Konu: | Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 98 |
Tarih: | 03.07.2024 |
KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kanun teklifinin ilgilendirdiği kesimlerden biri de PTT işçileri; kendileri, PTT-SEN'in sendika başkanları bizleri dün ziyaret ettiler, daha önce de ziyaret etmişlerdi, sorunlarını dile getirdiler. Burada daha çok onların sorunlarını dillendirmeyi tercih ettiğimiz için PTT işçilerinin yaşadığı sorunlardan bahsedeceğim. Özellikle ülkemizde taşeron sisteminin gitgide yaygınlaştığını ve derinleştiğini görüyoruz. AKP iktidara geldikten hemen sonra "Taşeron sistemini kaldıracağım." dese de tam tersine -her şeyde olduğu gibi nedense her şeyin tersi oluyor- gitgide yaygınlaşan bir durumla karşı karşıyayız. Özellikle kamuda taşeron sisteminin gitgide yaygınlaşmasının çok ağır sonuçlarını en başta emekçiler yaşıyorlar.
Taşeron işçilerin örgütlendiği PTT-SEN ve PTT KARGO-SEN 2021 tarihinde bir rapor hazırladı ve bu raporu bizlere sunmuştu. Burada taşeron sisteminin neden olduğu sorunlar, işçilerin sendika girişimi sonucunda maruz kaldığı baskılara ilişkin çok ciddi durumlar bize rapor edildi, sunuldu. Özellikle PTT işçilerinin, taşeron sistemde çalışan PTT işçilerinin yaşadığı önemli sorunların başında 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nda açıkça belirtilen hususlar sağlanmadığı hâlde kurumun çatısı altında yürütülen kayıtsız posta, kargo, pasaport, kimlik, banka kartı, ehliyet gibi tüm iş kalemlerinin hem ayrımı hem dağıtımı taşeron işçilerine yaptırılıyor. Kurumun asıl işinin tamamını yapmalarına rağmen taşeron işçiler aynı çatı altında aynı işi yaptıkları diğer çalışanlara göre çok daha düşük ücretler alıyorlar, asgari ücret alıyorlar; aynı zamanda diğer işçilerin aldığı sosyal haklardan mahrum bir şekilde çalışıyorlar, iş yükleri fazla olarak çalışıyorlar. Örneğin yemekhanelerde diğer işçilerin ödediği ücretlerin 3 katı ücretler vererek yemek yiyebiliyorlar, bu ve benzeri çok fazla sorunları var. Hiçbir sosyal hakları olmadığı için taşıdıkları yüklerin ağırlıkları çok fazla, bu meslek hastalıklarına yol açıyor ve kayıt altına alınması konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Özellikle, sendikacı arkadaşlarımızın dile getirdiği, taşeron sistemde çalışan işçilerin örgütlenmesi ve sendikalaşması önünde çok ciddi engeller var. Bunları sendikacıyken bire bir ben de yaşadığım için çok iyi biliyorum. Taşeron sistemde çalışan işçiler sendikaya üye oluyorlar, yetki alınıyor, yetki başvurusu yapılıyor. Patronun yetkiye itiraz hakkı olduğu için yasada, itiraz ediliyor ve üç dört sene sürebiliyor bu davalar. Ancak taşeron sistemde ihaleyi alan şirket bir iki sene sonra giriyor. Bakıyorsun, üç dört sene sonra başka bir firma var, yeni baştan sarıyorsunuz, yeni baştan sarıyorsunuz yani tamamen işçinin sendikalaşmasını engelleyen bir sistem var. Aynı zamanda, ezkaza sendikalaşabilen, yetkiyi alabilen sendikaların işçileri, hatta yöneticileri, PTT-SEN yöneticileri, başkanları 25/2 yani bizim daha önce "kod 29" dediğimiz, daha sonra kodları değiştirilen 25/2 maddesiyle işten çıkarılıyorlar, buna da itiraz ediliyor, davalar sürüyor. Burada yapılması gereken, çok somut bir şekilde, kamuda ve bütün sektörlerde olduğu gibi taşeron sisteminin ortadan kaldırılmasını, "eşit işe, eşit ücret" ilkesinin işletilmesini, aynı işi yapan işçilerin aynı ücreti alabilmesini, aynı sosyal haklara sahip olabilmesini ve sendikalaşmanın önündeki tüm engellerin kaldırılmasını biz özellikle buradan işçilerin bir talebi olarak dile getirmek istiyoruz.
Sayın milletvekilleri, sürem az kaldı ama mutlaka şuna da değinmek istiyorum: Bugün, biliyorsunuz, enflasyon rakamları açıklandı. Şimdi, yalandan TÜİK'in açıkladığı rakamlar var tabii; haziran enflasyonu 1,64'müş, yıllık enflasyon 71,6'ymış ama ENAG raporlarına baktığımızda yıllık enflasyonun 2 katı kadar olduğunu görüyoruz ama TÜİK rakamlarına göre emeklilere bir zam oranı çıkıyor karşınıza ve 12.473 lira olması öngörülüyor diyoruz, emeklilerin ne kadar maaş alacağı şu anda enflasyon rakamları açıklanmış olmasına rağmen belli değil çünkü bir kök maaş meselesiyle karşı karşıyayız. Bu zam, kök maaşa mı uygulanacak, yoksa 10 bin liraya mı uygulanacak; bu daha belirsiz, henüz bu konuda bir belirginlik yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Konukçu, lütfen tamamlayın.
KEZBAN KONUKÇU (Devamla) - Tamamlıyorum.
Bildiğimiz kadarıyla, en iyimser tahminle 10 bin lira üzerine yapılacak olan zam oranıyla bile 12.473 lira olacak olan emekli maaşıyla nasıl geçinecek emeklilerimiz? Sürekli bizimle irtibat hâlinde olan sendikalarımız, emeklilerimiz buna bir son verilmesi gerektiğini söylüyorlar. "Temmuzda asgari ücrete zam yapılmayacak." dendi. Temmuzda asgari ücrete zam yapılması için, bunun mutlaka yapılması için bütün emekçilerin sesi yükseliyor, biz de buradan tekrar yükseltelim. Ne 10 bin lirayla ne 12 bin lirayla ne 17 bin lirayla geçinilemeyeceğini siz de çok iyi biliyorsunuz. Gelin, deneyin bakalım. Nasıl geçineceksiniz? Yani insanlara diyorsunuz ki: "Açlık içinde yaşayın." "Tasarruf tedbiri" diye bir şeyleri dayatıyorsunuz. Bakıyoruz, hiçbir şekilde patronlara verilen vergi teşviklerinden bir tedbir alınmıyor, tasarruf tedbiri yapılmıyor. Sürekli emekçiden bir tedbir alması isteniyor, tasarruf etmesi isteniyor. Bunun karşısında hep birlikte mücadele etmeye devam. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)