Konu: | (2/1373) esas numaralı Gazi Giresunlu Topal Osman Ağa'nın Hukuken İtibarının İade Edilmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/63) münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 97 |
Tarih: | 02.07.2024 |
BURAK AKBURAK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, burada, Giresun'un yetiştirdiği önemli bir kahraman olan Topal Osman Ağa'nın iadeiitibarı için söz almış bulunuyor, kanun teklifini vermemizin sebeplerini, tarihimizdeki önemini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Genelkurmay Harp Tarihi Enstitüsü Başkanlığının 3301-9-67 arşiv sayılı yazısı Osman Ağa için şöyle der: "Babası askerlikten muaf olsun diye 2 defa bedeli nakdî vermiş ise de o bunları donanmaya iane kaydettirmiş, 65 arkadaşının bütün eksiklerini ve ev masraflarını karşıladıktan sonra birlikte Balkan Harbi'ne gönüllü olarak katılmıştır. Çatalca Istranca ormanlarındaki çarpışmada bacağından şarapnelle yaralanmış, İstanbul Etfal Hastanesinde uzun bir tedaviden sonra koltuk değnekleriyle Giresun'a dönmüştür."
Değerli milletvekilleri, kısaca Ağa'nın "topallık" lakabı şerefli gazilik unvanından gelmektedir. Osman Ağa dizindeki şarapnel yarasına rağmen Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte topladığı gönüllülerle Teşkilat-ı Mahsusa AIayına katılmıştır. 37'nci Fırkanın görevlendirmesiyle 850 kişiyi bulan bir ekibin cepheye gönderilmesini sağlayan, bu suretle birliklerin zayıflamasını önleyen, Rusların geri çekilmesiyle birlikte Batum'a ilk giren Osman Ağa ve Giresun gönüllüleri olmuştur. Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Riyasetinin 19/12/1920 tarihli yazılarına istinaden Ocak 1921'de 47'nci Alayın kurulması çalışmalarına başlanmış ve fahri komutanlığına Osman Ağa atanmıştır. 1921 yılının Şubat ayında Osman Ağa'nın aldığı şifahi emirle 42'nci Alayın kurulma hazırlıklarına geçilmiş, Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan Bey'in emir ve komutasında Giresun Nizamiye Alayı kurulmuştur. Mart ayında kurulan kudretli Cebel Bataryası da alaya dâhil edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, Bilal Kaptan Millî Mücadele için hayati önem taşıyan silah ve cephaneleri nasıl sağladığını 1941 yılında yayınlanan hatıratında şöyle anlatıyor: "Osman Ağa bir gün beni çağırdı 'Bilal ne yapalım, silahımız çok eksik, nereden bulacağız?' dedi. Mütareke zamanında Polathane'de bulundum. Ruslar bozulup çekilirken Türk ve Rus mavzerlerini saklamışlardı. Bildiklerimi Osman Ağa'ya anlattım. Motorumu hazırlayıp derhâl Polathane'ye gitmemizi istedi, silah bedeli için elime 5 bin lira saydı. Polathane'de Hüseyin Efendi'yi bulduk, Kaliman'da bir mahzende saklı bulunan 120 mavzer ile 5 bin fişeği aldık, getirdiklerimizi Osman Ağa'ya Keşap'ta teslim ettik. Birkaç gün sonra Osman Ağa beni tekrar çağırdı 'Kardeşim Hacı Hasan Efendi'den 50 çuval kabuklu, 25 çuval iç fındık al; nerede satarsan sat, bedeliyle bize silah ve cephane getir.' dedi. Varna Limanı'na gittim, fındıkları sattım, 120 adet mavzer ile 30 bin fişek aldım. Varna'dan Burgaz'a geçtim, oradan 110 tüfek ile 20 bin fişek aldım. Türk kara sularında İngiliz ve Yunan gemileri dolaşıyordu. Rusya sahillerinden üç günde Giresun'a ulaştık, getirdiğimiz sandıkları Osman Ağa'ya teslim ettik."
Genelkurmay Harp Tarihi Enstitüsü Başkanlığının aynı yazısının başka paragrafında "Mustafa Kemal Paşa Sivas Kongresi masraflarını gönderen Osman Ağa'yı Ankara'ya çağırmıştı." diye yazar. Tarihî kayıtlardan da görüyoruz ki Osman Ağa sadece canını ortaya koymakla kalmamış, aynı zamanda tüm maddi imkânlarını da Millî Mücadele için seferber ederek vatanına olan bağlılığını en yüksek düzeyde göstermiştir. Bu buluşmada, Mustafa Kemal Paşa, Ağa'nın yanında bulunan 10 Giresun uşağını kendine muhafız olarak istemiştir. Böylece, 12 Kasım 1920'de Giresun Gönüllü Maiyet Müfrezesi 10 kişilik bu ekiple kurulmuş, aralıksız gönderilen muhafızlarla sayı kısa sürede 150 piyade ile 49 süvariye çıkarılmıştır.
Değerli milletvekilleri, Sakarya ve Dumlupınar Meydan Muharebeleri öncesi Samsun'da birleşen 42'nci ve 47'nci Giresun gönüllü alayları Ankara'da Millet Meclisi önünde törenle karşılandılar; onları selamlayanların arasında Mustafa Kemal Paşa da vardı. Osman Ağa Mustafa Kemal Paşa'ya "Paşa hazretleri, biz Giresun'dan ayrılırken dönmeyeceğimize yemin ederek geldik. İcap ederse bellerimizdeki bıçaklarımızla dövüşüp ahdimizi yerine getireceğiz." der. Mebuslara hitaben "Ben bu millet uğruna bir bacağımı ziyan ettim. Düşmanı denize dökünceye kadar icap ederse sedyeyle muharebe edeceğim." derken cesaretini ve kararlılığını da ortaya koymuştur.
Değerli milletvekilleri, Millî Mücadele Türk milletinin bağımsızlık isteğinden doğmuştur. Bağımsızlığın kazanılması kutsal bir görevdir. Bu görevin ifasında Osman Ağa ve Giresunlu Millî Mücadele kahramanlarının payı çok büyüktür. Onlar canlarını ve geride bıraktıklarını hiç düşünmeden Millî Mücadele'nin Ankara'dan Ege'ye uzanan bütün cephelerinde onurlu hizmet edenlerdir. Cepheden telgraf göndererek bütün mal varlığının satılarak Millî Mücadele'ye bağışlanmasını isteyen Osman Ağa mermi yağmurları altında cepheden cepheye koşmuş, vatan ve millet uğruna yaptıklarıyla gönüllerde taht kurmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Akburak, lütfen tamamlayın.
BURAK AKBURAK (Devamla) - O, İstiklal Madalyalı bir halk kahramanıdır. Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Eylül 1924'teki ifadesiyle "Topal Osman değil cumhuriyetin banisi Osman Ağa hazretleridir." ve yine Mustafa Kemal Paşa'nın ifadesiyle "Osman Ağa cumhuriyet şehididir."
Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifinin doğrudan gündeme alınması sadece Giresun halkının değil, tüm Türkiye'nin tarihî değerlerine ve kahramanlarına sahip çıkma iradesinin bir göstergesi olacaktır. Hepinizi bu tarihî sorumluluğu yerine getirerek Giresunlu Topal Osman Ağa'nın iadeiitibarı için verdiğimiz kanun teklifine olumlu oy kullanmaya davet ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)