GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Antalya Milletvekili Atay Uslu'nun CHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine ve şahsına sataşmasına ilişkin konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:98
Tarih:03.07.2024

YUNUS EMRE (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlar, dünyanın en uzun süren iç savaşlarından birisine, Suriye iç savaşına, oradaki ateşe benzin dökmüş bir iktidarın mensupları, çıkmışsınız, burada hâlâ muhalefeti suçluyorsunuz. Bakın, Türkiye'ye bu insanlar -doğru konuşun- savaştan kaçıp falan gelmediler, aynı Libya'da olduğu gibi, Kaddafi'yi devirdiği gibi Batı, Esad'ı değiştirsin, indirsin, müdahale etsin askerî olarak diye... Siz "Aman gelsinler Türkiye'ye, 50 kişi gelsin önce, Batı müdahale eder." dediniz, etmedi. "5 bin kişi gelsin canım, 5 bin kişi gelince müdahale eder." dediniz, etmedi. "1 milyon kişi gelsin, gelince eder." dediniz, etmedi. "3 milyon kişi gelsin." Böyle geldi bu insanlar Türkiye'ye, gerçekleri çarpıtmayın, bu insanlar Türkiye'ye bu nedenle geldiler. Sizin açık kapı politikanızın arkasındaki mantık, Suriye'de rejim değişikliğinin gerçekleştirilmesiydi. Bütün Orta Doğu'yu kuşatacak bir İhvan yönetiminin Tunus'ta, Mısır'da, Suriye'de gerçekleşeceğini düşünüyordunuz. Bunun bir aşaması olarak, bu insani dramın derinleşmesinde pay sahibi insanlar olarak çıkacaksınız, bu kürsüden, milletin kürsüsünden utanmadan, sıkılmadan muhalefeti suçlayacaksınız; yok öyle bir dünya, buna müsaade etmeyiz, muhalefeti suçlayacaksınız bir de. (CHP sıralarından alkışlar)

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Senin raporundan okuyor, senin raporunu okuyor.

YUNUS EMRE (Devamla) - Böyle bir yıkım ortaya çıkmış, hayatını kaybeden yüz binlerce insan var, yerinden edilen milyonlarca insan var; beyefendiler çıkacaklar "Muhalefet şöyle." "Muhalefet böyle." Ya, insaf edin, biraz utanın, biraz utanın!

Bir de çıkmışlar şimdi "Sayın Esad"a dönmüşler. "Katil." diyordunuz "En büyük soykırımcı." diyordunuz "Devlet teröristi." diyordunuz.

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Konuyu saptırma.

YUNUS EMRE (Devamla) - Oraya giden arkadaşlarımıza türlü hakaretleri yaptınız, Faruk Loğoğlu gibi Türkiye'nin çok değerli bir büyükelçisi Şam'a ziyarete gitti; sizler türlü hakaretleri yaptınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, lütfen tamamlayın.

YUNUS EMRE (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlar, meydanı boş falan zannetmeyin.

YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Rapor yanlış mı, raporu siz yazmadınız mı?

YUNUS EMRE (Devamla) - Öyle birtakım iftiralar atarak, birtakım karalar çalarak bütün bu yıkımı muhalefetin üstüne yükleyemezsiniz, bu yıkımı muhalefetin üstüne yükleyemezsiniz.

YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Raporu kim yazdı? Raporu kim yazdı, kim?

YUNUS EMRE (Devamla) - Sorumluluğunuzun farkında olacaksınız, bu milletten özür dileyeceksiniz, özür dileyeceksiniz; yok öyle yağma, yok öyle yağma! (CHP sıralarından alkışlar)

Türkiye'yi bir sığınmacı deposu hâline getirdiniz. Suriyeliden, Iraklıdan, Afganlıdan, Pakistanlıdan geçilmiyor İstanbul'un caddelerinde. Türkiye büyük bir güvenlik kaosuyla karşı karşıya, daha birkaç yıl önce İstanbul'da eğlence merkezlerinde büyük saldırılar olmadı mı yabancılar tarafından yapılan? Terör saldırıları Taksim'in göbeğinde gerçekleşmedi mi? Bu insanlar hakkında hangi incelemeler vardı, bu insanlar Türkiye'ye nasıl geldiler? Bu olayın sizin Orta Doğu politikanızla, Suriye politikanızla, sığınmacı politikanızla bir bağlantısı yok mu? Bütün bunlar ortada duracak, bizi suçlayacaksınız ha? Yazıklar olsun! (CHP sıralarından alkışlar)