Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 98 |
Tarih: | 03.07.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz için büyük bir tehdit karşısında sizlere sesleniyorum: Ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıların varlığı -hepimizin bildiği gibi- artık bir işgal hâlini almıştır. Bu durum millî birliğimiz ve egemenliğimiz için ciddi bir tehlike arz etmektedir.
Temsil etmekten gurur duyduğum Gaziantep şehrini örnek göstermek istiyorum. Gaziantep, kapasitesinin çok üzerinde sığınmacı nüfusu baskısı altındadır. Bugün itibarıyla kaçaklarla birlikte Gaziantep'te yaşayan 5 kişiden en az 1'i Suriyelidir. Bu nüfus baskısı sürdürülebilir değildir, aynı zamanda Gaziantep'in demografik yapısını bozacak düzeydedir.
Bakın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyor: "Nüfus artış hızımız, nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1'in altına düşmüştür. Bu, milletimiz için varoluşsal bir tehdittir, felakettir." Türkiye'nin nüfus artış hızı an itibarıyla 1,5 iken Suriyelilerin nüfus artış hızı 5,3'tür. İlerleyen yıllarda Gazianteplilerin nüfus yüzdesi azalırken doğurganlık oranı yüksek olan Suriyeli sığınmacıların nüfusu gitgide artacaktır. Bu durum gazi şehrimizin bütün demografik dengesini altüst edecektir.
Değerli milletvekilleri, Sayın Erdoğan'ın ideolojik tercihlerinden ötürü Türkiye sığınmacılara en fazla finansal destek sağlayan ülkedir. Bu bakımdan, Türkiye şeklen tarafı olmadığı Suriye iç savaşının da maalesef en büyük mağdurudur. Kapsamlı stratejik bir göç yönetimi yerine geçicilik üzerine inşa edilen politikalarla gün kurtarılmak istenmiştir. Bu yaklaşımın ciddi sorunlar yarattığı, Kayseri'de yaşanan olaylarla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türkiye nüfusunun yüzde 10'unu geçen sığınmacı ve kaçaklar konusunda süreç doğru yönetilemezse ülkedeki sorunlar katlanacaktır, iç gerilimler artacaktır. Bugüne kadar Türk toplumunun ortaya koyduğu son derece yüksek, aynı zamanda kerhen ve kırılgan toplumsal kabul, dayanışma ve fedakârlık çökecektir. On üç yıldır AKP Hükûmeti tarafından beslenen Suriyelilerin ülkemize karşı tutumunu hep birlikte görüyoruz. Bu insanların Türkiye'ye minnet duyması beklenirken maalesef pek çok olayda tersini görüyoruz. En son örneği ise Suriye'nin kuzeyinde yaşanan son günlerdeki olaylar. Türk askerleri yıllardır Suriyelileri korumak ve ekonomik imkânlar sağlamak için büyük fedakârlıklar yapmıştır. Suriye'nin kuzeyindeki bu kişiler olaylar çıkartarak Türk tırlarını yakmış ve Türk Bayrağı'na saldırmıştır. Bu, kabul edilemez bir durumdur, Hükûmetin bu konudaki politikasının ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Değerli milletvekilleri, şimdi, AKP hükûmetlerinin diplomatik rezaletlerini gelin hep beraber hatırlayalım: 4 Temmuz 2003'te Süleymaniye'de görev yapan Türk Özel Kuvvetler askerlerinin ABD askerleri tarafından başlarına çuval geçirilerek gözaltına alınması Türk milletinin onurunu zedelemiştir. Suriye'nin kuzeyinde devlet kurmaya çalışan terörist PYD Eş Başkanı Salih Müslim'in devlet töreniyle ve kırmızı halılarla karşılanması Türkiye'nin terörle mücadele politikalarını yerle bir etmiştir. Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail tarafından saldırı düzenlenmesi ve 10 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi Türkiye'nin uluslararası alanda itibarını zedelemiştir. IŞİD'li teröristler tarafından Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğunun işgali ve 49 konsolosluk çalışanının rehin alınması büyük bir güvenlik zafiyeti olarak tarihe geçmiştir. Vefatından önce bile bu kadar gezmeyen ceddimiz Süleyman Şah Türbesi, AKP eliyle oradan oraya gezdirilerek ceddine sahip çıkamayan devlet imajı oluşturulmuştur. "Ver papazı, al papazı." dedikten sonra papazı verip karşılığında sinek 2 bile alınamaması ABD karşısında Türkiye'nin imajını yerle bir etmiştir. İdlib'de 34 kahramanımızın şehit edilmesine sessiz kalınması ülkemizin caydırıcılığına zarar vermiştir. Bütün bu rezaletler yetmezmiş gibi, şimdi de Suriye'nin kuzeyinde yıllardır beslediğimiz adamlar Türk Bayrağı'nı ve Türk tırlarını yaktı, çok şükür ki AKP iktidarı bu rezaleti de başkasına kaptırmadı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Gürban, lütfen tamamlayın.
MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Devamla) - Kıymetli milletvekilleri, Hükûmet yetkililerini uzunca bir süredir uyarıyoruz. Bugün ülkemizin karşı karşıya olduğu bu büyük tehdidin farkına varmalı ve gerekli önlemleri almalıyız. Türkiye kendi vatandaşlarının refahını ve güvenliğini her şeyin üzerinde tutmalıdır. Suriyeli sığınmacılar konusunda daha sağlam ve kalıcı politikalar geliştirilmeli, aksi takdirde ülkemizin geleceği de tehlikeye girecek ve millî birlik, beraberliğimiz zarar görecektir.
Sözlerime son vermeden önce, dün gece alınan galibiyetten dolayı A Millî Futbol Takımı'mızı canıgönülden tebrik ediyorum, alınan galibiyeti gayrimillîlere hediye ediyorum.
Yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)