusu son derece önemli ve "çocuk" denildiğinde hepimizin yüreğinin burkulacağını ve bu konuda hepimizin hassas olacağını biliyorum. Önemli bir konuyu gündeme getirdik parti olarak ve bu konunun siyasetüstü bir mesele olduğuna inanarak, hepimizin ortak problemi olduğuna inanarak bu konuyu gündeme getirdik. Bugün, biraz sonra bazı gerçekleri paylaşacağım sizinle ve bunları dinlerken eminim hepinizin yüreği burkulacak ve "Niye böyle oluyor?" diyeceksiniz. Belki de bazılarınız "Yoktur böyle bir şey." diye itiraz edecek ama itiraz edecek olan bütün arkadaşlara şimdiden sesleniyorum ve bir çağrıda bulunuyorum: Bu anlatacaklarıma inanmıyorsanız, ne olursunuz, sizden özellikle rica ediyorum, istirham ediyorum ve Türk çocukları adına yalvarıyorum, bu önergeye "evet" deyin, gelin araştıralım, tek tek üstüne gidelim, doğru mu, yanlış mı hep birlikte bulalım ve varsa sorun hep beraber çözelim.
Bakın, bundan tam yirmi yıl önce Bahçelievler Çocuk Yuvasına gitmiştim -o zaman milletvekili kimliğimle- ve maalesef o gece çocuk yuvasından 33 kız çocuğunun kaçırıldığını ve maalesef kötü ellerde başka bir yerlere götürüldüğünü belgelemiştim. Ciddi çatışmalar yaşadık o günün Bakanıyla ve samimi olarak kendisine şunu söyledim: Derdim sizi eleştirmek değil ama ortada vahim bir durum var, ciddi bir problem var, gelin bu konuyu çözelim ama maalesef aramızda ciddi gerginlikler yaşandı ve konu orada kaldı.
Yeniden milletvekili olduktan sonra bazı çalışmalar yaptım ve mevcut Sayın Bakana önergeler verdim. Keşke Sayın Bakan verdiğim soru önergelerinin cevabını vermiş olsaydı ya da beni arayıp "Turhan Bey, şurada yanlışlık var, şurada doğru, gelin bu konuyu birlikte çözelim, muhalefet olarak bize destek olun." demiş olsaydı ama o bana cevap vermek yerine, Meclise yanıt vermek yerine beni savcılığa şikâyet etmeyi doğru buldu. Ben de meseleyi kamuoyu gündemine ve Meclisin gündemine getirdim.
Geçtiğimiz günlerde Bandırma Hicri Ercili Çocukevine gittim, kapasite 30 ama 50 çocuğumuz var. Yataklara baktım, hepsi son derece dar alana sıkıştırılmış ve kurallara göre sağlıklı çocukların, suça bulaşmamış çocukların suça bulaşmış çocuklarla aynı ortamda bulunması yanlış ama buna rağmen içlerinde suça bulaşmış çocuklar da vardı.
Yine genelgeye göre, Bakanlığın kendi genelgesine göre çocukların alt ve üst yaş grupları arasında maksimum üç yıl olması gerekiyor ama her yaştan çocuklar vardı. Bu, tabii, yönetsel bir problem, teknik bir problem ama ardından daha vahim gerçekler ortaya çıktı.
Yine, Bahçelievler Çocuk Yuvası, geçen yıl ağustos ayında 3,5 yaşında bir yavru bu yuvaya emanet edildi; anne-baba ayrı, baba tır şoförü, dedi ki: "Alın benim yavruma bakın, ben bakacak durumda değilim." ve bir gün bir telefon aldı, dediler ki: "Gel çocuğunun cesedini al, çocuğun öldü." Baba ağlayarak gitti ve çocuk ölmüş; oradan, yuvadan çocuğun cenazesi çıkmış. Ben bunun hastane raporlarına baktım, çocuk kanamalı bir şekilde gitmiş, ağzından burnundan kan geliyor, idrar yollarından kan geliyor, böbrekleri parçalanmış, midesi parçalanmış, hortum takılmış, entübe edilmiş ve çocuk hayatını kaybetmiş. Bir genel cerrahi uzmanı olarak söylüyorum, iki ülkeden diploması olan bir hekim olarak söylüyorum, tıbbi olarak bunun olması mümkün değil, çocuk darbedilmiş ve çocuğun hastane raporlarında ölüm sebebi yazılmamış, otopsi raporu yok mahkemesinde, bu olamaz, kabul edilemez.
Yine, başka bir baba aradı beni, dedi ki: "Çocuğumu 4 yaşında yurda emanet ettim, çocuk birçok yurdu dolaştı, en son Mersin Çocuk Yuvasına emanet edildi. 16 yaşında oğlum yuvadan kaçmış ve beni cezaevinden aradı. Cezaevinden aradı ve dedi ki: 'Terör örgütü üyesi olduğum gerekçesiyle beni cezaevine koydular.' Aradım, çocuğu buldum cezaevinde. 'Oğlum ne oldu sana?' dedim. Dedi ki: 'Ben ve benim gibi başka kaçanlar da var, 15 kişi yok ve ben bugün PKK üyesi olmaktan cezaevindeyim.'" Devlete emanet edilmiş bir yavrunun bir örgütün eline düşmesi kabul edilemez.
Sayın Başkanım, biraz zaman rica edeceğim -ne olursunuz- bittikten sonra, önemli birkaç şey daha paylaşmak istiyorum.
Öte yandan, geçtiğimiz günlerde birisi Balıkesir'den beni aradı -Sincan Çocuk Yuvasından 2 yavru kaçmış; bana geldi, Balıkesir'de aile- dedi ki: "Sana getirmek istiyoruz." Getirin dedim, getirdi çocukları Vali Bey'i aradım "2 çocuk var, kaçmış, bunları muhafaza edin lütfen." diye.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın çömez, lütfen tamamlayın.
TURHAN ÇÖMEZ (Devamla) - Sağ olsun, kendisine teşekkür ediyorum çocuklara sahip çıktı ama dinlediğim şeyler vahimdi, çocuk dedi ki: "Amca, tecavüze uğradım ve bıçaklandım." Bıçak yaralarını gösterdi, içim parçalandı.
Yine, Balıkesir'den başka bir örnek vereceğim size. Geçen yıl yaşanan bir olay, devlete emanet edilmiş 2 yavru, çocuk yuvasından kaçırıldı ve bir gece oradan kaçıran lanet olası adam bunları bir eve götürdü, istismar etti ve o gece uyuşturucu kullandıktan sonra orada bir yangın çıktı, adam öldü, kızlardan biri uzun süre yoğun bakımda kaldı ve olayın üstü kapatıldı.
Şimdi, sizden istirham ediyorum ve hatta yalvarıyorum: Bu dramların üstüne gidebilmek için lütfen gelin, hep beraber bu öneriye "evet" diyelim, bunlar doğruysa ya da buna benzer başka problemler varsa hep beraber bu konunun üzerine gidelim. Söz veriyorum bu konuyu bir siyasi tartışma ve polemik meselesi yapmayacağım ve asla eleştirmeyeceğim.
İlginize ve dikkatinize çok teşekkür ediyorum. Sağ olun. (İYİ Parti, CHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)